Geleneksel Anlatılarda Bir Şaman/Sufi Silahı: Tahta Kılıç

186 Ali DUYMAZ T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Sultan, Kızıl Deli gibi diğer erenlere intikal edecektir. Tabir caizse Anadolu ve Rumeli, “tahta kı- lıç”lı erenler tarafından fetih ve irşat edilecektir. Ayrıntıya girecek olursak Bektaşi menakıbnamelerinde ve bilhassa Hacı Bektaş Veli vi- layetnamesinde tahta kılıcın işlevine dair anlatımlar mevcuttur. Mesela Menakıb-ı Hacı Bektaş-ı Veli’ye göre Horasan halkından bir topluluğun ülkelerini yağmalayan Bedahşan ahalisinden şikâyetleri üzerine Ahmed Yesevi, nefes oğlu Kutbuddin Haydar’ı Horasanlı Müslümanlara yar- dım için göndermiş; ancak henüz çocuk yaşta olan Haydar’ın yenilip esir düşmesi üzerine şeyh, Hacı Bektaş’ı görevlendirmiştir. Bu görevlendirme esnasında Hacı Bektaş’ın beline tahta kılıç kuşatmış ve bu kılıç sayesinde Hacı Bektaş, kâfirleri yenmiş, Kutbuddin Haydar’ı kurtarmış, Be- dahşanlıların İslâmiyeti kabullerini sağlamıştır (Ocak 2012: 180). Hacı Bektaş’a Ahmed Yesevi tarafından kuşatılan bu “tahta kılıç”, Hacı Bektaş Veli tara- fından da Rumeli’ne gaza ve cihada gönderdiği halifesi Sarı Saltık’a kuşatılmıştır. Bu, halifesinin kendisini temsile yetkisi olduğunun işareti bir olağanüstü “kılıç”tır. Tahta kılıç aynı zamanda bir pirlik alametidir, onu taşıyanın büyük bir pir olduğunu ortaya koyar. Nitekim Balkanların fatihi Sarı Saltık menakıpnamelere göre gerek düşmana gerekse ejderhalar gibi olağanüstü varlıklara karşı savaşlarını tahta kılıcıyla yapar. Bektaşi menakıpnamelerine göre çobanlık yaparken Hacı Bek- taş tarafından temiz yürekliliği beğenilen ve Hacı Bektaş’ın lütfuyla velilik mertebesine yükselen Sarı Saltık, Rumeli’de Müslümanlığı yaymakla görevlendirilir. Yola çıkarken Ulu Abdal ve Kiçi Ab- dal adında iki dervişini yanına katıp Sarı Saltık’ın beline bir de ağaç kılıç kuşatır. Sonradan Sarı Saltık Rumeli’ne geçip Kaligra denilen yerdeki ejderha ile mücadeleye tutuştuğu zaman bu kılıçla onun başını kesecektir (Ocak 2002: 43; Ocak 2012: 180; Köprülü 1976: 54, 254). Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Ahmed Yesevî’nin Hacı Bektaş Veli ile bağlantısı ve Sarı Saltuk’a ulaşan tenbihatı şöyle anlatılır: “Bu zat yüce seyyidlerden (Peygamberimizin soyundan) bir ulu sultan idi. Bu hakirin atası Türk-i Türkan Hoca Ahmed Yesevî hazretlerinin halifesidir ki mübarek isimleri Muhammed Buharî’dir ki, soylu ve asil temiz soydandır. Ancak Türklerin piri Hoca Ahmed Yesevî hazretleri, Hacı Bektaş-ı Veli-i Horasanî hazretlerini irşad edip Anadolu’ya, Selçuklular’a gönder- dikde, Huda’nın hikmeti, Anadolu’ya Osmancık asrında gelip Orhan Gazi’yle gaza edip Yeniçeri askerini tertip eyledi. Daha sonra atamız Türkistan piri Muhammed Hanefî oğlu Hoca Ahmed Yesevî, Hacı Bektaş-ı Veli’ye yardım için Muhammed Buharî’ye, Horasan erenlerinden 700 adam verip, “Var imdi Saltuk Muhammed’im Bektaş’ım, seni Rum’a gönderiyorum. Leh diyarında sapık inançlı olan Sarı Saltuk’un suretine girip o mel’unu ve Dobruca’da bir ejder böceği bu tahta kılıç ile öldürüp Makedonya, Dobruca ve yedi krallık yerde nam u nişan sahibi ol” diye Muhammed Saltuk-ı Buharî’yi Hacı Bektaş’a gönderdi. O da Saltuk Muhammed Buharî’yi Rum’a gönderip Dobruca kâfiristanında 70 nefer âşıklarıyla seyahat edip Keliğra mağaralarında ejderi katledip 40.000 kâfir ve Dobruca kralı Pravadi Kalesi’nde imana geldiler.” (Kahraman-Dağlı 2008: 657). Saltıknâme’de sık sık söz edilen tahta kılıç, Sarı Saltık’ın kâfirleri “hıyar mânendi doğradı- ğı” bir silahtır. Saltıknâme’ye göre bu tahta kılıç, hurma ağacından yapılmış ve Hazreti Muham- med tarafından kendisine verilmek üzere Hızır’a teslim edilmiştir. Ocak, bu iki İslâmî motifin, yani Hızır ile Hz. Muhammed’in Şamanist unsur olarak değerlendirdiği tahta kılıcı İslâmîleştirmeye yettiğini söylemektedir (Ocak 2012: 180). Kendisinde “tahta kılıç” bulunan velilerden biri de Abdal Musa’dır. Yesevi halifelerinden

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2