Selâm ile Düğün Çağırma Geleneğinden Davetiye Kültürüne Kültürel Ekonomik Bir İnceleme

256 Dr. Mehmet ÖZDEMİR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Kübra ve Fatih çiftinin dedikodu tasarımlı düğün davetiyeleri şu şekildedir: “Kızla oğlan nasıl tanışmışlar? Oğlan nereliymiş, kimlerdenmiş?  Gelin biraz suratsız mı ne?  Aileler birbirine uygun mu? Ne! Kız oğlandan yaşça büyük müymüş? Bu gelin başı hiç yakışmış mı? Damadın boyu biraz kısa mı ne? Oğlanın hali vakti yerinde miymiş? Ne zaman çocuk düşünüyorlar? Nerde oturacaklarmış? Yazı niye beklememişler? Bunlar ve bunlar gibi daha nice dedikodu bu düğünde sakın kaçırmayın!” (Davetiyeci, 2016). Büşra ve Âdem çiftinin düğün davetiyesindeki davet metni şöyledir: “ Mutluluğu kim iste- mez sevgilim? Mutsuzluğa da var mısın? diyordu şair [Cemal Süreya]. Güneşli havalarını olduğu kadar yağmurlu havalarını da sevdik birbirimizin… Her durumda ve her şeye karşı birlikte yürüye- ceğimiz bu yola sizin de şahitliğinizde başlamak ister, düğünümüze bekleriz ” (Davetiyeci, 2016). Gizem ile Uğur çiftinin Beşiktaş maç bileti tasarımlı düğün davetiyesindeki “davet metni” şöyledir: “ Yeni sezonda ömür boyu sürecek siyah beyaz mutlu beraberliğimizin başlangıcında sizleri de aramızda görmekten onur duyarız ” (Davetiyeci, 2016). Cihan ve Hüseyin çiftinin düğün davetiyelerinde yer alan “davet metninde” Mevlâna’ya ait bir söz yer verilmiştir: “Benim hayatımın gecesinde, şu güneş gibi yirmi tane güneş doğsa da karanlık gecemi aydınlatmaya çalışsa da sen gelmedikçe seher olmaz sevgili” [Hz. Mevlâna]. (Davetiyeci, 2016).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx