Arkaik Dönemde Anadolu

1.7.1 Şehirler ve Mimari Anahtar Kelimeler: Arkaik Dönemde Anadolu’da Şehirler ve Mimari Arkaik dönem öncesinde şehirler MÖ. 8. ve 7. yüzyıllarda biçimlenmeye başlamış, MÖ. 6. yüzyılda da agora, kutsal alanlar, resmi yapılar gibi temel öğelerine kavuşmuşlardır. Ancak şehir içindeki yapıların yerleştirilmesinde genelde bir sisteme bağlı olunmamakla birlikte Bayraklı’da MÖ 7. ve 6. yüzyıllarda evlerin güney-kuzey veya doğu-batı doğrultulu yerleştirilmiş oldukları görülmektedir. Evlerin yönlendirilmesindeki sistem ile Bayraklı’da kent planının yaklaşık olarak kuzey-güney ve doğu-batı doğrultulu sokakların oluşturduğu ızgara plan tipine yakın olduğu anlaşılmıştır. Ancak gerçek anlamda dama biçimli ve keskin doğrultulu sokak ve caddelerden oluşan ızgara plan tipi MÖ 5. yüzyılın sonuna doğru Hippodamos tarafından Miletos’da uygulanacaktır. Şehirler Oikist olarak adlandırılan önderler tarafından stratejik ve doğal konum, ekonomik faktörler gibi unsurlar dikkate alınarak kurulmuşlardır. Strabon’un aktardığına göre Ephesos kentini Androklos Karlar ve Leleglerin yanı sıra beraberinde Yunanistan’dan gelen halka birlikte MÖ 1. binin başlangıcında Koressos Dağı (Bülbüldağ) çevresinde kurmuştur. Bununla birlikte kimi zaman kentlerin ilk kuruluşları efsanelere de dayandırılmıştır. Ephesos şehri için önce Delphi’deki Apollon Tapınağı’na gidilmiş buradaki bir biliciden kehanet alınmıştır. Kentin ikinci kez kurulması bu efsaneye dayanmaktadır. Bu kehanete göre kent bir balık ve domuzun işaret edeceği yerde kurulacaktır. Kehanetlerin yanında yeni şehirlerin oluşturulacağı yerin yakınlarında çoğunlukla bölgenin eski sakinleri tarafından kurulmuş bir yerleşim ya da bir kült alanı bulunmaktadır. Arkaik dönemde Bayraklı’daki beş odalı ve ön avlulu çift megaron bugün için tek çatı altında toplanan en eski çok odalı ev tipidir. Mimaride kullanılan üsluplardan Dor düzeni Yunanistan’da ortaya çıkmış Akdeniz havzasına yayılmıştır. İon düzeni ise Ege Denizinin doğusunda Batı Anadolu kıyılarında ortaya çıkarak geniş bir alana yayılarak kullanılmıştır. Arkaik dönemin başlangıcında Bayraklı’daki Athena Tapınağı mimarisi ve mimari elemanları ile Anadolu’nun batısında ayrıcalıklı bir konuma sahipti. Tapınakta sütunların üzerine oturduğu taştan silindirik altlıklar İon ve Aiol mimarlığına özgü sütun elemanlarıdır. Yine örneklerine Bayraklı ve Phokaia’da rastladığımız mantar biçimli sütun elemanları doğu örneklerinden ilham alınarak üretilmiş olup detayları ile İonia mimarlığındaki İon ve Lesbos kyması gibi mimari süslemelere öncülük etmişlerdir. Bayraklı Athena Tapınağında gün ışığına çıkan dikey volütlü başlıklar- Aiol başlıkları Arkaik dönem mimarisinin özgün mimari elemanlarıdır. Aiol başlıkları Neandria, Larisa, Ainos, Gargara ve Smyrna kentlerinden bilinmektedir. Dikey volütlere sahip Aiol başlıkları volütlerin yataylaştırılması ile İon başlığının oluşumuna öncülük etmiştir. Dor düzeninin Anadolu’da bilinen ilk ve tek örneği Assos Athena Tapınağıdır. MÖ 525 yıllarına tarihlendirilen tapınağı tasarlayanlar dorik mimariye Anadolu’da ortaya çıkmış olan İon mimarlığının özelliklerden biri olan kabartmalı frizi de ilave ederek özgünlük kazandırmışlardır. Arkaik dönemde Samos Hera, Ephesos Artemis ve Didyma Apollon tapınakları dönemin bilinen en büyük ionik çift sütun sırasına sahip dipteros plan tipli dini yapılarıdır. Ephesos Artemis Tapınağı 55.10x115 metre boyutları ve 127 sütunu ile Anadolu’nun İon düzenindeki en büyük tapınak yapısıdır. Ephesos Artemis Tapınağının sütunlarından 36 adedinde kabartmalı sütun tamburu- columna caelatae kaidenin hemen üzerinde yer almaktaydı. Herodotos’un aktardığına göre Lydia Kralı Kroisos’un Artemis tapınağına pek

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz