Azerbaycan Halı Sanatında Ulusal Kimlik ve Türkçülük Öğeleri

352 Assoc. Prof. Dr. Sabina NEMATZADE T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatına dahil oluyor ve yerli gelenekler ruhunda yaratıcılıkla yeniden işlenir. Dünyanın kültürel mirasında kendine özgü yere sahip olan Azerbaycan halıları araştırmacıların her daim dikkatini çekmiştir. Bu ilgiye sebep ise halılar üzerinde örülmüş kodlar, bir başka deyimle nakışlara dö- nüşmüş sembollerdir. Tarihi geçmişin mitoloji düşüncesinden, hayat tarzından, aile hayatından kaynaklanan bu nakışlar etnografya, ulusal kimlik ve Türkçülük açısından çok değerli kaynaklar niteliğindedir. Azerbaycan halılarında çok sıkça rastlanan desenlerden biri Umay tanrıçasının tasviridir. Türk halklarının yerleşmiş olduğu büyük arazilerde kadınlar Umay’ı aynı şekilde tasvir ediyor- lardı. Bu, ortak Türk mitoloji düşüncesinin bir göstergesidir. Hakikaten de, beyaz elbiseli, gü- müş renkli saçları yerlere kadar uzanan, yaşı bilinmeyen ve Dirilik Ağacının ebedi sahibi olan Umay Ananın başını üç adet üçgenden ibaret sihirli taç beziyor. Bu taçın eski Türk ayinlerinde tanrıların ve şamanların esas farklılaşma sembolü olması ile ilgili çeşitli düşünceler mevcuttur. Azerbaycan halılarında bulunan üçgen de, Umayın taçı ile ilgili olarak nazarlık gibi yorumlanma- ya başlanmıştır. Umay ile ilgili en ilkin bilgilere Orhun yazıtlarında rastlanmaktadır. Göktürk çağı Bengü Daş yazıtlarında da adı geçen Umay, çocukların koruyucusu gibi tasvir ediliyordu. Halılar da genellikle kadınlar tarafından hazırlandığından ve kızlara çeyiz olarak verildiğinden Umay tas- viri, veya onun sembollerinin örülmesi tesadüf olmayıp, kadınların hem kendini, hem de evladının gelecek evladını, üç yaşına kadar çocukları korumak duygusundan gelişmiştir. Diğer tüm Türk halkları gibi, Azerbaycan halkının da en eski ve en güncel inançlarından biri, nazara olan inançtır. Gözleri renkli olan insanların nazarının daha güçlü oduğu ile ilgili bugün de bazı inançlar mevcuttur. Mavi gözlü insanların gözü, baktıkları insana dokunarmış, mavi bon- cuğun ise bu nazardan koruyacağına dair inançlar vardır. Halılar üzerinde bu inanç, daha belirgin şekilde kendini göstermektedir. Nitekim, Azerbaycan halılarının çoğunda nazardan korunmak için somut bir şekilde göz tasvirlerine rastlanmaktadır. Azerbaycanın zengin maddi kültürünün değerli bir bölümünü oluşturan halı sanatında süs motifi olarak farklı şekillerde tasvir edilmiş ejder motifi de yer almaktadır. Ejder motifi eski dö- nemlerden itibaren kullanılan sembollerden biridir. Birçok toplumların yanı sıra, Türk halkların- da da ejder motifiyle tanışlığın çok eskiye dayandığı araştırmacılar tarafından tespit edilmiştir. Azerbaycan halı örneklerinde bu motifin Moğol işgalinden sonraki dönemde sıkça uygulandığı düşünülmektedir. Azerbaycan halı sanatında ejder motifinin eski Türk mitolojisinden gelen iyilik, su ve bolluk, bereket sembolü, hem de Ateşperestlikten gelen, kötülük¸ şer kuvvetlerinin sem- bolü olarak işlendiği örnekler vardır. Ejder motifi, Azerbaycanla yanı sıra Orta Asya ve Anadolu Türkleri tarafından sıkça kullanılan bir motif olmuştur. Bu ise, ejderin eski Türk inançlarındaki, mitoloji görüşlerindeki yeri ile ilgilidir. Bu görüşler bin yıllar boyunca çeşitli yapıtlara yansımıştır ve günümüzde ejder motifi eski sembolik anlamını kaybetmiş olsa bile, halâ daha maddi kültür örneklerinde dekoratif öğe olarak kullanılmaktadır. Türk halklarının, aynı zamanda Azerbaycan halkının mimarlık ve halı sanatında sekiz kö- şeli yıldız tasviri de geniş yayılmış ve bu sembolün bazı yorumları onun İslam sembolizminde tutumunun gelişmesine ve güçlenmesine neden olmuştur. Bazı düşünürler hadislere istinat ede- rek bu sembolü, aynı zamanda Müslümanın sekiz önemli özelliği ile ilişkilendirirler: merhametli, sabırlı, cömert, sadakatli, mütevazi ve dürüst olmak, sır tutmayı, şükretmeyi bilmek. Diğer bir

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy