Eskişehir’de Bir Ziyaret Fenomeni Olarak Evsim Baba Etrafında Oluşan İnan ve Uygulamalar Üzerine

221 Eskişehir’de Bir Ziyaret Fenomeni Olarak Evsim Baba Etrafında Oluşan İnan ve Uygulamalar Üzerine Gelenek, Görenek ve İnançlar ve Ocak’ın koyduğu mekân ve mekân etrafında oluşan uygulamalara dair kriterler örtüşmektedir ve tutarlı gözükmektedir. Ancak mekânın yaşaması ve kültün sürekliliği için menkıbe, efsane, me- morat ya da kişisel hatıraların anlatılmaya devam etmesi gerekir. Bize göre kültün sürekliliğini salt anlatmalara bağlamak da yeterli değildir. Zira Eskişehir’de tespit edilen kutsal ziyaret mekânları- nın birçoğunda (Çulfana, Ahmet Turan gibi) anlatılar veya hatıralar bulunsa da kültün sürekliliği sağlanamamış ve mekân dönüştürücü gücünü kaybetmiştir. Hasluck’ın “hepsi yaygın itibarlarını ‘siyaset, ticaret gibi dışsal organizasyonlar’ ve ‘tedavi, kehanet, gizem’ gibi içsel organizasyonlara borçludur” (Hasluck 2012: 100) tezi kutsal mekânların anlatılması, yani yaşamasındaki işlevsel yönlerini açıklamaktadır. Hac yolunun değişmesi, nüfusun kırsaldan kente kayması, dönüştürücü gücüne inananların azalması vb. sebeplerle kutsal mekânın işlevi zayıflamış ya da bu mekânlar yok olmuştur (Koç, 2016: 92-93). Zira anlatılmayan mekân hem doğamaz hem de mevcut mekân ölür. Mekânın anlatılması sadece efsane, menkıbe ve memoratla olmaz. Söz, miti doğurur; ancak sözsüz bir alan daha vardır: Ritüel. Mekânlar ziyaret edilmeli ve etrafında birtakım ritüeller oluş- malıdır. Böylece mekân hem söz hem de ritüel ile anlatılır. Bir mekâna ait anlatılar dilden dile dolaşabilir, ancak ziyaret edilmeyen ve etrafında ritü- eller gerçekleştirilmeyen mekânlar ölür. Örneğin Seyyid Battal Gazi ile yaptığı güreş sonucunda Müslümanlığı kabul edip onun komutanlarından biri olan Ahmet Turan haklı bir üne sahiptir. Ne var ki, Ahmet Turan’a ait olduğuna inanılan yatır, geçmiş dönemdeki canlılığını yitirdiğinden gü- nümüzde ziyaret edilmemektedir. Karacalık, Arslanbeyli ve civardaki köylerin nüfus sayısının azalması, Şücaeddin Veli Türbesi’nin düz bir yerde yer alması ve cazibesinin giderek artması da Ahmet Turan ziyaretinin canlılığını yitirmesinde etkili olduğu söylenebilir. Zira anlatılması ve etrafında ritüellerin oluşması, bir ziyaret mekânının yakınındaki nüfus hareketliliğiyle doğrudan ilişkidir (Koç, 2016: 71-72). Hasluck’un yukarıdaki satırlarda belirttiğimiz dışsal ve içsel organi- zasyon teorisi tutarlı gözükmektedir. Bu bağlamda Evsim Baba’nın, bir yerin ziyaret fenomeni sayılabilmesi ve kült oluşumu için o yerin taşıması gereken özelliklere de sahip olduğu söylenebilir. Evsim ve Ersin Baba hak- kında anlatılan efsaneler, menkıbeler ve kişisel tecrübelerden oluşan memoratlar da ziyaret fe- nomeninin güncelliğini korumasına, koruyucu ve şifa verici işlevinin sürdürülmesine hizmet ettiği saptanmıştır. Yöre halkı tarafından Evsim Baba, Ahmet Turan (Taryan), Şücaeddin Veli, Üryan Baba coğrafî olarak aynı konumda kabul edilmekte ve bu durumun da mucize olduğuna inanıl- maktadır. Aynı zamanda anlatılarda da bu merkezler Türkmen Dağı etrafındaki diğer yatırlarla ilişkilendirilmektedir. Türkmen Dağı, Kırk Kız Dağı ve Resul Baba Dağı üçgeninde Eskişehir, Kütahya, Afyon illerine bağlı önemli sayıda Alevi-Bektaşi köyü mevcuttur. Bu köylerde yaşayanlar, Alevi-Bektaşi inanç temelli çeşitli ocaklara ikrarlıdırlar. Bazıları Bektaşî ocağına, bazıları da Erdebil süreği- ne bağlıdır. Bahsedilen bölgede fenomenolojik bağlamda pek çok tekke, türbe yatır gibi kutsal ziyaret yeri bulunmaktadır. Demografik olarak Eskişehir, Alevi-Bektaşilik açısından önemli bir merkezdir. Seyyid Battal Gazi ve Şücaeddin Veli’ye ait külliyeler de bu bağlamda bu insanlar için 6.Dinden ilham alan bazı eylem ve beklenti örnekleri bulunmalı (Margry-Caspers 1997: 15-16; Margry 2008: 36). Bu kriterlere bakıldığında popüler dinin yaşandığı Eskişehir’de bazı mekânların artık ziyaret mekânı olmak- tan çıktığı kabul edilebilir (Koç, 2016: 30-31).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx