Dördüncü Sanayi Devrimi ve Gelenek Kültürü

213 Dördüncü Sanayi Devrimi ve Gelenek Kültürü Genel Konular kültür gibi, şirket kültürü kavramı da kökenleri 18. asrın başına kadar giden sanayi ve teknoloji devrimleri sürecinin bir ürünüdür. Döngüsel ekonomiye geçiş, kaynak kullanımının ve verimlilik alanındaki kazanımların artışı, al-yap-at modeli yerine restoratif, rejeneratif ve daha üretken bir sanayileşme modelinin benimsenmesi, sosyal medya duyarlılığı, paylaşım ekonomisi ve kiralama modellerinin gelişmesi, doğal sermayenin akıllı kullanımı, sürdürülebilir üretim ve tüketim, atık enerjiden temiz enerjiye geçiş, enerji tasarrufunun yetkinleşmesi, otonom araçlar gibi pek çok olgu biyoçeşitliliğin, dola- yısıyla doğanın korunmasını ve yenilenmesini olumlu yönde etkilemiş ve etkilemeye de devam edecektir. Bu süreç geleneksel bilgi ve deneyime dayanan doğal ve yöresel değerlerin geliştirile- rek yaşatılmasını kolaylaştıracaktır. Doğal bağlamın korunması doğa-insan etkileşiminden doğan kültürel alanın da yaşatılması anlamına gelmektedir. Söz konusu olumlu etkiler bugün geleneksel tarım, gıda ve mutfak alanlarında görülmeye başlanmıştır. Diğer yandan dördüncü sanayi devriminden gelişmiş ülkelerin yanında, gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkelerin yeterince yararlanamamaları göçler başta olmak üzere küresel ve bölge- sel ölçekte siyasal ve toplumsal sorunların ve çatışmaların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu tür sorunlar kültürel yaşam üzerinde de olumsuz etkiler yapabilecektir. Son dönemde Orta Doğu’da yaşanan olaylar özellikle somut ve somut olmayan kültürel mirasın öncelikli tehdit alanları oldu- ğunu ortaya koymuştur. Kültürel etkileşim sürecinde bazı dinamiklerin belirginleştiği görülür. Nitekim teknoloji, son üç yüz yılı aşkın dönemde sosyo-kültürel etkileşimleri belirleyen temel dinamiktir. İnsanoğlu yarat- tığı teknoloji tarafından biçimlendirilmektedir. İnsan- insan, insan- doğa ve insan- teknolojik ürün (makine) etkileşimi kültürün yaratılmasını sağlamış ve sağlamaya da devam etmektedir. Hatta nesneler arası internet dikkate alındığında insani olmayan etkileşimlerin yaşamı biçimlendirdiği söylenebilir (Greengard, 2017). Özellikle dördüncü sanayi devrimi kapsamında teknolojinin kültür üzerindeki etkisinin etki hızı artmış, şiddeti ve kapsamı genişlemiştir. Nesneler arası internet kapsamında insan faktörü etkileşimin dışında değerlendirilmektedir. İnsani olmayan etkileşimin toplumsal ve kültürel yaşam üzerindeki etkilerinin tartışılması yeni yeni ortaya çıkmaktadır. Dördüncü sanayi devrimiyle ortaya çıkan enformasyon selinin kültürel yaratım, paylaşım ve değişim süreçlerindeki etkileri henüz tam olarak kestirilememektedir. Bugün veriye ulaşım, veri kullanımı ve paylaşımı kolaylaşmakta, yeni etkileşim bağlamları ortaya çıkmaktadır. Milen- yum çağında günde 30 milyar WattsApp iletisi gönderilmektedir (VentureBeat, 2015; Schwab, 2016: 63). 2019 yılında dünyada kullanımdaki akıllı telefon sayısının 5,6 milyarı geçeceği tah- min edilmektedir (Greengard, 2017: 11). Dolayısıyla kültür aktörlerinin şimdiden yerel ve ulusal belleğin yanında, küresel hafızadan da beslenmeye başladıkları gözlenmektedir. Farklı coğrafya- ların geleneksel bilgi ve deneyim bellekleri dijital- sanal bağlamda birleşmekte, gerçek anlamıyla “küresel köyün geleneksel belleği” oluşturulmaktadır. Bu nedenle kültür değişmelerinin daha hızlı ve derinden gerçekleşeceği söylenebilir. Kültürün, dolayısıyla geleneksel toplumların yönü geçmişten şimdiye ve geleceğe dön- meye başlamıştır. Yazılı- basılı kültür ile eski medyaların tek yönlü kültürel üretim ve tüketim sürecinin yerini, sözlü kültürün de özünü oluşturan eş zamanlı etkileşim, yaratım ve paylaşım

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx