Anadolu Masallarında Yemek ve Yiyecek Kültürü Üzerine Tespitler

153 Anadolu Masallarında Yemek ve Yiyecek Kültürü Üzerine Tespitler Maddi Kültür Bunun yanında masalların kendilerine özgü bir anlatım biçimleri de vardır. Masallar üç bölümden oluşur: Döşeme (giriş), gövde (gelişme) ,sonuç. Döşeme bölümünde masala “evvel zaman içinde kalbur saman içinde” gibi kalıplaşmış ifadeler veya tekerlemeler yoluyla giriş yapılır. Bu bölüm gövde bölümüyle bağlantılı olmayabilir. Gövde bölümünde ise masalın kahramanları olayı ele alır ve masal burada derinleşir. Sonuç bölümünde de yine bir tekerleme veya kalıplaşmış ifadelerle masal bitirilir. Genellikle “yer içer muratlarına ererler”, “onlar ermiş muradına biz çıkalım kereveti- ne”, Gökten üç elma düşmüş” vb. gibi bitiş formelleri de bu bölümde ağırlık kazanır. Türk mutfak kültürü de folklorun inceleme konuları arasında yer almaktadır. Bugün Ana- dolu sahasının batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine kendine has bir mutfak kültürünün olduğunu yapılan çalışmalardan tespit etmemiz mümkündür. Bu çalışmamızda da bu kültürü böl- ge masallarının metinlerinden hareketle tespit etmeye çalıştık. Amasya Afyon, Gümüşhane, Kay- seri, Niğde, Taşeli, Isparta, Erzurum masalları üzerine yapılan çalışmalardaki metinlerde geçen yemek ve yeme içme kültürü ile ilgili terimler geçtikleri şekilde tespit edilmiştir. Yeme-içme insanlar arasında yaşamı devam ettirebilme adına vazgeçilmez bir unsurdur. Her kültürel özellikte olduğu gibi halk içinde yeme-içme kültür özellikleri de anlatılarda yer almış- tır. İncelenen masallarda çok fazla yiyecek ve içecek adları geçmiştir. Bazıları ana besin madde- lerimiz bazıları meyve ve bazıları da yemek adı olarak yer almıştır. İçeceklerden de süt (geyik, keçi, koyun, eşek, davar vs.) ve içki (şarap, rakı vs.) masallarda karşımıza çıkmaktadır. İncelediğimiz masal metinlerinde “yemek” ve “yiyecek” adlarının detayları ve açıklamala- rı verilmemiştir. Bunun dışında “yer içerler” kelime grubu da her masalda sıklıkla geçmektedir. Çoğu masalda açlık/kıtlık (Gız Ali, Deniz 1996, s.107) gibi ifadelerle birlikte “aç insanlar doyrulur” gibi kalıplar da vardır. Maymun Kral (Göde 2011, s.203) ve Balıkçı ve Kızları (Göde 2011, s.206) masallarında ortak olarak kullanılan “yemekler yeniyor, şerbetler içiliyor” ifadeleri bulunmaktadır. Zengin ile Fakir Kız Kardeşler (Göde 2011, s.279) masalında da “ekmek, aş” söz öbeği bulun- maktadır. Ayrıca Tokmak ( Seyidoğlu 1999, s.147) masalını örnek alacak olursak “sofra” kelimesi de pek çok masalda yer almıştır. Yine halk içinde kalıplaşmış bir ifade taşıyan “bir tas yemek” ifadesi de masallarda çoğunlukla karşımıza çıkar.(Seyidoğlu 1999, s.212). Yiyecekler kalıplaşmış bir şekilde, bazen yan yana bazen de birbirine yakın şekilde masal içinde kullanılmıştır. Zümrüdü Anka (Göde 2010, s.220) masalında “acıkmış susamış”; Dedektif (Göde 2010,s.320) ve Hıyardan Şemşem Güzeli (Alptekin 2002, s.453) masallarında “yağ-bal”; Erikçi (Göde 2010,s.327) masalında “yağ-bal-peynir”; Keçi Kız (Göde 2010,s.225) masalında ge- çen ve düğünde yenen “üzüm çerez”; Çiftçinin Kızı (Özçelik 2004, s.418) masalında “acı soğan kuru yavan”; Tuz Kadar Sevgi (Özçelik 2004, s.440) masalında sevgi ifadesi taşıması bakımın- dan “ekmek kadar, su kadar, bal kadar” ve Tuz Kadar (Göde 2011, s.289) masalında tek tek kızlarına kendisini ne kadar sevdiklerini soran babaya küçük kızı “tuz kadar” sevdiğini söylemesi; Üç Turunçlar (Özçelik 2004, s.316), Bengiboz (Seyidoğlu 1999, s.62) ve Dilâremcengi (Seyidoğlu 1999, s.93) masallarında temel besin maddesi olarak “ekmek-su”; Gül Sinan’a Neyledi Sinan Gül’e Siyaset (Sakaoğlu 2002, s.297) adlı masalda “çay-ekmek”; Şahşah Padişahı (Sakaoğlu 2002, s.284) masalında “un-bulgur”; Papağan (Boratav 1997, s.105) masalında “çorba-tatlı”; Üselek (Boratav 1997, s.227) masalında “bal-kaymak”; Bey Böyrek (Seyidoğlu 1999, s.71) ma- salında “katır katır şarap, katır katır et”; Muradına Ermeyen Dilber II (Seyidoğlu 1999, s.172)

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy