Demir Çağı

1. 6. 5. 2. Sanat, Yazı, Dil ve Din Anahtar Kelime: Lykia Sanatı, Likçe ve Lykia Dini. Lykia sanatı atılımını İ. Ö. V. yüzyılın 2. yarısı ile IV. yüzyılın 1. yarısı arasındaki süreçte gerçekleştirmiştir. Yunan etkisi görülmekle birlikte örneğin Lykia heykel sanatı çağdaşı ideal Yunan eserlerinin aksine, İsinda ve Trysa gömü anıtlarındaki aslanlar gibi canlı ve hareketli bir görünüm sergilerler. Nereidler Anıtı'ndaki tören geçidi yapan savaşçıların canlılığı, Trysa ve Limyra anıtlarındaki savaşçıların yan yana olduğu gibi arka arkaya da sıralanmış olmaları bir çeşit üç boyutlu tasvir türüdür. Lykia sanatında Yunan etkileri kadar Hitit-Assur gibi Doğu öğeleri de görülmektedir. İsinda gömü anıtının güney cephesi üzerinde tasvir edilmiş olan düşman tutsaklarının kom- pozisyonu bir Assur etkisi olarak değerlendirilmiştir. Lykia’da İ. Ö. VI. Yüzyılın ortasından başlayarak 2 yüzyıl boyunca devam Pers egemenliği Ksanthos’daki Harpy Anıtında olduğu gibi bölge sanatına ait eserlerde en çok Pers kökenli ikonografi ve stil öğelerine rastlanıyor olmasının kanıtı olmalıdır. Lykia sanat eserlerinde bununla birlikte Ksanthos'taki “Yazıtlı Stel” olarak da bilinen 11 metre yüksekliğinde bir dörtgen kulenin tepesinde yer alan kral heykeli ya da İsinda gömü anıtındaki yenerek aldığı kalkanlarla tasvir edilen bir asker bölgeye özgü stilistik öğelerde bulunmaktadır. Kendilerine özgü dilleri Likçe’nin Fenike kökenli bir alfabesi vardı. İ.Ö. VI. yüzyılda ilk örneklerine rastlanan ve İ.Ö. V. ve IV. yüzyıllarda yaygın bir biçimde daha çok mezar anıtlarından tanınan Likçe henüz tam anlamıyla çözülebilmiş değildir. Bugün bölgede 20 adeti adak ve 150 adeti mezar yazıtları olmak üzere yaklaşık 170 adet Likçe kitabe bilinmektedir. İ.Ö. III. yüzyıldan itibaren Likçe’nin yerini alan Yunanca’da varlığını koruyan kişi ve yer isimleri de Lykia diline ait önemli delillerdir. Letoon’daki dini bir kült kurumundan bahsedeh trilingual kitabenin (Aramice, Lykçe, Grekçe) ve Ksanthos’daki İ.Ö. V. yüzyılın sonuna ait “Yazıtlı Stel” olarak bilinen dört bir yüzünde Lykia alfabesi harfleriyle yazılmış yazıtlar, bir yüzünde ise Yunanca bir şiir yer alan bilingual bir kitabesi olan mezar anıtının Likçe’nin kısmen de çözülebilmesine önemli katkıları olmuştur. Alfabe ve dilleri olduğu kadar Lykialıların kendilerine ait dini inanışları da olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. Likçe kitabeler Lykialıların dili kadar dini inanışlarını ve tanrılarını da tanıtmaktadırlar. Eni Mahanahi Ana Tanrıça, Geç Tunç Çağı panteonunun Fırtına Tanrısı Tarhunt ise Likçe’de Trqqas’dı. Lykialılar Athena’ya Malija ve Artemis’e de Ertemit adıyla tapınmışlardı. Likçe kadın anlamına gelen “Lada” Yunanların Leto’sudur. Yunan panteonunun güneş tanrısı Apollon’u bir inanışa göre Patara’da doğmuştur. Likçe’de Natri olarak bilinen “Lykia soylu” olarak da bilinen Apollon bu nedenle Lykia’nın baştanrısıdır. Lykia’nın dini başkenti Letoon’da Apollon, annesi Leto ve kızkardeşi Artemis’e adanmış bir kutsal alan bulunmaktadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz