Demir Çağı

1.6.1.2. Sanat Anahtar Kelimeler: Geç Hitit sanatı, Suriye-Hitit, Asur, Arami, Fenike Geç Hitit Beylikleri sanatının stil ve motif unsurları, Orta Anadolu’daki Hitit İmparatorluk sanatının doğrudan doğruya bir devamıdır. Ancak, M.Ö. I. Bin’de, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Kuzey Suriye’de şekillenen bu sanat, “karışık-melez” bir sanat olup, yapısında Mitanni, Suriye-Hitit, Assur, Arami ve Fenike unsurları da içermektedir. MÖ I. Binde gelişen bu sanatta farklı kültür geleneklerinin varlığına karşın, ortak bir stil kavramı da vardır. Bu ortak stil mimaride ve ikonografide var olduğu gibi, plastik sanatlarda daha belirgindir. GHS’nda açıkça gözlenebilen bu ortak özellikler, plastik sanatlarda belli bazı evrelere de ayrılmaktadır. Erken dönemde üretilmiş sanat eserlerinin stil ve ikonografileri Hitit İmparatorluk Dönemi sanatına yakındır. Ain-Dara’daki Fırtına Tanrısının tapınağında ve Malatya- Arslantepe’deki Arslanlı Kapı heykeltraşlık eserlerinde görülen kompozisyon, sahne ve ikonografik öğeler, işçilik her ne kadar kendi bölgelerine özgü olsa da, Hitit İmparatorluk sanatının devamıdır. Erken dönemin, günlük hayattan ziyade dini hayatını yansıtan plastik eserlerinden sonra, çoğunluğunu günlük hayattan alınmış sahnelerle bezeli heykeltraşlık eserleri ikinci aşamayı oluşturur. Karkamış ve Sam’al/Zincirli gibi merkezlerde, kralın gücünün yansıtıldığı savaş arabalı, piyade ya da süvari alaylarından oluşan zafer geçişlerinin betimlendiği sahnelerde, artık bölgedeki büyük güç olan Asur’un etkileri görülmeye başlar. M.Ö. 9. yüzyılın sonlarından itibaren Asur politik gücü kendini giderek daha kuvvetlice hissettirmeye başlar. Sadece kompozisyon ve sahne düzeni açısından değil, aynı zamanda ayrıntıların betimlenmesinde de Asurlu özelliklerin ağır bastığı görülür. Ancak, Luvi hiyeroglif yazısı halen kullanılmaya devam etmektedir. Figürlerin artık daha yüksek kabartma olarak işlendiği, duruşların, kıyafetlerin, saç ve sakal gibi ayrıntıların, Asur modasındaki gibi ve daha zarif işlendiği bu sahneler günlük hayattan alınmadır. Kral ve maiyetinin ön plana çıktığı bu sahnelerde dini olaylara pek yer verilmez. Bu dönemde gelişmeye başlayan bir başka sanat akımının en iyi örnekleri Maraş-İslahiye ovalarında karşımıza çıkar. Zincirli’de gelişen Arami sanatının seçkin eserleri akropoldeki yapıları süslemektedir. Zincirli’deki yönetici sınıf, M.Ö. 9. yüzyıldan başlayarak Hitit egemenliğinden ayrılmış ancak Hitit kültür ve sanatını bırakmamışlardır. Oluşturdukları sanat akımıyla, kendilerine özgü bir heykeltraşlık ekolu yaratmışlardır. Maraş ve civarında ele geçtiği için “Maraş Stelleri” olarak anılan bir grup mezar stelinde çoğunlukla bir “ölü yemeği” sahnesi betimlenmiştir. Öbür dünya inanç sistemi ile ilgisi olmasına karşın, tanrısal herhangi bir ikonografinin veya sahnenin betimlenmediği bu eserler, Arami kültürünün yaygın olduğu Kuzey Suriye’de, örneğin Tell Halaf/Guzana’da da karşımıza çıkmaktadır. Orta Anadolu’nun güneydoğusunda Geç Hitit Beylikleri dönemine ait pek çok merkez ve eser keşfedilmiştir. Tuvana Kralı Varpalavas’ın İvriz’deki kaya anıtı, Hitit İmparatorluk Dönemi’nin “kaya anıtları” geleneğini devam ettirmektedir. Asur orduları tarafından tahrip

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz