Aile İci Sevgi Sözlerinden Olusan TakmaAdlar Uzerine

329 Aile İçi Sevgi Sözlerinden Oluşan Takma Adlar Üzerine Türk Halk Edebiyatı rım’ın çalışmasıdır: Edebiyatımızda Müstear İsimler (İstanbul 2006). Uşaklıgil ve Beyatlı ile ilgili bilgiler oradan alınmıştır. Halit Ziya Uşaklıgil (İstanbul, 1866-1945): Mehmet Halit, Uşşâkizade Mehmet Halit, Halit, Nakil, İzmir Mekitarist Şakirdanından Halit Ziya, Uşşakizade Halit Ziya. Ahmet Agâh Beyatlı (Üsküp, 1884-İstanbul 1958): Agâh Kemal, Esrar, Mehmet Agâh, Süleyman Sadi, Üsküplü Agâh Kemal, S. Sadi, Üsküp Belediye Reisi İbrahim Naci Beyzade Agâh Kemal, Lâedri, Süleyman Yahya, Yahya Kemal Beyatlı, Y. K., S. S. E., Üsküp’ten A. Agâh. Bu arada, bu konulara bu kadar çok ve sık eğilen bu satırların yazarı da kendinin takma adlarını eklemeyi de ihmal etmek istemedi: Sencer Sakarya, Mehmet S. Meramlı, Hasan Tahsin Yazar, Sadi Dirlik, Ahmet Eskişehirligil. İkinci grupta yer alan adları çeşitli dallara ayırabiliriz. Bu tür adlar hemen daima adın verildiği kişinin bilgisi ve isteği dışında gelişmiştir. Adlar konulurken çeşitli amaçlar güdülmüştür. Ancak bu ad konulmaların bazılarında art niyet aranabilir. Bu dalların önemli olanlarını aşağıdaki başlıklar altında toplayabiliriz. a. Öğrencilerin öğretmenlerine taktıkları adlar: Gardiyan, Keton, Cevval/Caval, b. Öğrencilerin arkadaşlarına taktıkları adlar : Mohini, Bıldırcın, Bîmâr, c. Aile bireylerinin birbirlerine taktıkları/uygun gördükleri adlar : Kociş, Aşkım, Babiş- ko, ç. Fanatiklerin, özellikle futbol fanatiklerinin sporculara taktıkları adlar : Uçan Kaleci, Berlin Panteri, Şeytan, d. Esnaf, iş adamı, mahalle arkadaşları vb.nin taktıkları adlar: Aynacı, Kasırga, Silleli. Bu dallarını sayısı artırmak elbette mümkündür, ancak biz bunlarla yetiniyoruz. Ancak bu dallarla ilgili olarak pek fazla çalışma yapılmamıştır. En çok ilgi çeken dallar ilk üçü olduğu için onlarla ilgili bazı yayınlar vardır. Hatta üçüncü dalımızın burada ele alacağımız bir alt dalına hiç eğilen olmamıştır. Eğilmeler daha çok eşlerin birbirlerine olan seslenmeleri üzerine kurulmuştur. Bu son iki konu ile ilgili olarak tarafımızdan yayımlanan iki yazıyı yeri gelmişken hatırlatmak isteriz: “65 Yıl Önce Bir Lisenin Öğretmenleri ve Bazılarına Takılan Adlar”, Herşeye Dair (Konya), 3 (11), Aralık 2017, 60-63. “Anadolu’da Eşlerin Birbirlerine Seslenme Sözleri”, VII. Uluslararası D üny a Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Ekim 2014), I. Cilt, Elazığ 2015, 311-315. Ve oradan Saim Sakaoğlu, Ad Bilim Yazıları , Konya 2017, 277-282. Aşağıda özel bir liste halinde ve sınıflandırılmış olarak verilecek olan adlar tarafımızdan