Efsanevî Türk Hükümdarı Yama Kağan ve Türk Mitolojisi’nde Fatih Ata Hükümdar Motifii

161 Efsanevî Türk Hükümdarı Yama Kağan ve Türk Mitolojisi’nde Fatih Ata Hükümdar Motifi Gelenek, Görenek ve İnançlar ardından da “Bundan sonra Teŋri’ye insan kurban etmek (ren ji Tian 人祭天 ) zorundayız!” diye yemin eder. 21 Bu kurbanları çoğunlukla A’er Bölüğü’nden (A’er Buluo 呵唲部落 ) 22 seçer, sonra bu bölüğün çocuklarını ve torunlarını yani soyunu öldürerek Teŋri’ye kurban eder. Günümüze dek 23 Türkler bu geleneğe uygun olarak bir tuğa (du 纛 ) 24 insan kurban etmektedirler ve bölük de bu tuğu kullanmaktadır. 25 Shemo A’er’ı (A’er Beyi’ni) öldürdükten sonra akşam olduğunda Göl Tanrısı’nın kızının yanına geri döner, ancak Göl Tanrısı’nın kızı Shemo’yu yakalar ve “Sen kendi ellerinle birisini öldürmüşsün, çok pis kan kokuyorsun, artık kaderimiz ortak olamaz” diyerek iliş- kilerini bitirir ( TPGJ 480.3957; YYZZ 4.44-45). 26 3. Yama, Zha-ma ve Shemo’nun Eşleştirilmesi Clauson’a göre P.T. 1283 numaralı belgede geçen Zha-ma Kha-gan unvanlı hükümdar, son Türk hükümdarı Ozmış Kağan’dır; Clauson ayrıca bu unvanı Özmiş Kağan şeklinde vermiştir (Venturi 2008: 27). 27 Ōsawa, Shemo ’nun 射摩 EOÇ okunuşunun Tibetçe belgedeki Zha-ma ’ya 21  YYZZ ’ya göre insan kurban edilmesi zorunluluğu, öldürme (sha 殺 ) fiili yüzünden ortaya çıkar. Burada geyiğin öldürülmesi kastedilmiştir. TPGJ ’de ise “öldürme (sha 殺 )” kelimesi yazılmamıştır ( TPGJ 480.3957; YYZZ 4.44). 22  Türklerin bu bölüğünün adı, kaynaklarda bir tek bu mit içerisinde geçmektedir. Türk boylarından söz eden diğer Çin kaynaklarında ise bu bölük adına rastlanılmamaktadır. Metinlerde A’er Bölüğü olarak geçen topluluğun, Şar Boyu’na bağlı bir oymak olması da mümkündür. Nitekim mite göre A’er Beyi, Shemo’ya bağlıdır ve onun emrine göre hareket etmektedir. A’er 呵唲 adının Orta Çince okunuşu ne Pulleyblank ne de Baxter tarafından verilmiştir. Ancak 呵 karakteri Çincede hem a hem de he olarak okunabilmektedir ve Pul- leyblank ile Baxter’a göre, he 呵 karakterinin Orta Çince okunuşu xa şeklindedir (Baxter 2000: 47; Pulleyblank 1991: 122). Pulleyblank ayrıca, er 唲 karakterine yazılış bakımından yakın olan er 兒 karakterinin EOÇ oku- nuşunu ɲ i ǝ̆ ve ɲ i , GOÇ okunuşunu ise ri olarak vermiştir (1991: 88). Baxter da er 兒 karakterinin Orta Çince okunuşunu nye şeklinde yeniden canlandırmıştır (2000: 32). Atwood, Çincesini He’er 呵爾 olarak okumayı tercih ettiği bu bölük adının Türkçesinin Harı , Halı , Har ya da Hal şeklinde bir ad olabileceğini düşünmüştür (2012/2013: 57). Pulleyblank, er 爾 karakterinin Orta Çince okunuşlarının, er 兒 karakterinin Orta Çince oku- nuşlarıyla çok benzer olduğunu göstermiştir. Ona göre bu karakter EOÇ’de ɲ i ǝ̆ ’ ve ɲ i’ , GOÇ’de de ri ˊ şeklinde okunmaktadır (1991: 88). Baxter da aynı şekilde bu karakterin Orta Çince okunuşunun, er 兒 karakterinin Orta Çince okunuşuyla benzer olarak nyeX şeklinde olduğunu belirtmiştir (2000: 32). P.T. 1283 numaralı Tibetçe belgede I. 9’da verilen Türk boyları listesinde görülen ve Türkçe aslının ne olduğu Venturi tarafından tespit edilememiş olan Hali ’nin (2008: 21) de incelediğimiz bu Türk bölüğünü karşılıyor olabileceği düşünülebilir. 23  YYZZ 9. yüzyılda derlenmiştir ve eserin derleyicisi Duan Chengshi 段成式 , 863 yılında ölmüştür. Eserde geçen “Günümüze dek (zhijin 至今 )” ifadesi de 9. yüzyılın ortalarına denk gelmektedir. 24  TPGJ ’nin Ming dönemi nüshasındaki metinde “Te ŋ ri’yi temsil eden bir tuğ ( Tian zuo du 天作纛 )” yazıl- mıştır ( TPGJ 480.3957). 25  Yamada, Türklerin Te ŋ ri’ye tapınmak için tuğlarının altında toplandıkları zaman insan kurbanını gerçek- leştirdikleri yönünde bir çeviri yapmıştır (1985: 244). 26  Yamada’nın çevirisine göre Shemo’ya bu sözleri söyleyen, Deniz Tanrıçası’nın kendisi değil, onun kızı- dır (1985: 244). Eberhard bu miti şöyle çevirmiştir: “Onların dedeleri bir deniz ilâhesi ile münasebette bulunu- yordu. İlk dede avda bir ak geyik öldürdüğünden ilâhe münasebetten vazgeçti. Bunun oymağından aveneler bu geyiği öldürmüş olduklarından o günden itibaren hep insan kurbanı için insanlar göndermek mecburiye- tinde idiler.” (1996: 86). Aynı mitin Ögel tarafından yapılan çevirisi ise şu şekildedir: “Göktürklerin atalarından biri, sık sık bir mağaraya giderek orada dişi bir Deniz-Tanrısı ile sevişirmiş. İkisi arasındaki bu aşk ilgileri devam ederken, günün birinde bu Göktürk reisi, bir sürek avı düzenleyerek ordusu ile ava çıkmış. Askerler geniş bölgelerdeki vahşi hayvanları sürerek, nihayet küçük bir yere sıkıştırmışlar. Bundan sonra da avlarının etrafını çevirip, birer birer avlamağa başlamışlar. Tam bu sırada askerlerden biri, karşısına çıkan bir Ak-geyiği okuyla vurarak öldürmüş. Bundan sonra sevgilisini yerinde bulamayan Göktürk reisi, meseleyi anlamış ve bu Ak-geyiği vuran askerle onun kabilesini cezalandırmış. Bu cezaya göre Göktürklerde insan kurbanları, hep bu askerin kabilesinden verilirmiş.” (1993-I: 569-570). 27  Esasında Ozmış Kağan, Türk Kağanlığı’nın son hükümdarı değildir. Onun 744’te Basmıllar, Uygurlar

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx