Gelenek, Görenek ve İnançlar

347 Türkiye’ye Göç Eden Suriyeli Mültecilerin Gelişiyle Toplumun Evlilik Kurumuna Bakışındaki Değişikliklerden Biri: Ailede Ötekileşme (Denizli Örneği) Gelenek, Görenek ve İnançlar 17 Kasım 2014’teki “ Suriyeli Kuma Korkusu ” başlıklı İHA haberin yazısında Türk kadınla- rının savaştan kaçarak gelen Suriyeli kadınlardan nasıl korktuğu anlatılmaktadır. Haber şöyledir: “Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Kadın Kolları Başkanı Av. Rukiye ÇİNKILIÇ, Adana’daki Suriyeli sığınmacı sorununa dikkati çekerek, savaşın her za- manki gibi kadınları ve çocukları vurduğunu söyledi. Özellikle kente kayıt dışı gelip yerleşen sığınmacıların yoğun olduğu yoksul mahallelerde Türk kadınlarının Suri- yeli kadınların kuma olarak gelmesinden korktuğunu belirten ÇİNKILIÇ, ‘Oldukça sıkıntılı bir süreç yaşanıyor.’ dedi.” (17 Kasım 2014-İha Haber) Bu durumun nedeni yoklukla mücadeledir. Nitekim haberin devamında Türk kadınlarında görülen endi- şe ve korkunun nedenleri üzerinde durulmaktadır. Ülkelerindeki iç savaştan kaçıp gelen yoksul Suriyelilerin yerleştiği kentin güneyindeki yoksul mahallelerinde, Su- riyeliler nedeniyle Türk örf, adet ve geleneklerine, yaşam tarzına aykırı bir yaşam tarzı geliştiğini de aktaran ÇİNKILIÇ, Türk kadınlarının Suriyeli kuma endişesi taşıdığına dikkati çekti. ÇİNKILIÇ şöyle diyor: ‘Özellikle güney mahallelerimizde ağırlıklı olmak üzere boydan elbiseler giyen, başını bağlayan, hatta peçe takan, yeri geldiğinde iç çamaşırı kullanmayan, temizlik koşullarına dikkat etmeyen, alet edevatı olmayan ve komşusuna rahatsızlık veren, belirli insan ilişkileri kurallarını bilmeyen insanlar da var. Borçlar ödenmiyor. Ev sahibi-kiracı ilişkilerinde sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle kadınlar çok sıkıntılılar. Savaştan kaçtılar, ev sahiplerine kuma oldular. Suriye’deki savaştan kurtuldular, ancak Türkiye’de kuma hayatına mahkûm oldular. Mardin ve Urfa’da kuma olan Suriyeli kadınların sayısında artış yaşanıyor. Suriyelilerin ikinci, üçüncü eş olarak gelmesinden kaygılılar. Bu savaşın sonuçları ne yazık ki kadınlar ve çocuklar üzerinde ağır bir şekilde sonuç veriyor. Sıkıntılı bir süreç var. Bu sorunların çözülmesi için hükümet ve yerel yönetimler birlikte politika üretmelidir.” Al Jazeera’ye konuşan Sosyolog Emine KONAK da bu kadınlarla ilgili şöyle bir açıklama yapmıştır: “ Savaştan kaçıp buraya sığındılar ama yeni bir savaş veriyorlar .” (31 Temmuz 2014-İha Haber). Türk erkekleri, birinci ya da ikinci eş olarak dışardan aldığı bu kadınlara “düğün” yap- mamaktadır. Düğün masrafından kurtulma da erkeğin gözünde bu evlilikleri sıradanlaştırmakta ve işine gelmediği durumlarda kadını boşamasını da kolaylaştırmaktadır. Çok karılılığa alışmış mülteci kadınların, önceden edindikleri davranış kalıplarını ve hayat tarzlarını farkında olmadan Türkiye’deki evliliklerine de taşımaları bu durumu da pekiştirmektedir. Nitekim saha çalışmaları bu kadınların Türklerle evlendiklerinde de genellikle evden dışarı çıkmadığını ve kocası işten gelene kadar evde yalnız kaldığını göstermiştir. Bu kadınlar bir bakıma; toplumdan kendilerini soyutlamakta ve sadece eşleri için varolmaktadırlar. 16.06.2015 tarihli “ Suriyeli Kadınları 2000 Liraya Kuma Olarak Satıyorlar ” başlıklı KARAR Gazetesinin yazısında; “Mazlumder’in araştırmasına göre sıgınmacı kadınlar maruz kaldıkları rutin baskılar ve tecrit edilmis bir yasam surmeleri nedeniyle ruh ve sinir hastalıklarına yakalanma riski tasıyor.” “Mazlumder Kadın Çalışmaları Grubu’ndan Selma Köroğ- lu, Suriyeli kumaların genellikle kendisinden yaşça çok büyük olan eşi haricinde,

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU2NTE2