Dünden Bugüne Hıdırellez Pratikleri

88 Doç. Dr. Meryem BULUT, Zeynel KARACAGİL, Seher ÇATALOĞLU T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Hızır, Arapça “yeşillik” anlamına gelen “hadr” kelimesinden türemiştir ve Hızır’ın gezdiği yerleri yeşerttiği inancı vardır (Boratav, 1984: 222). Kapılara çiçeklerin asılması Hızır’ın bereket getirmesi ilişkilendirilmesinden kaynaklanabilir. Havaların ısınmaya başlamasının, doğanın uya- nışının ve yeniden yeşillenmesinin kutlandığı Hıdırellez’de, kapılara çiçeklerin asılmasını; doğa- nın yeniden canlanmasına dönük olarak, doğadan olduğu gibi hayata dair gelecekten beklentile- rin yansıması olarak görmemiz olanaklıdır. Türklerin, Hıdırellez’i yeşillik ve su unsurları ile bağlantı oluşturarak, İslamiyet’i kabul et- tikten sonra da rahatlıkla bahar bayramlarına adapte olduklarını belirtmiştir (0cak, 1990). Ayrıca, Hıdrellez kutlamalarında gül ağacı, yeşil bitkiler, ağaçlar ve su motiflerinin sıkça kullanılması benzer uygulamaların Orta Asya’daki kutlamalarda da kullanılması, Hıdrellez törenlerinin kayna- ğının Orta Asya olduğunu göstermektedir. Bu törenler İslamiyet’le birlikte Hıdrellez adını almıştır (Cingöz - Santur, 1993: 5). Hıdırellez’de toplu yeme içme ve eğlenme gibi bazı Şamanizm gelenekleri sürmektedir. (Artun, 1990: 19). Hıdırellez’in en önemli özelliklerinden biri bu toplu yenilen yemeklerdir. Zen- ginin fakirin bir arada yiyip içtiği ve ekonomik durumu olmayandan bir karşılık beklenmediği an- laşılmaktadır. Görüşmeciler; Hıdırellez günü akraba, komşu, zengin, fakir, hep beraber yeme, içme ve eğlenme vurgusunu ön plana çıkarmaktadırlar. Eskiden Hıdırellez günü öğleden sonrada pişen yemekler ile deniz kıyısına gidilerek eğlenilir, yiyecekleri herkes birbirine ikram edermiş. Yere serilen bir sofra bezinin üstünde hep beraber hazırlanan yiyecekler tüketilirmiş. “Yerde ye- nirdi, öyle yeniyordu, birlik vardı çok…” 18 Bu durum, komşuya pay verme, hediyeleşme, eşitliğin ve birliğin temel fikirler olduğu yorumuna da açıktır. Bugün Hıdırellez Türkiye’nin hemen her tarafında, insanların yeşillik alanlara, su kenarla- rına giderek, eğlendikleri bir kutlama olarak devam etmektedir. Eskiden köylere yakın tekke, türbe ve yatır yanlarında Hıdrellez eğlenceleri yapılır, yatıra adanan adaklar kesilirmiş. Bu pikniklerde Hıdırellez için kesilen kurbanın eti, yoğurt, yumurta gibi yiyecekler yenir, adaklıklar dağıtılırmış. Dikili’de Hıdırellez sabahı, erken saatlerde arabalarına ve kamyonlarına yiyecekleri ile birlikte doluşmuş insanlar, piknik alanına giderken gözlemlenmiştir. O gün biz de arkalarından pikniğin yapılacağı “Çamlık Tepesi” denilen yere gittik. Vardığımız bu tepe deniz manzaralıydı. Bireysel olarak birkaç salıncak kurulmuştu. Hıdırellez eğlencelerinde başlıca yapılan eylemler- den biri salıncakta sallanmaktır. Hıdrellez üzerine derlenen bilgilerin pek çoğunda salıncağın o güne özgü bir eğlence olarak önemine değinilir. Eğer o gün salıncakta sallanılırsa hastalıklardan arınma olacağına ve günahların atıldığına inanılır (Artun, 1990: 20). Aileler yanlarında getirdikleri mangallarını yakmaya başlamışlardı. Yine öğretmenleri eşliğinde küçük çocuklar yöresel kıyafet- ler içinde minik bir dans gösterisi düzenlemişlerdi. Katıldığımız şenlik belediye tarafından organize edilmiş, belediye tarafından yönlendiril- mekteydi. Belediye, yoğurt içinde yüzük bulmaca, halat çekme, çuval yarışı gibi yarışmalar dü- zenlemişti ve tavla oyunu dışında tüm oyunları çocukların oynadığı gözlemlenmiştir. Belediyenin düzenlediği ve bireylerin ailecek yaptığı pikniklerden öteye geçmeyen bir Hıdırellez etkinliğinin, kendi halinde bir piknik havasının ötesine geçemediği izlenmiştir. Hıdırellez’e ilişkin sadece ha- 18  Ayşe Çanlı

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx