Bursa İli Toplu Çalma Söyleme Gelenekleri (Danışık - Erfene)

236 Mehmet ÖCAL T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı “Danışık” ve “Erfene” toplantılarının bölge kültürü ve yore insanı için ayrı bir önemi var- dır. Burada; unutulmaya yüz tutmuş gelenekler tekrar canlandırılır, okunmayan türküler, oynan- mayan oyunlar tekrar oynanmaya, söylenmeye, hatırlatılmaya ve yaşatılmaya çalışılır. Burada en önemli hususlardan birtaneside, Danışık ve Erfene toplantılarının aralarındaki bazı benzerliklere rağmen her iki toplantıyı da birbirinden ayıran özelliklerin olması. Şöyleki; Erfene’nin zaman ve mekanı olmaz. Ne zamanki birbirlerine yaşıt ve yakın olan gurup- lar (Toplanma yeri köy odaları olabilir, köy kahvehanesi olabilir) gecenin ilerleyen saatlerinde el ayak çekildikten sonra yirmi ila yirmibeş çivarında arkadaş hem eğlenmek, hem de hoşça vakit geçirmek, yemek içmek anlamında “Köy Odası”nda ya da “Köy Kahvehanesi”nde bir araya ge- lirler. İçlerinden birisi çıkar derki; “Arkadaşlar ne zamandan beri yufka ıslaması yemiyoruz, kendi aramızda “Erfene” yapalımda şöyle bekmez ve helva karalım. Yufka ıslaması yiyelim, kabuklu fasulye yapalım, turşuyla beraber yiyelim muhabbeti derinleştirelim” der. Bu arada bir arkadaş derki “yapalım. O zaman sen bekmez getir, sen un getir, sen turşu getir” diyerek işbirliği içerisinde herkese ayrı ayrı görevler dağıtır. Görevi olanlar yiyecek getirir, görevi olmayanlar da evinden ye- meklerin konulacağı kap-kacak-tencere-leğen gibi mutfak araç-gereçleri getirir. Bu arada, yemek veya kap-kacak, araç-gereç getirmeyen kimseler olursa onları mahçup etmemek için yabancı dahi olsalar dışarıya çıkartılmazlar. “Sen buraya katılma” demezler. Ancak; sofra başına çağırılır- ken misafir olarak gelenlerin ismi söylenirken, toplantıya katkı yapmayanların isimleri söylenmez. Eğer kişi bu toplantıya katılmak ve bu toplumda bulunmak istiyorsa, burada bulunma- nın bir bedeli vardır. Bu toplantı bir örftür, bir adettir, bir gelenektir. Yapılan “Erfene Gecesi”ne mutlaka az da olsa bir katkıda bulunmak gerekmektedir. Yiyecek getirmesen bile, eğer kış günü ise; en azından odun getiresinki geceye katkın olsun. Yemeklerin hazırlanması sırasında orada bulunan kişiler, muhabbet girişini veya muhabbetin başladığını belirtmek amacıyla birbirlerine mani atarlar. Karşılıklı mani atışmalarından sonra, köyün veya köylünün dertleri, çözüme kavuş- turulması gereken meseleleri varsa onlar tartışılır. Çözüme kavuşturulması gereken meseleler varsa çözüme kavuşturulur, küsler varsa küsler barıştırılır. (Çünkü burası, yani; bu meclis, köyün bir nevi kurultayı niteliğindedir.) Bu arada Erfene’yi şekillendirmek ve daha neşeli bir hale getirmek için çeşitli uygulamalar yapılır. Araları bozuk olan eşleri barıştırmak ya da ilişkileri daha sağlam hale getirmek, burada bulunan kişileri bir nevi imtihan etmek amacıyla birbirlerinin evlerine bir başka kişi gönderilir. Eğer giden kişi Ahmet beyin evine gidiyor ise; giden kişi ahmet beyin evinin kapısına vurarak ………………abla …………………abla beni kahvehaneden ahmet ağabey gönderdi. Selamı var. Kendisine ait olan eşyalarından bir tesbih veya bir mendil numunesi ver. Ayrıca da ahmet ağabe- yim bekmez veya tavuk istedi der.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz