Selâm ile Düğün Çağırma Geleneğinden Davetiye Kültürüne Kültürel Ekonomik Bir İnceleme

244 Dr. Mehmet ÖZDEMİR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı önemli bir gelenektir. Düğünün kalabalık olması, düğün sahibinin otoritesinin tescili açısından son derece önemlidir. Az sayıda katılımcıyla icra edilen düğünler küçümsenir, yadırganır; düğün sahipleri sırf bu duruma düşmemek adına çağrıldıkları düğünlere giderler. Bu bağlamda düğün katılımcılar boyutuyla insanların birbirlerinin mutlu günlerini icra ettikleri karşılıklı ve birbirine bağlı ilişkileri başlatır. Düğün davetinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Düğüne davet olgusu kapsamında davetçi, davetiye, çağrı, çağırma, çağrıcı, okuntu, okuyucu gibi kavramlar kullanılmaktadır. Okun- tu kelimesi Göktürk Kitabelerine kadar uzanmaktadır; bu kelime Göktürk Kitabelerinde “okıglı”, Divanü Lûgat-it Türk’te ise okumak, olarak geçmektedir (Öğüt-Eker, 1998: 171). Türkçe Sözlükte davet sözcüğü çağrı ve çağırma anlamında kullanılmaktadır. Çağrıda bulunan kişilere yani çağrı- cılara davetçi de denilmektedir. Davetiye ise bir toplantıya, bir yere çağrılmak üzere düzenlenen davet yazısı, çağrılık anlamına gelmektedir. Türkçe sözlükte “ küçük armağanlarla yapılan düğün çağırma ” işlemine okuntu, bu işi yapanlara da okuyucu denilmektedir (2011: 599-1794). Birinci sözlü kültür devresinde yazının olmaması kalıplaşmaların olmadığı anlamına gel- mez. İlk sözlü kültür icracıları, önceden bir kalıp (yapı) çevresinde ezberledikleri anlatıyı her sunumda doğaçlama olarak değiştirmişlerdir. Ancak anlatının iskeleti büyük oranda korunmuştur. Burada anlatının korunan özellikler bütünü kalıplaşmalardır. Tıpkı birinci sözlü kültürde olduğu gibi ikinci sözlü kültürde de kalıplaşmalar vardır. Davetiye örnekleminde, düğün sahipleri –genellikle evlenecek olan çiftler– düğünün önemli bir aşaması için “çağrı unsurunu” dikkatli bir tercihle seçerler. Buradaki seçim, çoğunlukla matbaanın davetiye kataloğu ile sınırlıdır. Özel tasarımlar ise konunun organizasyon boyutuyla ilgili olup, hem ciddi bir süreci hem de maddi anlamda düğün sahiplerinin önemli bir tutarı hazırlamalarını gerektirmektedir. Buradaki kalıplaşma bir yönüyle sanayi devriminin getirdiği bir süreçtir. Daha uygun koşullar altında daha fazla kişiye pazarlanan, maliyeti nispeten düşük içerikler oluşturulmuştur. Düğün içerisinde davet olgusu, her şeyden önce bir bilgilendirme sürecini işaret eder. Dolayısıyla düğün bir bilgidir; burada düğün daveti kapsamında bilgiye ulaşmanın veya bilgiyi paylaşmanın aradan geçen zamanla birlikte değişen çeşitli yolları olduğu üzerinde durulmuştur. Sözlü tekniklerle düğün daveti yüz yüze konuşma, tellal çıkarma (anons) ve hediyeleşme kap- samında değerlendirilen çeşitli uygulamaları kapsamaktadır. Sözlü yolla davette düğün sahibi- nin belirlediği kişi/ler, belli bir köyü, mahalleyi belirlenen söz-hediyelerle ziyaret ederler. Burada “selâm” götürmeye dikkat edilir. Selâm insanların karşılaştıklarında birbirlerine verdikleri bir ileti- dir. Selâmın “Selâmün Aleyküm-Aleyküm Selam / Esselâmün Aleyküm-Ve Aleyküm Selâm veya Merhaba” şeklinde çeşitli kullanımları mevcuttur. Selâm anlaşmanın, barışın, rahatlığın ve selâmetin ifadesidir 4 . Selâm başta Müslümanlar olmak üzere bütün insanlığın birleşip kaynaşmasında, sevgi ve saygının korunmasında önemli görevler üstlenmektedir. Ayrıca selâm Allah’ın isimlerinden birisidir; (Cihan, 1986: 4). Bu mak- satla dargınlık durumunda bile selam vermek için ‘Allah’ın selâmını esirgememek’ deyişi kulla- 4  Selâm sözcüğü Kur’anı Kerim’de doğrudan veya dolaylı olarak birçok yerde geçmektedir. Bunlardan birisi de Nisâ suresidir: (4/86) “ Size bir selâm verildiği zaman ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır ” bu ayette selâmın hükmü verilmiştir. (kuran. diyanet.gov.tr ), [Erişim Tarihi: 05.11.2017]. Çalışmanın kapsamı dikkate alınarak bu konu kısa tutulmuştur. Selâm hakkında detaylı bilgi için ayrıca bakınız: (Cihan, 1986).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx