Geleneksel Yemeğin Boyutları Ve Yemeğin Sesi

444 Doç. Dr. Çiğdem KARA T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı anda yükselmektedir. Ama sesler, maddi kültür kadar, damak tadı ve yeni yeme–içme ürünlerin- deki değişmeyi; dolayısıyla duyuların farklı bir tanım altında algıladığının da farkına varılmasını sağlamaktadır. Ayrıca, çay bardağına çarpan kaşık sesi gibi, fincan sesinin de kültürel olarak hafızamızda tanımlı olduğunu, sadece bu sesleri takip ederek keyif içeceklerine ulaşabileceğinizi de anlamaktayız. YEMEĞİN SESİ VE SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS Dünya genelindeki yaşam tarzlarının tek tipleşmesi ve standartlaşmasına karşı durma adına onurlandırılan Gastronomik Fransız Yemeği (2010, UNESCO, Temsili Liste) tanıtımında; hafıza (rite dayalı ve katılarak deneyim etme); “kutlama yemeği” ortamında “iyi yeme ve içme sanatı”; “toplumsal tüketim pratiği” kapsamında birey ve gruplar arası “birliktelik”; “damak zevki”, “insanlar ve tabiat ürünleri arasındaki denge” gibi temalara vurgu yapılmaktadır. Güncel toplumun sıradan üyeleri gastronom olarak nitelendirilmektedir: “geleneğin derin bilgisine sahip olan ve ritlerin canlı uygulamalarını gözleyerek onu hafızasında koruyan kişiler…” Ayrıca, uyarıldıkları bağlam bütünlüğünde duyulara da yer verilmektedir: “Güzel, tatları birlikte iyi gidecek, tercihen yerel ürünleri alma; yemek ve şarabı eşleme; hoş bir masaya yerleştirme; tüketim boyunca süren, masadaki parçaları koklama ve tatma gibi belirli eylemler”. 10 Fransızların koruma yaklaşımının bütüncü olduğu söylenebilir. Kültür sistemin parçala- rının birbirine bağlı ilişkisi gözler önüne serilmektedir: Tabiat, yerel ürün - üretim, satın alma, birey-grup, zevk verme–haz alma, duyusal ve eylemsel deneyim, farklı toplumsal uygulamaların iç içe geçmesi vb. Somut olmayan kültürel mirasın korunması sözleşmesinde belirtilen ilişki ağını; “somut olmayan kültürel miras ile somut ve doğal miras arasındaki köklü karşılıklı bağı göz önünde” bu- lunduran benzer bir bütüncü yaklaşım, dilin korunması için de ileri sürülmüştür: Bir dil ancak onu konuşan ve evde ana babadan çocuğa aktaran canlı bir topluluk varsa sağlıklı bir biçimde gelişebilir. Topluluksa içinde yaşanacak uygun bir çevre ve sürdürülebilir bir ekonomik dizge varsa yaşamını sürdürebilir. … İn- sanlar karmaşık bir alan içinde sınırları fiziksel coğrafya ve doğal kaynaklar, kendi bilgi ve fırsatları ile çevrelerindeki başkalarının davranışları tarafından çizilmiş ey- lemcilerdir. …dil de toplumsal ve coğrafi matrisin tutsağıdır. (Nettle ve Romaine, 2002: 135-6) Kısaca, bu örnekler göstermektedir ki, somut olmayan kültürel miras, sürdürülebilir nitelik kazanmak için doğal bağlama ihtiyaç duyar (Kirshenblatt-Gimblett, 2004: 54). Ama gastronomi alanında değişen alışkanlıklar da söz konusudur ve bunların nedenleri üç grupta toplanmaktadır (Scholliers 2008): Üretim artışı , ticarileşme ve uluslararasılaşma . Çoğu zaman farkına bile varmadan uyarlandığımız bu süreçler, yemekle bağlantılı duyusal kavrayışla- rımızı da değiştirmektedir. Yeni tatlar (örn. göçle geldiği unutulan patates, alabaş turpu, brokoli), 10  Bkz. https://ich.unesco.org/en/RL/gastronomic-meal-of-the-french-00437; Jean-Louis Tornatore (2012) “Anthropology’s Payback: ‘The Gastronomic Meal of The French’ The Ethnographic Elements of a Heritage Distinction”, Heritage Regime and The State içinde. Ed. R. F. Bendix, A. Eggert ve A. Peselmann, Göttin- gen: Göttingen University, 341-65.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz