Balıkçılık Folkloru- Çanakkale Geleneksel Balıkçılığı Üzerine Bir Değerlendirme

179 Balıkçılık Folkloru: Çanakkale Geleneksel Balıkçılığı Üzerine Bir Değerlendirme Genel Konular müzde balıkçı teknelerinde ortalama üç kişi çalışmaktadır. Bunlardan biri dümende dururken diğer ikisi ayna da durmaktadır. Ayna teknelerin altında açılan pencerelere takılan camlı bölüme verilen isimdir. Bu pencerenin teknelere takılması yaklaşık 80’lerin ikinci yarısını bulmaktadır. Bu- radan balıklar gözetlenmektedir. Bu görevi yerine getirene, aynacı denilmektedir. Geçmişte ayna yerine, soba borusuna ya da tenekenin bir ucuna takılan camın kayık kenarından denize sarkıtı- larak kullanıldığı ifade edilmiştir. Yine geçmişte ağ atma ve toplama işi tayfalar tarafından yerine getirilirken, günümüzde bu işlem ırgat olarak adlandırılan makaralarla gerçekleştirilmektedir. Balıkçılar genellikle avın bereketli geçmesi temennisini içeren dualar ederek teknelerine binmekte ve hareket etmektedirler. Balığa çıkmadan önce yanlarına bir miktar kumanya ve su almaktadırlar. Av seyri boyunca çok az konuşmanın geçtiği bu süreç balık bulununcaya kadar sürdürülmektedir. Balık avlandıktan sonra ağ balıktan temizlenerek, balıklar buzluklara konul- maktadır. Ağı ellemek olarak adlandırılan ağın kurşun ve mantar yaka olarak istiflenmesinden sonra ava devam edilmektedir. Şayet avın yeterli olduğuna kanaat getirilirse kıyıya dönülmek- tedir. Balıkçılar, yemek için esas olarak ağ atılmadığı zaman aralığını değerlendirmektedirler. Yemek için ayrıca bir mola verilmez. Aralıksız çalışılması durumunda ellerine aldıkları ekmek türü aperatiflerle geçiştirmektedirler. Balıkçılar av dışı zamanlarının önemli bir kısmını ağ tamiri, tekne bakımı ve istirahatle geçirmektedirler. Balıkçıların geçiş dönemlerinde uyguladıkları ayırt edici geleneksel bir pratikle karşıla- şılmamıştır. Bu da ancak büyük ölçüde balıkçılığın tarihsel olarak bu yörede diğer geleneksel uygulamalara sirayet edecek kadar eski olmamasıyla açıklanabilir. Deniz Araçları Günümüzde örneği pek kalmamış olmasına karşılık geçmişte balık avlamak için piyade tipi kayıkların kullanıldığı ifade edilmektedir. 5-6 metre büyüklüğünde olan bu kayıklar genellikle baş tipine göre baltabaş , kancabaş olarak adlandırılmaktadır. Bu kayıklar kürek ve yelken yardı- mıyla yüzdürülmektedir. Kayıklarda kullanılan yelken genellikle tek direklidir. Söz konusu yelken hareketi sağlamak dışında yağmur ve soğuktan korunmak için tente olarak da kullanılmaktadır. Daha sonraları bu kayıklara motor takarak bir süre daha kullandıkları ifade edilmiştir. Bölgedeki kayık ve tekneler genellikle Ayvansaray’da yaptırılmıştır. Ayrıca Rumlar’dan kal- ma bazı kayıklar da bir süre kullanılmış. Bölgede kendi araştırmalarıyla tekne ve kayık yapımını öğrenen marangozlar da kayık ve tekne yapmaktadırlar. Gelibolu’da Kemal Usta, Burhanköy’de Şinasi Usta, Şevketiye’de Sezer Usta bunlardan bir kaçıdır. Bir dönem Kemer Köy’de ikamet eden Niyazi Usta’nın Ayvansaray’da yetişen ustalardan biri olarak, birçok kayık ve tekne yaptığı ifade edilmektedir. Günümüzde ise balıkçılar genellikle alamana ve alamatra olarak adlandırılan tekneleri kullanmaktadırlar. Bu tekneler kıç yapısına göre karpuz ya da ayna kıç olarak da anılmaktadır. Bu tekneler genellikle ahşap yapılıdır. Sarma bölümlerinde genellikle çam kullanılırken, omurgalarda kestane, meşe, karaağaç gibi sağlam yapılı malzemenin kullanıldığı ifade edilmiştir. Teknenin

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx