Selâm ile Düğün Çağırma Geleneğinden Davetiye Kültürüne Kültürel Ekonomik Bir İnceleme

242 Dr. Mehmet ÖZDEMİR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı çalınır, silahlar atılır ve düğün dört bir yana duyurulur. Bir hanede bayrağın dikili olması, orada toy olduğu ve yeme-içme, barınma ve eğlenmenin serbest olduğunu gösterir. İmam hatip veya nikâh memuru ve çeşitli şahitler huzurunda dinî veya resmî usullere göre evlilik sözleşmesinin düzenlenmesi de bir çeşit duyuru olarak görülmelidir. Davet, toplantı kültüründe önemli bir yere sahiptir. Düzenlenen herhangi bir toplantıya davet edilmek ve davete iştirak etmek, davet edilmemek veya davet edildiği halde iştirak et- memek kültürel açıdan önemli sembol ve göstergeler arasında yer almaktadır. Dede Korkut Ki- tabı’nda gerek Bayındır Han gerek Salur Kazan tarafından düzenlenen şölenlere bütün Oğuz davet edilmiştir. Katılmak zorunludur; davete katılmak bağlılığı simgeler; davete katılmamak ise isyan sebebidir. “Dış Oğuz’un İç Oğuz’a Asi Olup Beyrek’in Öldüğü Boyda” olduğu gibi şölen veya yağmaya davet edilmemek de bir çeşit dışlanma ve isyan sebebi olarak sunulmuştur 3 . Türk eğlence kültüründe davet edilen misafirin makamı, statüsü, davet ve ağırlanma şeklini belirle- mektedir. Bu bağlamda misafirlerin karşılanması, ağırlanması ve uğurlanması davet olgusunun kapsamına girmektedir. Kimin nereye oturacağı, ne yiyeceği önceden bellidir. Davet edilmediği halde düzenlenen bir organizasyona gidilmesi uygun görülmez. Bu bağ- lamda Türkçede “davetsiz misafir” deyimi kullanılmaktadır. Bir davet varsa icabet etmek gerekli- dir, davet edilenin nasıl ağırlanacağı önceden belirlenmiştir. Davet, davetiyeyle, telefonla, e-ma- ille, mektupla, anonsla ya da davulla tellal çıkarmak suretiyle yapılır ya da tüm sosyal medya ortamlarında yapılabilir. Davet edilmemek toplumda dışlanma nedeni olarak bilinir. Bir düğüne çağrılmayan kişi düğün sahiplerine “ kız everdin veya oğlan everdin ama bizi de davet etmedin ” gibi sitemkâr ifadeleri kullanmaktadır. Davet toplumsal yapıda gruba aitlik ve dışlanma sınırında duran bir eylemdir. Düzenlenen etkinliğe davet edilmeyen kişinin statüsü sarsılır ve kendisini dışlanmış hisseder. Dolayısıyla gerek kişisel gerek toplumsal açıdan ve gelenek-göreneklerin yaşatılmasında davet önemli görevler üstlenmektedir. Bir geçiş töreni olarak düğünün önemli uygulamalarından birisi de davet olgusudur. Davet, düğüne katılacak olan kişilerin çeşitli şekillerde çağrılmasıdır. Geçmişten günümüze düğünlerde davet olgusunda çeşitli yöntemler kullanılmıştır. Bu bağlamda bildiride düğün çağrısı “ sözlü, ya- zılı ve elektronik davet” şekilleri olarak üç kategoride ele alınmıştır. Sözlü kültür büyük oranda insanların yüz yüze etkileşimde oldukları dönemlerde “anlat- ma-dinleme-diyalog” çevresinde kısaca ‘konuşma’ temelinde teşekkül etmiştir. Bundan dolayı sözlü düğün çağrısı sözlü konuşma (burada genellikle bir selâmlaşma, selâm gönderme ve selâm aracılığıyla doğrudan davet olgusu gözlenmiştir) ve çeşitli uygulamaları kapsamaktadır. Buna ila- ve olarak sözlü kültürde hafıza ve ezber teknikleri çeşitli uygulamalara dönüşmüştür. Bugün ritüel olarak adlandırılan bütün uygulamalar sözlü gelenek kültürünün yaşatılması ve aktarılması ama- araçların da yardımıyla asıldığı evde düğün olduğuna işaret etmektedir. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız: (Öğüt-Eker, 1998: 164-171). Sivas Gürün Sarıca’da namazdan gelen ahaliyle birlikte hoca, bayrağın üzerine Kur’an-ı Kerim okur, bayrakçı, Mekke’den getirilmiş olan bayrak direğini evin her yerden görülebilecek bir yerine götürerek dikmeye çalışır. Bu arada, “Bayrak geçmiyor!” diyerek bağırır. Düğün sahibinin eşi hatun kişi ona çorap, havlu gibi bir hediye verir. Bayrak çekildikten sonra gençler dikkatli bir şekilde havaya ateş ederek düğünün başladığını duyurur. Gelin evine kınaya ve gelin almaya giderken de yedek bayrak götürülür. Bayrak, her zaman gelin alayının en önündedir (KK5). 3  Ayrıntılı bilgi için ayrıca bakınız (Ergin, 2004).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx