Demir Çağı

1.6.4.2. Sanat Anahtar Kelimeler: Lydia Sanatı , Lydia Seramiği, Lydion, Karun Hazinesi Coğrafi konumundan dolayı hem kıyı Ege'deki komşu Yunan kentleriyle, hem de doğudaki komşusu Phryg Krallığı ile yakın ilişkilerde bulunan Lydia uygarlığı, bu iki farklı kültürden de etkilenmiş ve bunu eserlerine yansıtmıştır. Fildişi ve metal eserlerde Doğu etkisi hakimdir. Sahip olduğu değerli maden yatakları Lydialıların özellikle maden işçiliğinde ileri gitmesini, özellikle altın takı işçiliğinde ün kazanmasını sağlamıştır. Dönemin önemli merkezlerinden olan Sardeis’te 1960’lı yıllarda yapılan kazılarda tespit edilen altın işlikleri ve mücevher dükkanları Sardeis’in bu alandaki gelişmişliğini göstermektedir. Doğulu figürlerin etkin olduğu fildişi, altın ve gümüş eserler Sardeis’in önemli ihraç malları arasındadır. Pers egemenliğine girdikten sonra da Lydia'nın zenginliği devam etmiştir. Bu durum M.Ö. 6. yüzyılın ikinci yarısına ait olan zengin mezar hediyelerinden anlaşılmaktadır. Buluntular arasında oldukça kaliteli bir işçilik gösteren gümüş, altın ve elektron kaplar ve mücevherler dikkati çekmektedir. Bu eserlerin bir kısmı "Karun Hazinesi" olarak adlandırılan ve yasadışı yollarla yurtdışına kaçırıldıktan sonra 1993 yılında Türkiye'ye geri getirilerek Uşak Arkeoloji Müzesi'nde korunan eserler yer almaktadır. Lydia seramik sanatında, Doğu Yunan ve az da olsa komşu Phryg seramiklerinin etkisi görülür. Kaplar üzerindeki bezeme ve figürler daha çok Doğu Yunan özellikleri taşımaktadır ve genellikle açık renk fon üzerine kırmızımsı boya ile yapılmıştır. Lydia seramiğinin kendine has özelliklerinden biri, mermer taklidi bezeme olarak adlandırılan, dalgalı çizgilerle yapılan boyama biçimidir. Bezemelerde kullanılan temel renkler beyaz, kırmızı-turuncu ve kahverengi-siyah tonlarından oluşmaktadır. Mermer taklidi boyama tekniğinin haricinde bikrom, kırmızı üzerine siyah teknikleri de uygulanmaktadır. Lydion olarak adlandırılan, kozmetik maddelerin konduğu kap, Lydia’lı seramik ustaları tarafından üretilen yerel bir formdur. Şişkin gövdeli, konik ve yüksek kaideli bu kaplar ve dönemin önemli ihraç mallarından biridir. Lydia heykeltıraşlık eserleri de yine Doğu Yunan ekolünün izlerine sahiptir ve Sardeis Arkaik Doğu Yunan heykeltıraşlık merkezlerinden biridir. Sardeis’ten ele geçen mermer tapınak modeli üzerindeki kabartmalar Samos, Miletos ve Ephesos eserleri ile benzerlik gösterir. Herodotos, Kroisos’un Ephesos’taki Artemis Tapınağı’na altın bir aslan heykeli armağan ettiğini ve tapınağa ait sütunların yapımına destek verdiğini anlatır. Ancak bu döneme ait eserlerin sayısı oldukça azdır. Bintepe’de bulunan ve British Museum’da saklanan mermer kabartma, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bulunan fildişi heykelcik başı bu dönemin eserlerindendir. Ayrıca ele geçen mermer, fildişi ve metal eserler üzerindeki kabartmalar ile heykeltıraşlık yapıtları Yunan sanatının doğu etkisinde yapılmış yerel örnekleridir. Antik kaynaklar Lydialıların düzenlediği müzik festivallerinden ve Yunan müziğini de etkileyen iki farklı ezginin ( Miksolydikos ve Syntonolydikos ) Lydialılar tarafından geliştirildiğinden bahseder. Çeşitli ritüellerde müzik eşliğinde dans edildiği ve askerlerin, pactis adlı özgün bir lir ve flüt eşliğinde savaş yürüyüşü yaptıkları bilinir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz