Gündelik Hayatta Ötekinin İnşası İzmir Metrosu Karikatürleri Örneği

244 Gürol PEHLİVAN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Ötekinin inşasında gündelik hayatın rutini içindeki pek çok öğenin belirleyici olduğu bu- gün bilinen bir gerçektir. Öncelikle dil, ötekinin tanımlanmasında asal bir göreve sahiptir. Doğ- duğumuz toplumda ilk maruz kaldığımız “şey”lerden biri olan bu yapı, doğal olarak, zihnimizi yönlendirmektedir. Buna bağlı olarak kelimeler, tonlamalar, imalar, kinayeler, jest ve mimikler ötekinin inşasında başat rol oynamaktadır. Ancak dilin sadece seslerden oluşmadığı “görsel dil”in de insanlıkla yaşıt olduğu düşünüldüğünde, iletişimin çok çeşitli biçimlerde bizi sardığı her türlü izahtan varestedir. İşte öteki imajını oluşturan asıl “şey”ler bu küçük gibi görünen anlatılardır. Do- layısıyla bu tebliğin amacı, ötekinin inşasında “büyük anlatılara” dikkat çeken çalışmaların aksine, gündelik hayatta oldukça masum görünen bir “anlatıya”, “İzmir Metrosunda bulunan karikatürlere” odaklanmaktır. Kurulduğu günden bu yana İzmir Metrosunun vagonlarında yolculara kuralları öğretme amacını taşıyan bir seri karikatür dekotesi dikkatimi çekmekteydi. Benim için oldukça rahatsız edici olan bu karikatürlerin pek çok kişiyi hiç de rahatsız etmediğini, açıkçası biraz da şaşkınlıkla fark ettim. Bu karikatürlerdeki ana figür; “erkek, genç, rock-heavy metal müzik dinleyicisi” bir “tip” olarak resmedilmekte, bütün olumsuzluklar metronun ilk gününden beri sadece bu tipleme üze- rinden anlatılmaktadır. Her metro seyahatinde gözüme takılan, zihnimde çözümünü yapmaya çalıştığım bu “en- formasyon kaynağı”nın, hemen her kaynak gibi salt kaynak olmadığı, aynı zamanda zihnimiz- deki kalıplardan (sadece kalıp yargılar değil, kalıpların tamamından) beslenen ve bu kalıpları bazen inşa edip zaman zaman da yenileyen-yineleyen bir “ideolojik aygıt” 3 olduğu bu bildirinin ana savıdır. Bu savımın gerekçelerini, adı geçen karikatürler üzerinde yapacağım çözümlemeler ile açıklamayı hedefliyorum. Bu bağlamda karikatürlerin çözümlemesinde semiyotik yaklaşım kullanılacaktır. Bilindiği gibi bu alan kendi içinde çok sayıda model barındırmaktadır. Bildirimde öncelikle C. S. Peir- ce’ın modeli doğrultusunda “gösterge, yorumlayıcı, nesne” ilişkisi içinde karikatürleri çözümleye- ceğim. Ayrıca bu analizde C. Lévi-Strauss’un “Kategorileştirme ve İkili Karşıtlıklar” modelinden yararlanacağım. Çünkü tipleştirme; kategorileştirmeye, doğru-yanlış karşıtlığına dayanır ve Lé- vi-Strauss’un modeli bu yapıyı anlamakta oldukça etkili bir anlatım olanağı sunmaktadır. Böylece karikatür tipinin ihtiva ettiği karşıtlıklar ve bunların ötekinin oluşturulmasındaki işlevleri açığa çı- karılacaktır. Daha sonra göstegebilim ve yapısalcılığın pek önem vermedikleri çevre düzenleme- sinin ideolojik metinlerin yayılmasındaki etkisini Shannon-Weaver modelini temel alarak çözüm- lemeye çalışacağım. Bilindiği gibi bu model, iletişim kuramlarının liberal kanadındadır ve açıkçası bu tebliğin ruhuna uygun bir model değildir. Ancak iletişimde “gürültü, enformasyon, tekrar, belir- sizlik” terimlerine yaptıkları göndermeler dikkat çekicidir 4 . Bildirimde bu terimler, metro ortamında karikatürlerin bir “enformasyon kaynağı” olarak “yönlendirici” işlevi bağlamında kullanılacaktır. Özellikle “tekrar”ın “genelde statüko yanlısı ve değişim karşıtı bir güç” olduğu ön kabulünü burada hatırlatmak istiyorum. 3 Ayrıntı için bkz. (Althusser 1989). 4 Shannon-Weaver modeli için bkz. (Fiske 1996: 22-35); (Yaylagül 2016: 56-58).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx