Çömlekçilik Risalesi ve Doğu Türklük Sahasında Çömlek Kültürüne Ait Sözvarlığı

35 Çömlekçilik Risalesi ve Doğu Türklük Sahasında Çömlek Kültürüne Ait Sözvarlığı Maddi Kültür tılır. Özellikle kilin hazır kıvama gelmesi için gereken süre, sır malzemeleri ve bunların kullanımı, çömleğin pişme süresi gibi somut birtakım hesaplamalar vermesi önemlidir (Koşay vd. 1963: 89-93). Çömleğin ana maddesi kildir. Elenen kil, bölgelere göre farklılık gösteren maddelerle ka- rıştırılarak ve su ilavesiyle yoğrulmaktadır. Biçimlendirme, formun etrafında dönerek ya da basit bir düzeneğin üzerinde elle bant usulü, elle açılan çamurun bir tokmakla dışarıdan vurularak şe- killendirilmesi gibi en ilkel yöntemlerle olabileceği gibi çarka ikinci bir kişi tarafından hız verilmesi ya da ayaklı çarklarda merkezkaç sistemi ile yapılmaktadır. Şekillendirilen çömlek türlü aletlerle ve boyalarla bezenip kurutulmakta, kuruyan ürünler astarlanmakta ve dönem ve bölgelere göre değişen usullerle pişirilmektedir. Çömlekçilik Risalesi Çeşitli kütüphanelerin koleksiyonlarında tespit edilmiş olan meslek risalelerinden biri de Risale-i Kaçacılık ’tır. St. Petersburg Institute of Oriental Manuscripts a418 numarada kayıtlı olan 12 varaktan oluşan bu eserin müellifi, müstensih ve istinsah tarihi ile ilgili herhangi bir bilgi bu- lunmamaktadır. Mensur olarak yazılmış olan eserin adı, metnin başında verilmektedir: Risāle-i ḳaçacılıḳ bu tururlar (1b/1). Kaçacılık kelimesi; “mutfak takımı, kâse, kutu, kap” (Necip 2013: 215) şeklinde tanımla- nan ḳaça kelimesi ile “adlara gelerek bir nesneyi, bir işi veya bir sanatı kendisine meslek veya uğraşı olarak seçmiş olanları gösteren adlar türeten” (Korkmaz 2009: 41) -cı eki ve “bir meslekle uğraşan kimseyi gösteren adlardan meslek adı ve uğraşı alanı gösteren adlar türeten” (Korkmaz 2009: 56) -lık eklerinin birleşmesiyle oluşmaktadır. “tas, kap” anlamındaki kaça kelimesini DLT’de ḳa ḳaça şeklinde görmekteyiz (CTD III: 121). Çağatayca’da kap kacak şeklinde geçtiğine işaret eden Clauson, kelimeyi ḳa2 kökünden türetmektedir (ED 590a). İki farklı ḳa kökünden “kap, tas” anlamındaki 2ḳa köküne bağlasa da ḳadaş kelimesini ḳa ḳadaş yapısı içinde hem “aile” anlamını verdiği 1ḳa’da hem de 2ḳa’da örnek olarak vermesi (ED578a), kap, karın, kardeş kelimelerinin de ḳa kökünün “kap” anlamından türemiş olması gerektiği fikrini desteklemektedir. Metinde sadece 1b/1’de gördüğümüz bu kelime yerine metnin geri kalanında kāse-gerlik kelimesi kullanılmış- tır. Kāse-gerlik kelimesi “çiniden, fağfurdan, porselenden, madenden veya topraktan yapılmış çanak” (Steingass 1998: 1004b-1005a) anlamındaki Farsça kāse kelimesi ile “isimlerin sonuna eklenen ve faaliyet (yapıcılık) bildiren” (Devellioğlu 2000: 285) Farsça – ger edatının birleşmesiyle oluşmuş ve “kap kacak yapan” (Steingass 1998: 1005a) anlamında kullanılmıştır. Farsça kāse kelimesi dışında “su testisi” anlamındaki Farsça kūze ve “şarap tası” (Burhan-ı Katı: 259a) anla- mındaki Arapça fuḳāʿ kelimeleri bulunmaktadır. Peki, biz niçin “çömlekçilik risalesi” diye adlandırdık? Metnin içeriğini dikkate aldık. Çöm- lek kelimesi “Katı ve sıvı yiyeceklerin pişirilmesi ya da korunması amacıyla çamur haline getirilen killi toprağı elle ya da çömlekçi çarkında şekillendirerek pişirmek suretiyle yapılan testi, vazo, küp gibi eşyalar” olarak tanımlanmaktadır. Kelimenin kökenine dair bir bilgi bulunmamakla birlik- te Türk lehçelerinde ve Türkiye Türkçesi ağızlarında çölmek şekli de görülmektedir (Az ç ömlek TatK çülmek Nog şölmek Kzk şölmek , KKlp şölmek , Krg. çölmök ). Räsänen OT çöŋek “a leather milking pail” (deri süt sağma kovası) sözüyle birleştirmiştir (ED 426a). çom - “batmak” ve çöm -

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy