Asker Türkülerinin Sosyal Psikolojik Zemini ve İşlevleri

109 Asker Türkülerinin Sosyal Psikolojik Zemini ve İşlevleri Müzik, Oyun ve Eğlence İkinci işlev değerlere, toplumsal kurumlara ve törelere destek vermedir. Ürünün oluştuğu, nakledildiği icra bağlamında kültürdeki ritüellerin toplumsal kurumlar ve değerler onaylanır. Böy- lece toplumsal kurum ve değerlerin güncelleşmesi ve güçlenip köklenmesi sağlanır. Bu hususta tutum olarak kabul edebilecek olan değer yargıları, davranış düzeyinde ve dışavurum formu olan folklor ürünleriyle gözlemlenebilir. Bir konudaki tutarlı ve karakteristik bir tepki olarak karşımıza çıkan tutumları oluşturan temel etkenlerden biri de millî birlik ve kültürel değerlerdir. Asker türkü- leriyle toplumsal kurumlara ve törelere destek verilmekte, askerliğe bir kutsiyet atfedilerek değeri onaylanmaktadır. Özelikle motivasyon amaçlı türküler hem toplumsal hem askerî bazda bu işlevi yerine getirirler. Birey, tüm toplum tarafından kabul gören değer yargılarına, uzun bir tecrübe sonucu, alış- kanlıkların, âdetlerin, inanç sisteminin birleşmesiyle oluşan geleneksel davranış kalıplarıyla uyar. Bu yargıların kişiye göre değişmediğini, tüm fertler için aynı koşullarda aynı kalıbın geçerliliğini bi- lir. Türk toplumunda askerliğin önemi, kışlaya kutsal bir mekân sıfatı yüklenerek aktarılmaktadır. Buraya “peygamber ocağı” denilir. Böyle kutsal bir mekânda her bireyin askerlik görevini yerine getirmesi gerektiği düşünülür. Aynı zamanda eğitim boyutunda bakıldığında asker ocağı, adam olma ocağıdır. “Adam olmak” deyimi “terbiye olmuş olmak, iyi yetişmiş olmak, iş tutmuş bulun- mak, mevkii sahibi olmak” (Dede 2005: 79) gibi anlamlar içerse de askerlik kültürü çerçevesinde kullanımıyla vurgulanan askerliğini yapmış olmaktır, bir nevi erginlenmenin tamamlanmasıdır. Bu ölçütü yerine getirmeyene son zamanlara kadar toplumda iyi gözle bakılmamış, evlenmesine müsaade edilmemiştir. İnsan, yaşam tecrübelerini, olaylar karşısındaki tutumlarını, dünyaya bakış açısını belirli bir metin içinde aktarırken, o metne bir mesaj yükler. Toplumsal kabulün bireyi yönlendirme, eleştirme, ona ders verme gibi eylemleri gelenek dâhilinde oluşan metne yansır. Metin zamanla değişim-dönüşüm sürecinde yeni formlara kavuşabilir. Buna örnek olarak “Hey On Beşli” türkü- sünü verilebilir. Oluşum bağlamı açısından ağıt olarak doğduğu düşünülen türkü, her ne kadar eleştirilse de zamanla ezgi ve ritim düzeyindeki değişimle ağıt formundan çıkmış, usullü hale gelmiş, farklı bağlamlarda eğlendirme işlevi yüklenmiştir. Sözel metni de işlev dönüşümüne uy- gun olan türküdeki bu dönüşüm, metin-bağlam bağını koparmaktadır. Rumî takvime göre 1315 doğumlu gençlerin cepheye gönderilmesi üzerine toplumsal bazdaki üzüntünün dile getirildiği türkü şu şekildedir: On Beşli Hey on beşli on beşli Tokat yolları taşlı On beşliler gidiyor kızların gözü yaşlı Aslan yârim kız senin adın hediye Ben dolandım sen de dolan gel gediğe Fistan aldım endazesi on yediye

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz