Anadolu Masallarında Yemek ve Yiyecek Kültürü Üzerine Tespitler

158 Doç. Dr. Halil Altay GÖDE T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı İyilik Et de Suya At Balık Bilmezse Halik Bilir (Seyidoğlu 1999, s.209) masalında; ninenin elinde bulunan siyah meyveden yiyen kızların biraz zaman sonra hepsinin boynuzunun çıkması ve beyaz meyveyi yemeleri ile birlikte hepsinin boynuzlarının düşmesi; Dünya Güzeli (Özçelik 2004, s.381) masalında da beyaz incirden yiyen oğlanın kafasında boynuzların çıkması ve siyah incirden yiyince bunların geçmesi; Kuş Başı (Sakaoğlu 2002, s.389) masalında kara üzümden yiyenlerin kafalarında boynuz çıkması, ak üzümden yiyenlerin de eski hallerine dönmeleri de yine bu masalların olay yapılarının benzer fakat yiyecek motiflerinin farklı olduğunu bize gösterir. Farklı yörelere ait bu masallardaki yiyecek motiflerinin de farklı olmasındaki temel özellik halk anlatılarının sözlü gelenek içinde sürüp giderken halkın yiyecek kültüründen derin bir şekilde etkilenmiş olmasındandır. Yalan (Seyidoğlu 1999, s.357) masalında; karpuzun kırmızılığına bakmak isteyen ada- mın çakısını karpuzun içine düşürmesi ve bunu ararken ardından kendisinin de karpuzun içine düşmesiyle birlikte orada başka biriyle daha karşılaşması; Leylek II (Seyidoğlu 1999, s.30) ma- salında fındık ve cevizin içinden kıyafet; Eşmanip (Helimoğlu Yavuz 2002, s.181) masalında sevdiğini arayan genç kızın bir bahçeye girmesi ve ağaçtan elma koparmasıyla ağaçların dile gelmesi; Bitle Pire (Alptekin 2002, s.472) masalında da bundan önceki masal gibi karganın elma- yı yemesiyle elma ağacının dile gelmesi; Ayşe Kız ile Fatma Kız (Helimoğlu Yavuz 2002, s.527) masalında konuşan armut ağacı; Üç Dilek (Helimoğlu Yavuz 2002, s.368) masalında içinden at çıkan yumurta anlatılmaktadır. Ölüm Derman Otu (Bakırcı 2006, s.57) masalında; ölen kardeşin ölüm derman otuyla hayata döndürülmesi; Yedi Kardeşin Bacısı (Özçelik 2004, s.369) masalında ölü kızı canlandıran sihirli elma da sihirli yiyecekler olarak tespit edilmiştir. Balık Kız (Sakaoğlu 2002, s.306) masalında; balığın içinden çıkan kız; Cinpulat (Sakaoğlu 2002, s.421) masalında canı süpürgede saklı olan kızın canının “Filan yerde bir geyik var, onun karnında bir tavşan var, tavşanın karnında üç tane yumurta var, benim canım o yumurtaların içindedir” şeklinde açıklaması; Dünya Güzeli (Özçelik 2004, s.381) masalında olayların kahrama- nın bir elma koparıp yemesi ve eşek olması ile küçük bir elma koparıp yemesi ile tekrar insana dönüşmesi; Nohut Oğlan (Özçelik 2004, s.444) masalında çocuğu olmayan kadının nohut pişirirken yine dua etmesi ve duasının kabul olması üzerine o anda ocakta bulunan bütün nohutların çocu- ğa dönüşmesi; Nohut-Oğlan (Boratav 1997, s.235) masalında çocuğu olmayan kocakarının bir gün kalburun içinde nohut kalburlarken “Şu nohutlar kadar çocuğum olsaydı” sözleriyle birlikte nohut tanelerinin çocuğa dönüşmesi; Mercimek Çocuk (Alptekin 2002, s.382) masalında çocuğu olması için hocaya giden kadının hocanın duası ve verdiği tavsiyeler neticesinde mercimeklerin çocuğa dönüşmeleri; Kral- Padişahının Kızı (Boratav 1997, s.75) masalında perilerden alınan sihirli cevizin için- den sofralar saçılması; Altı Kız Babası (Boratav 1997, s.143) masalında altın elmaya ulaşabilmek için ninenin verdiği maya ile deryayı ikiye ayıran kızın başından geçenler anlatılır. Üzüm (Deniz 1996, s.102) masalında Padişahın bir gün İstanbul’a gitmek istemesi ve

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy