Anadolu Köylü Temsilleri Oyun ve Ritüel Kalıpları

146 Doç. Dr. Selçuk GÖLDERE T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı 2012:127-128). ‘ Çoban Oyunu’nda bir coban, bir kurt ve birkac koyun kılıgında kisiler yer alır. Oyun geregi kurt suruye dalıp koyunlardan birini yakalar. Coban bunun farkına varır, ama elinden bir sey gelmez. Coban bir koyun postu ile suru sahibinin yanına gelerek, postu ve koyun rolunde- ki kisiyi suru sahibine teslim etmeye calısır. Suru sahibi, koyunun kendisine ait oldugunu bir turlu kabul etmek istemez. Koyunun belirgin bir fiziksel ozelligini dile getiren ve kendisine getirilen ko- yunun bu ozellikleri tasımadıgını ifade edici sozlerle birlikte koyun kılıgındaki oyuncunun kulagını kıvırmak, uzerine salca calmak gibi gulduru öesi iceren davranıslarla oyunu devam ettirir. ‘Da- mat Tırası ’nda ise bir sandalyede oturan damat ve bir elinde temizlik fırcası ya da supurge diger elinde balta, nacak, orak ya da satırla damadın yuzunu tıraş etmeye çalışan bir berber karşımıza çıkar. Damat şaka olsun diye sabunlu fırcayla ya da supurgeyle fırcalanır, sonra balta ya da diger aletlerden biriyle, bazen de su yerine tukurukle tıras edilir. Damadın erginleşme ritüelinin bir uzantısı olan oyunda damadın basına bir kova deterjanlı sabunlu su dokuldüg de olur. Seyirci- ler, tıras suresince damadın cevresinde halay cekerek, mani soyleyerek eglenirler. And, Anadolu koylusu icin bu gibi oyunların kutsal olduğunu, ugur getirdiğini, bolluk yarattığını, hasta sagaltma gibi cesitli islevleri olduğunu söyler (And, 2012:125). Bu nedenle köylünün bu temsilleri profesyo- nel bir oyuncunun mesleki ve sanatsal anlamda sahnede görevini yerine getirme amacından farklı bir biçimde, daha çok ritüel amaçlı ve bu törenlerdeki kurallara uygun olarak buyuk bir titiz- likle gerçekleştirdiğini söyler. ‘ Deve Oyunu ’nda damat evinden kız evine yurutulen bir deve ma- keti üzerinde cesitli gereclerle suslenmiş bir besik yerlestirilir ve icine bir yavru kopek konulur. Devenin icine biri on, biri arka tarafta olmak uzere iki kisi girer. Onde damat evince hazırlanan sini, arkada koyun erkekleri, onun arkasında davul-zurna esliginde deve ve deveci, kız giysisi giymis iki oyuncu, en arkada da kadınlar oynayarak kız evine gelirler. Sini kız evine bırakılır, kız babasından bahsis alınır ve oglan evine donulur. ‘Et Satma Oyunu’ satıcı, yazıcı ile birkte Arap, Cerkez ve Hıdır adlarında ü yardımcı ile oynanır (Sevinc, 1973:282). Erkeklerden bir kısmına oyun gereği et satılır ve oyuncuların aldıgı etler, borc olarak hanelerine yazılır. Sıra alacakları toplamaya geldiğinde borcluların bir kısmının borclarını odeyemediği görülür. Bu durumda satıcı, yardımcılarına sırasıyla ve gerektikce kırbac vurur, tekerlemeler soylenir. Köylerde oynanan en önemli oyunlardan biri ‘ Kız Kaçırma Oyunu’ dur. Oyunda koylu genclerden biri kız kılığına girer. Genc erkeklerden biri kız kılıgına giren bu gencin elinden tutarak annesine goturur ve kızı kacır- dıgını soyler. Genc ve kacırılan kız, oglanın annesinin elini oper ve hemen ardından gencin evin dısında bekleyen arkadasları eve girerler ve eglence baslar. Anne, genclere yemek ikram eder. Bu durumun Yunan öncesi medeniyetlerdeki geleneklerde karşımıza çıkması tesadüf değildir. Atina yakınlarında bir yerleşke olan Eleusis’de toprak ve bugday Tanrıcası Demeter’in kızı Per- sephone-Kore’nin kacırılmasına karşılık gelir. Yaşlı Demeter’in karalar giyinmis, elinde mesaleyle kızını araması, kızının kacırılmasından sonra tarlalarda sap-saman bitmemesi, sabanların ise yaramaması, Hades’in Kore’ye nar yedirmesi ve boylece onu yeraltına baglaması, kızın aynı toprak urunleri gibi yılın yarısını (kısı) yer altında, diğer yarısını yeryuzunde geçirmesi, yeryüzüne çıktığında annesiyle bulusması, kızın annesine kavustuğunda yagmurun yagması ve ekinlerin bitmeye baslaması, insanların aclıktan kırılması motifleri hiç değişmeden Anadolu köylü oyunla- rında karşımıza çıkar. ‘ Kalaycı/Köruk Oyunu’ dort kisiyle oynan bir oyundur. Koruk rolüne giren kisi yere yatar ve surekli olarak oyunda körük gibi ufler. Korüg ileri geri hareket ettirerek ceken kişi çırak , kalay yapan kişi ise ustadır. Dısardan gelen bir oyuncu cırağa seslenir, ustasına haber- ler getirdiğini söyler. Ustanın sırasıyla ebesi, babası ve karısının ölüm haberi gelir. Usta bu ha-

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz