ESER ADIAnadolu’da Abdallık Geleneğinin Ortaya Çıkmasında Etkili Olan Tasavvufi Ve Dini Yapılanmalar İle Abdalların Müzikle İlişkisinde Bu Yapıların Etkisi

288 Ezgi TEKİN ARICI - Cenk GÜRAY T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Musul sahralarına hubca seyran Abdülaziz Dağı’n eylemiş mekân Mardin, Diyarbakır, Ergani, Keban Seyyid Sultan Dede Garkın görünür Sefil Nevruz bendesine kavuştum Hasretinle şöyle yanıp tutuştum Sultan Yusuf merkadine eriştim Seyyid Sultan Dede Garkın görünür (Dedegarkınoğlu, 2010, s. 138). Yine Menakıb’ül-Kudsiye’de Dede Garkın’ın adı geçen şu beyit, onun yazdığı birtakım deyişlerin bulunabileceği ihtimalini güçlendirmektedir: Dede Garkın aydur ben sana yâr oldum Bilimezsün anınüçün ağyar oldum (Çelebi, 2014, s. 37) Bu bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla Dede Garkın’ın aynı zamanda deyişler söyleyen bir zakir ya da âşık kimliği taşıması mümkün olabilir. Alevîlik inancında saz şairi zakirlerin deyişleri ve müzikle ibadet konusundaki özellikleri düşünüldüğünde, daha XIII. yüzyılda geniş kesime tesir eden Dede Garkın ocaklarında saz şairleri ve zakirlerin yetişmiş olması muhtemel görünmektedir. Abdalların müzikle ilişkisine dair Cahit Telli, Kalenderiler ve Abdalların muhtelif yerlerde yaptığı ve mahya ayini olarak bilinen ayinlerde, müzik eşliğinde sema dönüldüğüne dair bazı ka- yıtlardan söz etmektedir. Ayrıca A. Y. Ocak’tan aktardığına göre, bu ayinler esnasında afyon da kullanan ve kendisini bıçakla yaralayarak kendinden geçen Kalenderî dervişin bir ateşin etrafında çalınan müzikler eşliğinde semah/sema döndüğü anlaşılmaktadır. Otman Baba Vilayetnamesi ’n- de Zağra’da Mal Öyüğü denilen bir köyde de benzer bir ayinden söz edilmektedir: …meğer Zağra’da Mal Öyüğü dirler bir köyde bir güruh sufiler mahya etmek kasdına her diyardan halk u dervişleri da’vet itdiler ol kân-ı vilâyet tekyesinde dervi-

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz