Hediye ve Hediyeleşme Kavramlarından Hareketle Veliler Etrafında Anlatılan Efsaneler Üzerine Bazı Tespitler

128 Sezai DEMİRTAŞ T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Dede ile Alâeddin Kalfa (Güzel 1997: 276), Elâzığ ’da Şivan ile arkadaşı (Görkem 2006: 149), Hatay ’da Azhar Dede ile Kubbe Dede (İnce 2009: 94-95), Konya ’da Bulkar Bozoğlan ile kar- deşi (Emiroğlu 1993: 284) adlarına bağlanarak anlatılan efsaneler, bu grupta yer alan metinlerdir. Anadolu’nun birçok şehrinde farklı veliler etrafında benzer şekilde anlatılan bu efsane- lerin olay örgüsüne bakıldığında, birbirleriyle kardeş veya arkadaş iki veli ile karşılaşılmaktadır. Bunlardan biri dağ da yaşamını sürdürürken diğeri şehirde ikamet etmekte ve bir meslek erbabı (ayakkabı ustası) olarak geçimini temin etmektedir. Dağda yaşayan veli, kardeşini veya arkadaşı- nı ziyaret etmek gayesiyle şehre gitmeye karar verdiği bir gün eli boş gitmemek için sepetine kar (sepette karın götürüldüğü zaman yaz mevsiminin en sıcak günlerindendir), mendiline süt veya kar ya da zembiline su doldurup hediye olarak götürür. Şehre vardığı zaman hediyesini dükkânın duvarına asar. Bunların sohbeti sırasında ayakkabı yaptırmak veya almak için dükkâna bir kadın gelir. Ayakkabı ustası olan veli müşterisiyle ilgilenirken dağda yaşayan velinin gözü, ayakkabı deneyen kadının ayağına takılır. Kadının çıplak ayağını veya kazara örtüsü açılmış bacağını gören velinin hediye olarak getirdiği mendildeki süt veya zembildeki su damlamaya, mendil ya da sepetteki kar erimeye başlar. Bu duruma şahit olan kardeşinin veya arkadaşının ikazıyla kendine gelen veli, hatasının farkına varır. Yaşanan bu olaydan sonra şehirdeki kardeşinin veya arkada- şının mertebe olarak daha üstün olduğunu anlayan veli, yaşadığı dağa geri döner. 2. Dağdaki Velinin Hediyesine Karşılık Şehirdeki Velinin Hediye si: Velilerle ilgili efsanelerde hediye ve hediyeleşmelere yer verilen metinlerin ikinci grubunu misafir velinin hediyesine ev sahibi tarafından karşılık verildiği anlatılar meydana getirmektedir. Adana ’da Sultan Habibin Nacar ile kardeşi (Çağımlar 1994: 228), Aksaray ’da Hasan Dede ile Ali Baba (Sakaoğlu 2004: 119-121); Hasan Baba ile Külhani Ali Baba (Peker 2015: 280-284), Bolu ’da Kaplan Dede ile Ahmet Dede (Durdu 2001: 127-128), Isparta ’da Ali Dede ile Hasan Dede (Göde 2010: 401), Kastamonu ’da Benli Sultan ile Hazret-i Pir (Yüksel 2011: 80), Kay- seri ’de Hasan Baba ile Ali Baba (Önder 1970: 158-159), Muğla ’da Çiçek Baba ile Hüsamettin Efendi (Önal 2003: 346) adlarına bağlanarak anlatılan efsaneler, bu grupta yer alan metinlerdir. Olay örgüsü olarak ilk gruptaki efsanelerle dağda yaşayan velinin şehirdeki kardeş veya arkadaşına ziyarete giderken hediye olarak süt, su veya kar götürmesi kısmına kadar birebir örtüşen bu metinlerde, ev sahibi konumundaki velinin hediyeye karşılık vermesi söz konusudur. Şehirde ikamet eden ve bir meslek (ayakkabıcılık, külhanlık vb.) erbabı olan veli, kendisine sepet- te veya mendilde kar ya da su getiren kardeşi ya da arkadaşını uğurlarken ona mangaldan içine köz koyduğu pamuğu/mendili hediye etmektedir. Normalde közün pamuğu, mendili veya mendili tutanın elini yakması gerekirken hediyeyi veren velinin kerameti sayesinde yakmadığı, hediyesini alan velinin ise yaşadığı dağa gitmek üzere yola koyulduğu görülmektedir. Bu grubun içindeki efsanelerde hediyeleşme olayının farklı şekilde yaşandığı örneklerle de karşılaşılmaktadır. Hasan Dede ile Ali Baba etrafında anlatılan efsanede Ali Baba, arkadaşı Hasan Dede’nin davetine icabet etmek amacıyla onu ziyarete giderken avucuna aldığı ateşi he- diye olarak götürür. Ali Baba’nın elinde kül veya yara olmadığını gören Hasan Dede, arkadaşının söylediği sözlere de sinirlenerek çevredeki taşlardan birini onun arkasından yuvarlar. Meseleye vakıf olan Ali Baba, üzerine gelmekte olan taşı durdurur. Hasan Baba ile Külhani Ali Baba hak-

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx