4üncü Güncel Sanat Proje Yarışması Kataloğu 2018
8 9 Öte yandan, genç sanatçılar, dış dünyaya eklemlenmeye meyilli bir irade ile, olay ve olgulara doğrudan tepki vermekten çekinmiyor. Düşüncelerini, eleştirilerini ve kaygılarını; sosyal ve kültürel atıflarla yüklü çok sayıda estetik tespit, durum ya da öneri ile buluşturarak rahatlıkla ifade edebiliyorlar. Kimi kez anlatımcı, bazen basit ve dolayımsız görünebilen bu aktarımlarda, asgarî gerekçeler dışında takıldıkları bir çekince yok. Sonuçta; oluşturdukları anlatının görsel uzamı, son derece bireysel ve o ölçüde samimi bir bütünleşmeyi içeriyor. Tam da bu nedenle, sanatsal eylemin genel amaçlarıyla örtüşen farklı ve nitelikli bir bütünlüğe ulaşıyor. Bu doğrultuda, günümüzde daha çok deneysel ve kavramsal ilgiler doğrultusunda belirginleşen genç sanatçı profilinin, kendine özgü dinamiklerini koruyan ve onu geliştirmeyi planlayan, hatta onu teşvik eden Genç Sanat / Güncel Sanat Proje Yarışması’nın önemini bir kez daha vurgulayarak; seçici kurul üyeleri olarak aynı coşkuyla devam etmesini diliyor ve emeği geçen kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz. Prof. Dr. Mümtaz SAĞLAM Seçici Kurul Başkanı Sunuş / Preface FARKLI, YENİ VE İÇTENLİKLİ BİR DUYARLIĞIN PEŞİNDE Plastik sanatlar alanında son dönemde belirginleşen üretimin esas niteliğini, görsel dil olanaklarını sorgulayan ve/veya alternatif söylem biçimlerini araştıran yaklaşımların belirlediğini söylemek yanlış olmaz. Mevcut dil ve anlatım koşullarının oluşturduğu anlatı prototipleri pek çok nedenle artık yeterli bulunmuyor. Özellikle farklı tekniklerle mümkün kılınan türsel geçişlere, yeni malzeme ve sunum önerileriyle geliştirilen melez ürünlere öncelik verildiği yadsınamaz bir gerçek. Bu kapsamda, bu eksende yapılanan genç sanatçılara ilişkin üretimin esas dinamiğine ve yoğunluğuna dikkatleri çekmek isteyen Kültür ve Turizm Bakanlığı, dört yıldır düzenlemekte olduğu Genç Sanat/Güncel Sanat Proje Yarışması ile bahsettiğimiz dönüşümün kararlı bir duruşa ve duyarlığa sırtını dayandırdığı gerçeğinin farkında olduğunu gösteriyor. Neredeyse otuz yılı bulan söz konusu dönüşümün aslında en görünür alanlarından birini yükseköğretim düzeyinde sanat eğitimi veren kurumlar oluşturuyor. Yenilenen ve güncellenen ders içerikleriyle deney ve arayışı özendiren uygulamaların, iç içe geçmiş dil ve anlatım arayışlarının ya da sosyal ve kültürel odaklı projelerin birçoğunun bu mekânlarda şekillendiği biliniyor. Deyim yerindeyse bu mekânlar, genç sanatçı algısını ve duyarlığını üretime sevk eden büyük bir enerjiyi içeriyor: geleneksel tekniklere dayalı üretimleri de dışlamayan bir yaklaşımın sürdürülmesiyle; üretimi çeşitlendirdiği, renklendirdiği, daha güncel ve gerçekçi duyuşlarla bütünleştirdiği açıkça görünüyor.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2