Dördüncü Sanayi Devrimi ve Gelenek Kültürü

236 Prof. Dr. Nebi ÖZDEMİR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı mülk, mülkiyet merkezli yerleşik sosyo-kültürel yapıyı dönüştürmektedir. Bugün en büyük pera- kendeci Amazon’un bir mağazası, en büyük konaklama sunucusu Airbnb’nin bir oteli ve en büyük ulaşım sunucusunun bir tek otomobili yoktur (Schwab, 2016: 170). Gelenek kültürünün mülkiyet anlayışı bu kapsamda yeniden değerlendirilebilir. Geleneksel toplumun ortak mülkiyetini oluştu- ran folklorun bu açıdan yeni dönemde nasıl bir rol üstleneceği belirsizdir. Son dönemdeki gelişmelerle birlikte yaşamın diğer alanları gibi kültürel alanda da “yeniden ve kişiye özgü üretim” kolaylaşmaktadır. Örneğin 3D baskı veya eklemeli imalat, yeni dönemde yaşamın farklı alanlarında da kullanılabilecektir. Bireysel tasarım merkezli üretim hızla yaygınlaş- maktadır. Bu süreçte 3D yazıcı tasarımcılığı ile ilgili fikri mülkiyet ve tescil alanlarında yeni düzen- lemelere gerek duyulabilir. Bu kapsamda ev ve el işi üretimler konusunda bazı olumsuzlukların ortaya çıkabileceği söylenebilir. Tespih, baston, kaşık, takı gibi farklı el işleri 3D baskılarla elde edilebilecektir. Yazı ve süsleme sanatlarında da benzer değişmeler yaşanabilir. Geleneğin usta- ları veya geleneksel meslekler açısından gelecekte önemli sorunlarla karşılaşılabilecektir. Aynı şekilde anonim üretimler konusunda da önemli gerilemeler yaşanabilir. Diğer yandan geleneksel bilgi ve deneyim belleği küresel ölçekte erişime açılarak özgün yeni yaratmalara kaynaklık ede- bilir. Biyo-baskı sürecinde üretilen organların kullanımının, dolayısıyla kişiselleştirilmiş tıbbın yay- gınlaşması, yaşam kalitesinin ve süresinin artışı sosyo-kültürel yaşam üzerinde farklı etkiler (etik tartışmalar dâhil) yaratabilir. Benzer şekilde gıdaların basılır hale gelmesiyle bireye özgü güvenli beslenme sistemleri geliştirilebilecektir. Üretici- tüketici ayrımı gıda baskısıyla önemsizleşebilir. Yerleşik mutfak- beslenme gelenekleri ve tarım alanında farklı değişmeler ortaya çıkabilecektir. Tasarım yiyecekler ve içecekler tüketilebilecektir. Dolayısıyla yaşam kültürü alanı yeniden kur- gulanmaktadır. Gen düzenleme teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte tasarım canlılar konusu tartışılmaya başlanmıştır. Genetik hastalıkların tedavisinin daha ucuz ve zahmetsiz bir şekilde gerçekleştirile- bilmesi, yaşam kalitesini ve süresini artıracaktır. Tüp bebek uygulamasının gelenek kültüründeki doğum inanç ve uygulamalarının önemli bir bölümünü etkisizleştirdiği düşünüldüğünde gen tek- nolojilerindeki gelişmelerin tesirinin daha kapsamlı olabileceği söylenebilir. Diğer yandan sanal ortamda göbek bağı gömme hizmeti veren postmodern geleneksel girişimciler ortaya çıkmıştır (https://www.gobekbox.com/ ). Bugünkü yaşlılık dönemi rahatsızlıklarının gen teknolojileriyle gi- derilebileceği öngörülmektedir. İnsan embriyosunun DNA’sının değiştirilmesi konusu etik tartış- maları da beraberinde getirmektedir. Özetle bütün bu teknolojik gelişmeler geçiş dönemleri ile ilgili gelenek kültürü belleğini dönüştürebilecektir. Yeni dönemin en önemli değişim dinamiklerinden birini de nöroteknolojiler alanında ge- lişmeler oluşturacaktır. Bugün bu alandaki çalışmalara büyük fonların ayrıldığı gözlenmektedir. Beyin faaliyetlerinin izlenmesi ve beynin dünyayla birlikte nasıl değiştiğinin incelenmesi, bu tür çalışmaların temel hedefleri arasındadır. Engelliler, madde bağımlıları, zihinsel hastalar bu teknolojiler sayesinde sağlıklı bir yaşam sürebilecekler ve kültüre katkıda bulunabileceklerdir. Bununla birlikte bu tür teknolojilerle beyin korteksinin daha etkin hale getirilmesiyle daha zeki ve yaratıcı bireylerin ortaya çıkabileceği sıklıkla dile getirilmektedir. Yapay bir belleğin insan bey- nine yerleştirilmesiyle sonuçlanabilecek bu tür bir gelişme bireysel ve toplumsal yaşamı önemli ölçüde etkileyecektir. Bütün bu gelişmeler bir taraftan düşüncelerin, duyguların, isteklerin deşifre

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx