Balıkçılık Folkloru- Çanakkale Geleneksel Balıkçılığı Üzerine Bir Değerlendirme

186 Mümtaz FIRAT T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı çıracağına inanmaktadırlar. Balıkçılar, balık avlayarak çok para kazanılamamasını ya da kazanılan paranın kolayca harcanmasını, balığın ettiği bir bedduaya bağlamaktadırlar: Ha, şu var, balık ne demiş: Beni tutan para kazanmasın, beni alıp ta satan pulum kadar para kazansın. A bu doğru (KK13-14). Balıkçılar denize çıkmak için evden çıkmalarından itibaren şans ve uğur getirmesi temen- nileriyle birbirlerini selamlamaktadırlar. Evden çıkarken eşleri tarafından iyi dileklerle uğurlan- maktadırlar: Rasgele, bereketli olsun (KK5)! Tekne limandan ayrılırken: Allah ecelli balık nasip etsin (KK15)!; Allah rast getirsin (KK7)! ve benzeri dualar edilmektedir. Yine ağ atılırken: Rasgele (KK9)! ya da Allah çok versin (KK16)! denilmektedir. Atılan ağ çekilirken reis tarafından söyle- nen Vira Bismillah (KK4)! sözü hem tayfalara verilmiş bir komut hem de hayır dua olarak kabul edilmektedir. Bazı balıkçılar ahşap yapılı teknelerde sedir ağacı kullanılmasını, mezarlık ağacı olduğu gerekçesiyle istememektedirler. Bunun uğursuzluk getireceğine inanmaktadırlar. Balıkta Beslenmek ya da Balıkla Beslenmek Kumanya olarak götürülen yiyecekler mevsimine göre değişiklik göstermekle birlikte ek- mek, domates, biber, soğan, karpuz, zeytin, peynir, makarna, kuru fasulye ve benzeri yiyecekler- le çay en çok tüketilenler arasındadır. Balık tutulması halinde balık ızgarası ya da kızartması ve balık çorbası en çok tüketilen besinler arasındadır. Yemek için tercih edilen balıklar genellikle ekonomik getirisi az olan ya da avlanma sırasında yaralanmış olanlardır. Kamara olmayan eski tekne ya da kayıklarda yemek yapma olanağı daha sınırlı iken günümüzde, kamaralarda yer alan ocak ve benzeri mutfak apa- ratlarıyla çeşitli yemekler de yapılabilmektedir. Özellikle kalabalık olan ve uzun süre denizde kalan teknelerde yemek işinden anlayan kişiler yemek yapabilmektedir. O nedenle teknelerde genellikle yemek yapma araç-gereçleriyle, yağ, tuz, salça, soğan gibi temel girdiler sürekli olarak bulundurulmaktadır. Teknede yemek molası, balık avının durumuna göre ayarlanmaktadır. Birinci öncelik balı- ğın avlanması ve takibidir. Yemek öğünleri genellikle bu iş dışı zamanlara göre ayarlanmaktadır. Yine boş aralıklarda çay tüketimi oldukça yaygındır. Balıkçı hanelerinin de en başat yiyeceği balıklardır. Balıkçıların çoğu, balık tuttukları sü- rece evlerinde de çoğunlukla balık pişirildiğini ifade etmişlerdir. Balıklar genellikle tava ya da ızgarada pişirilmektedir. Karşılaştığımız farklı pişirme tekniklerinden biri de tuzda balıktır. Daha çok taş balığı olarak da adlandırılan pullu balıklardan karagöz, levrek, kefal türü balıklar tamamen tuza gömülerek fırında pişirilmektedir. Günümüzde daha çok tencerelerde yapılan pilaki, geçmiş- te kakala olarak da anılan toprak kaplarda pişirilmektedir. Balık çorbalarında en çok kullandıkları balık türleri iskorpit, gelincik ya da lapire olarak adlandırılan balıklardır. Çorbalarda daha çok eti sert balıkları tercih ettiklerini ifade etmektedirler. Balıkçıların yaptığı bir diğer balık yiyeceği de balık köftesidir. Balık köftesi genellikle iri paçoz kefal olarak da anılan balıktan ve kılçığı az olan mezgitten yapılmaktadır. Balık köftesinin yapılışını şu şekilde özetlemiştir kaynak kişi: Biz

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx