Selâm ile Düğün Çağırma Geleneğinden Davetiye Kültürüne Kültürel Ekonomik Bir İnceleme

246 Dr. Mehmet ÖZDEMİR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı salıkçı 6 yapar. Salık, TDK sözlüğünde bir olayla ilgili tavsiye, haber ve bilgi vermek anlamına gelmektedir (2011: 2018). Bu gelenekler büyük oranda yaşatılmaya devam ettirilmektedir (KK5). Gelibolu Yarımadasında da düğün daveti bereketi simgeleyen ekmek ve poğaça ile yapıl- maktadır. Bu yöntem daha çok kadınlarından düğüne davetlerinde kullanılırken erkeklerin düğü- ne davetleri davul ve çeşitli çalgılar eşliğinde şeker-lokum vb. gıdalar dağıtılarak gerçekleşmek- tedir (Ercan, 2002: 133-134). Karakeçili Türklerinde düğünün duyurusuna "okuntu" denilmektedir. Okuntu kadın ve er- kekler tarafından genellikle düğünün ilk günü geçekleştirilir. Okuyucular düğüne davet ettikleri evlere şeker ve mum gibi hediyeler götürürler (Öğüt-Eker, 1998: 171-173). Ahıska Türklerinde düğünün çağrılmasından "teklifa" denilen davetçiler sorumludur. Dü- ğünden bir veya iki hafta önce teklifalar köy halkını düğüne davet eder. Her köyde davet işini yapan daimi teklifacılar bulunmaktadır. Ayrıca çeşitli köylerde erkek tarafının düğüne mumla, yine erkek tarafının eşinin-dostunun kibritle çağrıldığı belirtilmiştir. Aynı köylerde cami minarelerinden hoparlörlerle ve köy meydanlarında davul zurna yöntemiyle düğün duyurulmaktadır (Altun, 2004: 263-264). Yorgancıoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde çeşitli renklerde hazırlanan mumların davet uygulamasında önemli bir yer tuttuğunu bildirmektedir. Düğüne davette statü farkları göz önünde bulundurulmakla birlikte genellikle sarı renkli ince mumlar kullanılır; alt kısmı yeşile boya- narak hazırlanan mumlar özel davetlilere verilmektedir. Ayrıca gülümdanlıklardan sunulan çeşitli çiçek suları düğüne davette önemlidir. Saraçoğlu ise davet uygulamalarında özellikle zengin aile- lerin nohutlu çörek yaptırdıklarını belirtmiştir (aktaran Balcı, 2013: 102-103). Benzer uygulamalar Gaziantep Islahiye ilçesi Kırıkçalı Köyü'nde görülmektedir; çörek yerine davet için pişirilen özel ekmekler dağıtılmaktadır. Ekmek, büyük nimet ve baş tacı olarak görüldüğü için düğün davetleri de özel olarak pişirilen ekmeklerle yapılmaktadır. Önceden süslenen ekmek dilimleri düğüne davet edilecek evlere gönderilmektedir (Ekici, 1996: 69-70). Giresun’da düğün çağırma iki isimle anılır; bunlar "buyrultu" ve "çağırma"dır. Buyrultu düğünden yaklaşık on gün önce yapılmaktadır. Buyrultu, çağrılanların statülerine ve dostluğun derecesine bağlı olarak “mektupla, tava böreğiyle, horozla ve koçla” olmak üzere dört kategoride gerçekleşmektedir. Düğüne ara sıra görüşen uzak tanıklar mektupla, evsiz barksız kimseler bir tava börekle, orta gelir düzeyine sahip olanlarla yeni arkadaşlar horozla, ünlü kişiler ve samimi arkadaşlar koçla buyrulmaktadır (Çilesizoğlu, 1934: 13). Giresun’da düğüne davet “çağrıcı” olarak adlandırılan, kişi/ler tarafından yapılmaktadır. Bunlar genellikle yetişkin erkek çocuklardır; çağırıcılar, damat veya gelinin abisi, erkek kardeşleri, 6  “Salıkçı” olmak sanıldığı kadar kolay değildir; bu çok riskli ve önemli bir görevdir. Gelin evine kınaya ge- lineceğini bildiren kişi, bu haberi direk gelin evine bildirmek için gizlice gitmelidir. Salıkçı, eğer köy gençlerine yakalanırsa onları tatmin edecek hediyeler vermelidir. Bunlar rakı, çerez, tatlı vs. olabilir; aksi halde salıkçı her türlü cezaya çarptırılır. Kıyafetiyle ırmağa atılmak, iş yaptırılmak (tezek kavlatmak, gübre taşımak, üzüm bel- letek vs.) gibi cezalar bunlardan bazılarıdır. İşin kötü tarafı kırsalda nüfusun çok, eğlence ortamının az olduğu zamanlarda salıkçıyı yakalayan ahali, ona işkencede birbiriyle yarışır ve zaman zaman önemli yaralanmalar da meydana gelirdi (KK5).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx