Dede Korkut Hikayelerinde Toplumsal Cinsiyet Kabulleri Bağlamında Kadın ve Erkek Söylemleri

147 Dede Korkut Hikâyelerinde Toplumsal Cinsiyet Kabulleri Bağlamında Kadın ve Erkek Söylemleri Türk Halk Edebiyatı Berü gelgil arslanum oğul Karadeniz kibi yaykanup gelen kafirin leşkeridir Gün gibi şılayup gelen kafirin başında ışığıdır Ilduz gibi parlayup gelen kafirin cıdasıdur Azgın dinlü yağı kafirdür oğul dedi. (Ergin 1997:158) Burada babanın cevabı oğlunun bütün soru işaretlerinin kültürel ve bireysel karşılığı nite- liğindedir. Baba, oğluna sadece gelenin kafir olduğunu söylememekte aynı zamanda düşmanın özelliklerini ve kültürel yapının yabancı ile ilgili söylemlerini de aktarmaktadır. Bey olarak eril kimlikten beklenen toplumsal düzeni kahramanlık ve güç göstererek sağ- lamasıdır. Düzeni sağlamanın, kolektif bellek temsiliyetinin eril söyleme yansıması, an ve gelecek üzerine karar almaya dayalı çizgisel zaman anlayışıdır. Bu anlayış, geçmişin değerlerine dayalı olarak mevcut düzenin devam etmesi, geleceğe yönelik doğru kararların alınması temeline da- yalıdır. Eril bilinç sürekli hareket halindedir. Bu hareket arayısa, bulmaya, ögrenmeye, meraka dayalıdır. Bu durumun etkisiyle erkeğin söylemleri reel çizgide kalmakta ve kronolojik bir sıra izlemektedir. Begil Oğlu Emren hikayesinde Begil, Bayındır Hanın divanından döndükten sonra yaşadığı olayları hatununa şu sözlerle aktarmaktadır: Kalkubanı yerimden turı geldim Yilisi kara kazılık atum butun bindim Arku bili Ala Dağdan dünün aşdum Akındılı görklü suyu delüp dünin kiçdüm Ağ alunlu Bayındır Hanun divanına çapar vardum Ala gözlü begler ile yidüm içdüm Kavumlu kavumıyla görklü gördüm …………………………………… (Ergin 1997:218) Yukarıdaki soylamada olaylar kronolojik bir sırayla anlatılmaktadır. Burada eril bilincin ge- leceğe yönelik söylemlerinin dile yansıyan sembolik kodları fillerle aktarılmakta Han ve Bey’de “sonuç odaklı fiiller”, ogul kavramında “neden odaklı ve harekete dayalı fiillere” yerini bırakmak- tadır. Eril bilinçte geçmiş de şimdiki anın ihtiyaçlarına göre hatırlanarak yeniden kurulur. Eril bilinç tecrübe, deneyim ve yaşanmışlıklarını geçmişi tekrarlayarak ve aktararak anlatmakta ve yol gösterici olmaya çalışmaktadır. Hatırlatma bir anlamda aktararak yaşatmanın göstergesidir. Birey davranıs temeline dayalı tecrübeleri yaşamakta, bellekte kalanları ise kisisel bir deneyimin akta- rımı olarak anlatmaktadır. Böylece söylemler geçmişin değerlerinin kabulüyle baslayıp gelecege yönelik olmaktadır. Çünkü, “babalık annelige ikincil olarak dısarı dogru, sürekli atılımlarla gerçek- lestirilecek bir hedefi öngörür; çizgisel eylemliligi, iradi etkinligi talep eder.” (Saydam 2013: 83)

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2