ESER ADIAnadolu’da Abdallık Geleneğinin Ortaya Çıkmasında Etkili Olan Tasavvufi Ve Dini Yapılanmalar İle Abdalların Müzikle İlişkisinde Bu Yapıların Etkisi

278 Ezgi TEKİN ARICI - Cenk GÜRAY T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Ezelden dost olanlar evliyaya Ahiler, Gaziler, Abdallar oldu (Köprülü F. , 2004, s. 342) Anadolu Abdalları ya da Horasan Erenleri , “baba”, “dede” adını taşıyan ve daha çok Türk- men kabileleri arasında yer alan dervişlere denilmektedir (Barkan, 1942). Abdallar, Köprülü’ye göre, Kalenderî, Hayderi mensubu sayılabilecek Babaî-Bektaşî dervişleridir (2012, s. 69). Ocak’a göre, Babaî hareketinde 6 yer alan Yesevî, Kalenderî, Vefaî, Haydarî dervişlerinin devamı ya da ikinci ve üçüncü kuşak Babaî şeyhleridir (2014, s. 217-19). Balım Sultan’ın çağdaşı olan Yeminî, Faziletname adlı eserinde Rum Abdallarının Otman Baba’nın etrafında toplandığını hem sosyal hem de dini-tasavvufi faaliyetlerini XVI. yüzyıla kadar müstakil olarak sürdürdüklerini ifade etmek- tedir. Kaynaklardan Abdalan-ı Rum’un Osmanlı devleti kuruluş devrinde önemli rol oynadıkları anlaşılmaktadır. Geyikli Baba, Abdal Musa, Abdal Murad, Kumral Abdal gibi aynı zamanda Ka- lenderî şeyhi olan abdallar, fetih hareketlerine katılmış, Osmanlı padişahlarının yanında bulun- muşlardır. (Ocak, 2016a, s. 140-141). Abdalan-ı Rum , Barkan’ın “Kolonizatör Türk dervişleri” olarak adlandırdığı gruplardan biri olarak Anadolu’nun uç bölgelerinde faaliyetlerde bulunan Alp Erenler , Ahiler , Bacılar la beraber Rum ilinin İslamlaşmasında misyoner dervişler olarak yer al- mışlardır. Özellikle yarı göçebe Türkmenler arasında yer alan bu dervişler, boş topraklar üzerinde zaviyeler kurarak hem güvenliği sağlamış hem tarım ve toprak işleriyle uğraşmışlardır. Kurdukları zaviyeler birer kültür, imar ve din merkezi durumuna gelmiştir (Barkan, 1942). Ayrıca Abdalların bağdaştırıcı ve uzlaştırıcı rolleriyle, Hristiyan halkın İslamiyet’e geçme- lerinde önemli rol oynadıkları anlaşılmaktadır. Abdalan-ı Rum’un Batı’ya doğru yapılan akınlar sı- rasında karşılaştığı heteredoks köylü Hıristiyanlar, papaz ve rahipler, Bizans’ın vergileri ve kilise baskısından dolayı burada bulunan Türklere kendilerini daha yakın hissetmişlerdir. Dolayısıyla bu Hıristiyan halkın, eski inançlarını halen taşıyan, ortodoks inanca göre daha bağdaştırıcı olan heteredoks dervişler aracılığıyla İslamiyet’e geçmeleri daha kolay olmuştur. Bu işlevi üstlenen Türkmen beylerinin çoğunlukla Kalenderîler ve Rum Abdallarından olduğu görülmektedir. Benzer şekilde XV. yüzyılda Rumeli’deki fetih hareketlerinde de Sarı Saltık 7 , Otman Baba ve Kızıl Deli (Seyyid Ali Sultan) 8 gibi Bektaşîlik’e mal olmuş kişilerin benzer roller üstlendikleri görülmektedir. Örneğin, Vefaîlik, Babaîlik, Kalenderîlik bağıntısını şahsında birleştiren Rum Abdallarından ünlü Geyikli Baba’nın Aziz Fransis ile özdeşleştirilmesi (Su, 2011, s. 160, 164) de bu Türkmen baba- larının Hıristiyan unsur üzerindeki etkisinin bir göstergesidir (Ocak, 1981). Aynı zamanda gezgin-dilenci dervişler olarak da tasvir edilen Rum Abdallarının çoğunlukla Balkanlardan Hindistan’a kadar uzanan geniş bir alanda küçük gruplar halinde dolaşarak vakit geçirdikleri anlaşılmaktadır. Bu seyahatler esnasında da ritüel nitelikte bir dilencilikle geçimlerini sağladıkları, bu nedenle halkla temas halinde bulundukları anlaşılmaktadır. (Ocak, 2011, s. 112- 6 Ayrıntılı bilgi için bkz. Ocak, Ahmet Yaşar, Babailer İsyanı, Dergah, İstanbul, 2014. 7 Ocak’a göre Sarı Saltık büyük ihtimalle Kalenderi şeyhi bir aşiret reisi ve Türkmen babasıydı (Ocak, 2016b, s. 76-78) . 8 Bektaşilikte önemli bir yeri olan Seyyid Ali Sultan’ın Kalenderi bir meşrebe mensup bulunduğu sanılmakta- dır. Bektaşiliğin Balkan coğrafyasında yayılmasında etkili olan bir tekke kurmuştur. Viranî’nin Rum Erenleri nin şahı ve gaziler serdarı olarak nitelendirdiği Seyyid Ali Sultan’dan Kızılbaş-Alevi şairlerinin nefeslerinde de sıkça söz edilmektedir (Şahin, 2009, s. 48-50) .

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz