Dünden Bugüne Hıdırellez Pratikleri

86 Doç. Dr. Meryem BULUT, Zeynel KARACAGİL, Seher ÇATALOĞLU T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Bu inanış, Hıdırellez günü yapılan bir kaçınma örneğidir. “O gün hiçbir şeyi ellemiyoruz biz. Hıdırellez günü ne tutarsan tut, iş yaptın mı geri gider. Bir sene biz tütün ektik de, makinemiz bozuldu. Ondan hiç yapmayız o gün yeriz, içeriz, otururuz. Sonra arife günü çalışmayız” 16 Arslan da, “Kutsal ve Seküler Arasında” adlı çalışmasında; “Çorum’da halk arasında çoğu kişi Hıdrellez gününü çalışmadan geçirmeye çalışırlar. Çünkü o günü çalışmadan kutlayarak ge- çirirse, hem o günün bereketine nail olacak hem de bütün seneyi o günkü gibi neşeli, eğlenceli geçirecektir” günün bereket, bolluk inancı ve beklentiler yönüne değinmiştir (Arslan, 2015). Hıdırellez’de (6 Mayıs günü) dilek ve niyet uygulamaları halâ günümüzde de sürdürül- mektedir. Gece konulan çömlekler bugün de maniler eşliğinde açılmakta ve akşamdan yapılan yeşil soğanlar, dama atılan kaşıklar kontrol edilmektedir. Sabah erkenden, gece pencereye ko- nulan paralar alınmakta ve dilekler toplanmaktadır. Bugün için yapılması gereken en önemli şey sabah erkenden(sabah ezanından önce) kalkmaktır (Zaide Kaya). Anadolu’da bolluk bereketin gerçekleşeceği zamanın sabah güneşinin doğduğu an olduğuna inanılmaktadır. Türk inanç sis- teminde güneş koruyucu bir özelliğe sahiptir ve güneş ile ilgili pratiklerin değişik biçimlerde de olsa, günümüzde de devam ettirildiği bilinmektedir (Buran, 1986: 43). Kalafat, araştırma yaptı- ğı yörede, güneş ışınlarının yeryüzüne değmeden önce kalkmak inancının yaygın olduğunu ve güneş ışıklarının, Tanrı’nın yeryüzüne inen nuru, ışığı kabul edildiğini tespit etmiştir. Bu inanç, Türkler arasında Hun çağından beri sürmektedir (Kalafat, 2006: 129). Hıdırellez günü sabah ezanından önce kalkan insanlar birtakım pratikler gerçekleştirmek- tedirler. Bunlardan ilki, gece yağan çiyi kaybolmadan kaplara toplamaktır. Çiy taneleri bir kaşık yardımıyla fincana toplanmaktadır. Hıdırellez sabahı toplanan çiyin, ağrıya ve acıya iyi geldiğine inanılmaktadır. Bundan dolayı toplanan çiy vücudun her tarafına sürülmektedir. Hıdırellez’de ya- pılan bu pratik sağaltıma yönelik olarak yapılırken, bazı köylerde un çuvallarının üzerine bereket olması için sürülmekteymiş. 17 Yine bu çiy ile süt mayalanır, yoğurt yapılır, o yoğurdun suyu ile de hamur mayalanırmış. Sonra da herkes o yoğurttan ve hamurdan maya alırmış. Eskiden Hıdırellez sabahı kuyulardan su toplanırmış. Bu bazı köylerde yedi kuyudan su toplanırdı şeklinde bahsedilmiştir. Sabahın erken saatlerinde çeşitli kuyulardan toplanan sularla, bazı köylerde kadınlar ve çocukların yıkandığı anlatılmıştır. Deniz kıyısında yaşayanlar denize, göl kıyısında yaşayanlar ise göle girdiğini söylemişlerdir. Bazı köylerde ise güneş doğmadan önce denize ya da suya girildiği ve bu işlemin şifalı olduğuna inanıldığı anlatılmıştır. Eskiden, sabah namazında, alacakaranlıkta deniz kıyısında namaz kılıp dilek tutuluyormuş. Hızır ile İlyas, subaşında buluştuğu için o suyun şifalı olduğuna inanılmakta ve su kenarında bundan dolayı iki rekât namaz kılınmaktaymış. Sabah namazında deniz kenarına gidildiğinde orada ne dilersen gerçekleşeceğine inanılırmış. Bir köyde, artık kuyu olmadığı için çeşmelerin de bu amaç için kullanılabileceğine inanılmaktadır. Hıdırellez günü bedenin yıkanması şifa ile ilgilidir. Suyun arındırıcı olduğuna dair bakış açısı dikkatleri çekmektedir. Ayrıca Hıdırellez’de sadece bu su ile (çiy de olduğu gibi) yapılan yoğurdun tuttuğuna, ekmek için hazırlanan hamurun mayalandığına inanılmaktadır. Bu su ile 16  Ecep Kırbaçoğlu 17  Kamile, Hatice Hanım

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx