Binbir Gece Masalları’nda Cuha Fıkraları ve Mizahın Kullanımı Üzerine

252 Dr. Seval KASIMOĞLU T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Bir Savunma Mekanizması Olarak Mizah Freud, hem Espriler ve Bilinçdışı ile İlişkileri hem de Mizah isimli çalışmasında gülünç ve türlerini genel olarak iki başlık halinde ele almaktadır. Bunlardan ilki masum olanlar, ikincisi ise içerisinde cinselliği ve saldırıyı barındıran kasıtlı olanlardır. Bu iki başlıktan kasıtlı olan gülünç türleri bu bildirinin çalışma konusuna daha yakın görüldüğü için bu başlıktan devam edilecektir. Saldırgan espri kavramını “Bir espri, düşmanımızda engeller nedeniyle açıkça ya da bi- linçli olarak ortaya koyamadığımız can sıkıcı şeyleri kullanmamıza olanak verir; …espri kısıtlama- ları savuşturacak ve ulaşılmaz hale gelmiş olan haz için kaynaklar açacaktır.” (Freud, 2012: 134) diyerek açıklamaya çalışan Freud’un kasıtlı espri tanımını yine şu şekilde ondan öğrenebiliriz: “kasıtlı espriler otorite kurma iddiasında olan yüce konumdaki kişilere karşı saldırganlık ya da eleştiriyi olası kılmak için özellikle yeğlenirler. O zaman da, espri, otoriteye bir başkaldırıyı, onun baskısından kurtulmayı simgeler.” (Freud, 2012: 134). Freud’un bu bakış açısıyla ve yaklaşık aynı amaçla kullandığı bir başka kavram ise adı geçen çalışmasında darağacı mizahı olarak çev- rilen Galgenhumor ’dur. Galgenhumor kavramı günümüzde kara mizah, ciddi şaka, kara komedi isimleriyle de bilinmektedir. Kara mizah, ölüm, hastalık, yaşlılık, savaş, cinsellik, suç gibi tabu oluşturabilecek ve bu sebeple hakkında konuşulması oldukça zor olan kavramların mizah ile am- balajlanarak ifade edilmesi olarak tanımlanabilir. Freud çalışmasının ilgili kısmında kara mizahla ilgili şu meşhur örneğini sunmaktadır: Pazartesi günü darağacına götürülen bir suçluyla ilgili ilginç bir anekdot sunulur: Şöyle der suçlu adam götürülürken: ‘Güzel, hafta iyi başlıyor’ (Freud, 2012: 258). Freud’a göre mizahın temel işlevi tıpkı rüyalarda olduğu gibi bastırılmış olanı gün yüzüne çıkarmaktır. Eş deyişle o, dışsal değil içsel bir unsurdur. Bu sebeple mizah yalnızca “dışsal san- sürden kurtarmakla kalmaz, her şeyden önce, büyük içsel sansürden kurtarır; binlerce yıldır in- sanda yer etmiş olan korkudan kurtarır; kutsal olandan, yasaklamalardan, geçmişten, iktidardan duyulan korkudan kurtarır.” (Sanders, 2001: 114) John Morreall da Gülmeyi Ciddiye Almak isimli çalışmasında rahatlama kuramından bahsederken Freud’ un mizahla ilgili çalışmasının temelini oluşturan bu tabuya ya da yasağa dikkat çekmektedir. Şöyle demektedir Morreall: “Gülmeye yol açan birçok yasak, cinsellik ve şiddete karşı koyulmuş olan geleneksel toplum yasakları akla getirir. Bütün kültürler cinsellikle ilgili bazı eylem- leri yasaklarlar. Çoğunda evlilik dışı cinsel ilişki yasaklanmıştır, hatta hemen hep- sinde cinsellikle ilgili konuşmalara bile sınırlamalar getirilmiştir. Rahatlama kuramı- na göre, böyle sınırlamalar, insanların cinsel arzularını baskı altında tutmalarına neden olur ve bu yüzden ki ne zaman ki biri, örneğin bir komedyen, tabuları yıkar ve cinsellik üzerine konuşursa, yasaklanmış cinsellikle ilgili düşünceleri kışkırtır ve baskı altında tutulan cinsel enerjinin bir kısmını gülmeyle salıverilmesine yola açar.” (Morreal, 34) Freud’un psikanalitik kuramına göre mizahın asıl kaynağı kişinin bastırılmış bir halde bi- linçdışında bulunan duygularıdır. Bunların ortaya çıkışı ya da Freudcu bir ifade ile bilinçli düşün- ceye geçişi bir haz yaratmaktadır. Bu noktada mizahın ortaya çıkışındaki temel etmen işte bu haz kaynağıdır. Freud mizahın bu işlevini şu şekilde anlatmaktadır:

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2