19. - 20. Yüzyılda Harputta İpek Böcekçiliği ve Dokumacılık

16 Elif AKSOY - Naime Didem ÖZ T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı bu okula, her yıl şubat ayında öğrenci alınmış ve eğitimini bitirenlere sınav yapılarak diplomaları verilmiştir. İpek böceği tohumculuğu yapmak isteyenler için ayrı bir sınav yapılmıştır. Okul 1930 yılına kadar çalışmalarını sürdürmüş ve bu yıl içinde de kapatılmıştır (Elazığ Eğitim Tarihi, 2010, s. 176). Burada eğitim ve öğretim, Torkomyan’ın tesis etmiş olduğu sistem üzerine karma olarak verilmiştir. Öğretim kadrolarını ise, Harir Dârüttalimi ve Halkalı Ziraat Mektebi mezunu olan hoca- lar oluşturmuştur (“Maârif Vekâleti İhsaiyyat Mecmuası”, 1928, s. 254). Okula şehir halkından yediden yetmişe birçok kişi ilgi göstermiş ve birkaç ay süren eği- tim-öğretim kurslarına katılarak ipekçilik diploması almışlardır. Okuldan mezun olan gençler ara- larında “Mamuretülaziz (Harput) Türk Tohumları Birliği” adıyla özel bir şirket kurmuş ve burada çalışmalar yapmışlardır (Sunguroğlu, 1959, s. 309). 19. ve 20. yüzyılda Harput’ta özellikle azınlıklar tarafından dokunan ipekli kumaşlar, Har- put çevresinde ve İstanbul’da büyük ilgi görmüştür. Diyarbakır, Harput ve Arapgir şehirleri Os- manlı Devleti’nin çöküşüne kadar ayakta kalan tekstil merkezleri olmuştur. Maddi anlamda sınırlı şartlara karşın, Harputlu usta zanaatkârlar ipek ve pamuk iplik atölyeleri kurmuşlar ve böylece üretimlerine endüstriyel bir boyut kazandırmışlardır. 1885’ten itibaren Akçakiraz (Perçenc) Köyü ve Hüseynik (Ulukent) Köyü ipek iplik atölyeleri açısından önemli yerler olmuştur (Resim 1, 2, 3). Resim 1’de kozayı çeken kişi bağdaş kurup yere oturur ve sol eliyle kamçıyı (kozaları tut- maya yarayan yay şeklindeki alet) tutar. Ustanın önünde su ve kozayla dolu, hafif bir ateşin üzeri- ne yerleştirilmiş olan büyük bir kazan vardır. Kozalar hafif ısının da etkisiyle çözülürler, kamçının küçük darbeleri de bu çözülmeyi hızlandırır. Tellerin çözülmeye başladığı sırada usta, kamçının ucuyla bir tutam teli tutup sağ eliyle bunu makaraların üzerine geçirir. Çırak aynı anda değirmeni döndürür. Bu işlem koza telini makaralara dolama işini kolaylaştırır (Dzeron, 1938, s. 223). Resim 1. Kozalardan ipek tel çekilmesi (Dzeron, 1938, s. 223)

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy