Demir Çağı

1.6.3.2. Sanat Anahtar Kelimeler: Frig sanatı, madencilik, fildişi işçiliği, fibula, ofaloslu taslar. Homeros ve Herodotos, Frigya'nın doğal kaynaklar ve hayvan sürüleri ve toprak ürünleri bakımından zenginliğinden bahsetmektedir. Bu zenginlik onların sanatına ve el işçiliğine de yansımıştır. Özellikle tümülüslerde keşfedilen ahşap masa, sehpa, iskemle gibi farklı ağaç cinslerinin birlikte kullanıldığı mobilyalar, zengin orman kaynakları nedeniyle Frigler'de marangozluk ve mobilyacılığın çok geliştiğini göstermektedir. Ayrıca, Gordion'da ele geçen madeni at koşum takımları, fildişi levhalar üzerindeki avcı ve süvari betimleri, Pazarlı ve Burdur-Düver'de keşfedilen piyade betimli mimari kaplama levhaları hem Frigler'in savaşçı yönünü hem de hayvancılığın önemini vurgulamaktadır. Hem döküm hem de dövme tekniğinde tunçtan yapılmış kazanlar, kepçeler, kemerler, omfaloslu (göbekli) kaseler ve fibulalar (çengelli iğneler), Frigler'deki çok yüksek maden teknolojisi ve endüstrisinin varlığını kanıtlamaktadır. Arkeolojik kazılar, Yassıhöyük'ün MÖ erken 9. yüzyılda kabartmalı ortostatlarla süslü binalara sahip, çevresi sur ile tahkim edilmiş bir sitadel olduğunu ortaya koymuştur. Gordion bu dönemde içinde soylu yönetici bir sınıfın yaşadığı bir yönetim merkezidir. Çeşitli hayvan ve karışık varlıkların betimlendiği taş ortostadlar Ankara ve civarındaki Frig merkezlerinde de keşfedilmiştir. Dağlık Frigya Bölgesi'ndeki kale tipi yerleşmeler ve bu yerleşmelerin çevresinde yer alan kaya anıtları Frigler'in ulaştığı yüksek düzeydeki taş ve kaya işçiliğinin somut belgelerini oluşturmaktadır. Suriye-Filistin Bölgesinden ithal edilmiş lüks mallar da MÖ 800 civarında Frigler’in dış dünya ile olan ilişkilerini göstermektedir. Friglere özgü tümülüsler, dönem sanatı için çok önemli ipuçları vermektedir. Hem Gordion civarında hem de Ankara Anıtkabir tümülüslerinde ölü hediyesi olarak, Frig'li zanaatkarlara özgü zarif kakma geometrik desenlerle süslü mobilyalar, kazanlar, hayvan başlı kovalar çeşitli boylarda tunç mutfak eşyaları, servis kapları, büyük kazanlar ve küçük içki kapları, tunç kemer ve fibulalar bulunmuştur. Erken Demir Çağı’nda kaplar genellikle el yapımıdır. Kapların çoğunluğu ev üretimini düşündürecek kalitededir. Orta Demir Çağı'nda, yani MÖ 10. yüzyılın sonu-9. yüzyılın başından itibaren, çömlekçi çarkı yeniden ortaya çıkar ve geometrik ve hayvanların betimlendiği koyu mat boyalı seramik grupları hâkim olur. M.Ö. 8. Yüzyılın sonlarından itibaren yani Geç Demir Çağı’nda, özellikle Orta Anadolu'nun doğu kesiminde mat boyalı bezeme kaybolur ve yerini çoğunlukla çok renkli parlak süslemelere bırakır. Son dönemlerde ise tüm Frig coğrafyasında boyalı bezemeler giderek azalır ve batı geleneğinde gri ya da siyah ve kırmızı perdahlı seramik daha sık görülmeye başlar.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz