18. Yüzyılın İlk Yarısında Trabzon Kadınının Giyim-Kuşamı

380 Temel ÖZTÜRK T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Trabzon Kadı Sicillerine (bundan sonra TŞS kısaltması ile) göre tespitini yapmaya çalıştığımız 1700-1750 arası kadın giyimi 52 sicil gözden geçirilerek hazırlanmıştır. Bu siciller incelendiğinde konuyu aydınlatacak 80’den fazla tereke kaydı olduğu görülmüştür. Bunlar arasın- da tüm terekelerin incelenmesi yerine tereke sahipleri kadınların toplumdaki sosyal konumlarına, yerleşim yerlerine ve gelir miktarlarına bakarak yüzyılın ilk yarısındaki zaman mefhumunu da dikkate alınarak 11 tereke değerlendirilmiştir. Bunların biri zimmi (TŞS, No: 1907, s. 32), ikisi de aslen Trabzon dışında olup burada yerleşen Müslüman kadın terekesidir (TŞS, No: 1910, s. 21; TŞS, No: 1897, s. 90). Öte yandan terekelerde giyim eşyalarının eski oluşlarına göre köhne , yeni oluşlarına göre cedid , kullanılabilir durumda oluşlarına göre de müstamel terimleriyle durumları belirtilmiştir. Büyük olanları kebir , küçük olanları da sağir terimleriyle zikredilmişlerdir. Ayrıca çalışmada oku- namayan bazı terimler üç nokta (…) ile belirtilmiştir. Sosyal statü açısından zengin ve fakir olan tereke sahiplerini göz önünde bulundurduğumuzda toplumu gelir düzeyi açısından temsil edecek bir istatistiki yapı ile karşı karşıya kaldığımızı söyleyebiliriz. Zira tereke kayıtlarında defin vs. mas- rafları düşülmeden 9 kuruş 16 paralık terekesi olan olduğu gibi (TŞS, No: 1904, s. 61) 2985 kuruş 19 akçalık terekesi olan da vardı (TŞS, No: 1907, s. 32). Araştırma yaptığımız sicillerdeki terekeler ekonomik ve sosyal statü açısından geniş bir yelpazeye sahip olup zengin bir kültürel malzemeyi içermektedir. Bu malzemenin değerlendiril- mesinde metot olarak insan bedeninin kısımları itibariyle giysinin tamamlayıcısı üzerinden konu- yu ele almamız daha akıcı olacaktır. Ayrıca bazı terekelerde rastladığımız farklı kumaş türleri, öncelikle bunların açıklanmasını da gerekli kılmaktadır. Terekelerdeki Kumaş Türleri Terekelerde üretim maddesi olarak kumaş türleri arasında yünlü, pamuklu ve ipekli do- kumalar bulunmaktadır. Yünlü dokumaların başında çuka gelmektedir. Çuka mevcut giysilerin üretim maddesi olması sebebiyle listelerde en çok adı geçen kumaş türüdür (TŞS, No: 1901, s. 41, TŞS, No: 1903, s. 19). Çuka veya diğer ifadesiyle çuha en kaliteli yünden yapılırdı. Osmanlı pazarlarında, bunların yerli üretimleri olduğu gibi ithalleri de bulunabiliyordu (Tezcan, 1993, ss. 23-25). Terekelerdeki çukalar yeşil, neftî ve sarı renkli olmak üzere daha çok renkleri üzerinden listelere yansımıştır (TŞS, No: 1874, s. 45; TŞS, No: 1893, 11; TŞS, No: 1917, s. 59). Bir başka yünlü kumaş olan sof, yünden ve keçi kılından dokunan kumaştır (Koçu, 1969, s. 208; Pakalın, I, 1993, s. 1). Terekelerde sadece bir yerde feracenin kumaşını belirtmek için zikredilmektedir (TŞS, No: 1901, s. 11). Sof gibi dalgalı ancak düz rengi yansıtan hare de yünlü kumaşlar içeri- sinde listelerde yer almaktadır (Koçu, 1969, s. 128; TŞS, No: 1903, s. 19). Ayrıca iplikleri çapraz olarak dokunan şayak da yünlü kumaşlar arasında terekelerde belirtilmektedir (Koçu, 1969, s. 217; TŞS, No: 1897, s. 90). Pamuklu dokumaların başında ise keten gelmekteydi. Keten, ismiyle anılan bitkinin lifle- rinden yapılan, kayıtlarda oldukça fazla zikredilen bir dokumadır (Sâmi, 1989, s. 1145). Listelerde çoğunlukla liflerden yapılan bu kumaşın çeşitleri ifade edilmektedir (TŞS, No: 1896, s. 24; TŞS, No: 1897, s. 90; TŞS, No: 1903, s. 19). Pamuklu dokumalardan bir başka kumaş olan bez, beyaz olarak ketenden dokunurdu. İpliğinin cinsi, dokunuşu, sert-yumuşak oluşuna göre çeşitleri vardı

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy