Dârü’l-Elhan’da Usûlât-I Mûsikîyye Dersleri Üzerine Bir İnceleme

195 Dârü’l-Elhan’da Usûlât-I Mûsikîyye Dersleri Üzerine Bir İnceleme Müzik, Oyun ve Eğlence Bilindiği üzere edvar geleneği içerisinde îkâ başlığı altında yer alan usûller basit-birleşik ya da küçük- büyük şeklinde herhangi bir sınıflandırmaya tabi tutulmamıştır. İncelenen nazariyat eserleri içerisinde Tanbûrî Cemil Bey’e ait Rehber-i Mûsikî isimli eserin 66. sayfasında büyük îkâlar başlığı mevcut ancak bunu dışında bir sınıflandırma yoktur. Büyük-küçük, basit-birleşik sınıflandırmasının Arel-Ezgi-Uzdilek nazariyâtı 6 ile başladığı bilinmektedir. Bu bilgiden hareketle Dârü’l-Elhan eğitimi içerisinde Arel-Ezgi-Uzdilek nazariyatının benimsendiği çıkarımında bulunu- labilir. Türk Mûsikîsi Usûl Sınavlarına İlişkin Sonuçlar Üç, altı ve dokuz ay sonunda yapılan usûl sınavlarının sözlü olarak uygulanması derste geçilen eserlerin usûl vurarak okunması temeline dayanmaktadır. Maddeden anlaşıldığı üzere öğrencinin usûlü yazıp yazamadığı konusunda bir yoklama yapılmamaktadır. Bu uygulama bü- yük ihtimalle derslerde de uygulanmamaktadır. Bu açıdan bakıldığında dersin bir yönü ile eksik kaldığını söylemek yanlış olmaz. Usûlün yazılış şeklinin bilinmesi usûlün vurulması adına daha kolaylaştırıcı bir etkendir. Öneriler Dârü’l-Elhan usûl derslerinde uygulanan yöntem bugün Türk mûsikîsi eğitimi veren kurumlarda da uygulanageldiği gibi nota temelli meşk eğitim yöntemine dayanmaktadır. Bu yön- tem ders sırasında birliğin sağlanması, eserlerin notaya alınarak gelecek kuşaklara aktarılması yönünde olumlu yönleri yanında, fem-i muhsin bir icrâ ve tavır zenginliğinden uzak icraların or- taya çıkmasına da zemin hazırlamaktadır. Mûsikîde arûz gibi önemli bir kuralın göz ardı edilerek meşk bilinci olmayan öğrenciye usûl eğitiminin verilmesi tek başına usûl vurmaktan öteye geçme- mektedir. Türk mûsikîsi eğitimi veren kurumlarda birinci sınıftan itibaren aruz eğitiminin verilmesi eserin ruhuna ulaşma, güfte telaffuzlarının doğru vurgulaması, kuru teknik bir icradan uzaklaşma ve meşk bilincine sahip öğrencilerin yetişmesi konusunda faydalı olacağı kanısındayız. Ayrıca öğrenciye usûllerin pekiştirilmesi noktasında sadece nota okuyarak usûl vurma yanında; usûl diktesi, deşifre ve usûl, farklı eserler dinleterek usûl bulma, farklı nota değerleri üzerinde usûl alıştırmaları gibi çeşitli uygulamalar yapılabilir. Geçmişten alınan örnekle birinci sınıftan itibaren öğrenciye gösterilen usûllerin farklı mertebelerinde etütler yazdırılması ve son sınıfta küçük form- dan büyük forma doğru beste çalışmaları yapılması Türk mûsikîsi usûllerinin sağlam temellerle öğretilmesi ve öğrenilmesi hususunda önemli ve yapıcı çalışmalar sağlayacağı düşüncesindeyiz. Usûl dersi için yapılan bu inceleme ve değerlendirme diğer ders içerikleri için de uygulanabi- lir, programın iyi irdelenmesi günümüzde geçmişten nasıl faydalanabileceğimiz konusunda Türk mûsikîsi eğitimi müfredatına önemli katkılar sağlayacağı kanısındayız. 6  Ezgi, 1985, s.1; Arel, 1993, s.74.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz