Geleneksel Yemeğin Boyutları Ve Yemeğin Sesi

438 Doç. Dr. Çiğdem KARA T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı seslere ve onların duyduklarına odaklanmaktadır. Kulak kabartılanlarsa, müzik ve dil kadar, diğer seslerdir. Araştırmalara konu edilen bazı sesler şunlardır: Gündelik yaşamda birbirine karışan insan sesleri, anlatıcılar, ritüeller, içinde yaşanılan doğal ve kültürel çevreden yükselen sesler ile gürültü vb. 7 Bu alandaki çalışmalar bir terminolojinin gelişmesine de sağlamıştır: Örneğin, ses çalışmalarında faydalanılan terimlerden biri ses-manzaras ıdır. “Bir kültürel uygulama olarak din- lemeyi” kapsayan ses-manzarası ile “işitimsel çevrenin tam bir değerlendirmesi” kastedilmektedir (Schafer 1977’den akt. Samuels vd. 2010: 330). Dinlemenin etnografisi ise araştırmacının hem bedensel tekniklere (Marcell Mauss), hem de dinleyici, seyirci ve gösterimi yapılan kültürel unsurunki kadar, kasıtlı ya da kasıtsız olarak bağlama katılmışların (örn. rüzgar, kuşlar) seslerine de dikkatini yöneltmesini sağlamaktadır (Bendix 2000). Ses antropoloji çalışan Turnbull (1962: 14), kitabının Giriş ve 4. Bölümünde, yaşadıkları büyük yağmur ormanındaki sesleri, söyledikleri şarkıları ve bunların ormanda bulduğu karşılı- ğı, müziklerini, av sırasındaki ya da orman dışındaki sessizliklerini betimlediği Pigmelerin, sesle değerli bir yiyeceği nasıl bulduklarından söz eder; “Onlar, arıların ballarını nerede sakladığını söyleyen cılız seslerini bilirler”. Feld’in (Feld ve Brenneis, 2004: 462), kişinin dünyada ses yoluyla bilmesi ve olması, dediği akustemoloji (akustik epistemoloji) de tam bu noktada başlamaktadır. Öyleyse, duyma, bireysel bir duyusal eylem olsa da, kültür üyesi bireylerin kulak kabarttığı ya da kulak ardı ettiği sesler (örn. duyma, dinleme biçimi, gösterilen tepki), seslere yüklenilen anlamlar, yaşam çevresi ve kültürle ilgilidir. 2.3. Ses ve Kültürel Miras Ses bilgi doludur. Yağmur ormanındaki avcı-toplayıcı bir Pigme’nin hayatındaki kadar be- lirleyici olmasa da, sesler, kent ortamında da önemli bir araçtır. Örneğin, kentte karşıdan karşıya geçen biri de sadece trafik ışıklarını takip etmekle yetinmeyip bakmak ve trafiğin sesini de din- lemek zorundadır. Yön bulmaya çalışırken, etrafımızdaki insan, oyun oynayan çocuk, ezan, su, trafik, otoyol, tren sesleri gibi farklı seslere odaklanırız. Bir yemek mekânı bulmak için internette nerede ne yenir, diye araştırmakla birlikte hala havayı koklarız (taze ekmek, simit mahlep kokusu vb.) ve etraftan yükselen sesleri dinleriz: Eğleşen insan sesleri, kaşık – çatal sesi, tabak sesi… Ama bu koku ve sesleri tanımlayabilirsek tüm bunları yapabiliriz. Bir araştırma ekibi, İstanbul’un farklı semtlerinden yükselen sesleri saptamış ve arşivle- miştir. Bunu yapabilmek için “bütünüyle kent yaşamındaki gündelik uygulama ve pratiklerin sesle- rine”, yani İstanbul’un ses-manzarasına odaklanmışlardır. Bazıları simgesel, bazıları ise gündelik yaşam akışına ait, kimi doğal ve kültürel yaşam çevresine, kimi kalabalıklara ait İstanbul’un ses- leri arasında; sokak satıcıları, pazarcılar, simitçi, çay, nargile, kokoreççi gibi yemek kültürüyle ilgili unsurların sesleri de bulunmaktadır. Peki, neden semtlerden yükselen sesleri araştırmışlardır? 7  Hem antropolojideki ses çalışmaları, hem de Feld’in dinleyip ve incelediği sesler için bkz. Feld ve Bren- neis, 2004; antropolojideki ses çalışmalarının çeşitliliği açısından bkz. Classen, 1997: 406; Samuels vd. 2010.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz