Ihlara Vadisi ve Çevresi Kırsal Yerleşmelerinde Yapı Sanatı ve Geleneksel Yapı Ustalığı

118 Mahmut DAVULCU T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Ayrıca inşa faaliyetlerinde görev alan çırak ya da ameleler de altıncı bir grup olarak düşünülebilir. Bina ustaları da kendi aralarında duvar/kemer ustası ve yonucu gibi farklı uzmanlık alanlarına ayrılır 6 . Duvar/kemer ustaları inşaatın esas sorumlusu ve yürütücüsüdür. İnşaatın tüm mali ve teknik yönlerinden kemer ustası sorumludur. Dış ve iç duvarlar ile bilhassa kemerler, kemer usta- ları tarafından meydana getirilir. Yonucular ocaklardan inşaat alanına taşınmış olan kaba taşları kemer ustalarının istediği ölçü ve biçimlerde yonmakla mükelefftir. Yonuculuk aynı zamanda bina ustalığında bir aşamadır. Amele ve çıraklar ise şillez karmak, taş ve helik taşımak, inşaat alanının kaba temizliğini yapmak gibi beceri istemeyen işleri yapar ve bu esnada ustalardan bir şeyler öğ- renmeye çalışır. Binanın kaba inşaatının bitmesinden sonra sıva ustaları iç sıvayı gerçekleştirir, marangozlar ise kapı, pencere, dolap gibi ahşap aksamı meydana getirir 7 . Ustalık profesyonel manada bir meslek olmakla, usta kendi elemeği, hüneri ve “bilgi ser- mayesi” ile geçinmekle birlikte esasında ustalar da yerleşim yerinde yaşayan diğer insanlar gibi toprak işleyen ve hayvancılık yapan bir çiftçidir. Ustalık ancak yılın uygun mevsiminde ve eğer iş varsa yürütülür. Ayrıca ustalıktan edindikleri gelir oldukça mütevazıdır. Bu anlamda ustalık yarı zamanlı bir iştir. Ustalar yaşadıkları yerleşim yerinde iş bulamadıkları dönemlerde çevredeki yerleşimlere gruplar halinde giderek iş aramışlardır. Usta göçü kırsal bölgedeki yerel yapı bilgisini değiştiren, dönüştüren ve geliştiren sonuçlar vermiş, ustalar arasında “bilgi takası” yaşanmasını sağlamıştır. “Bu koyde, Yaprakhisar’da, Eskinuz’da. Uzunkaya’da. Belisırma’da. Bu- ralarda çalıştım. Taş ustalığı yaptım. Sonra Kızılkaya köyünde çalıştım. Çatı da yapardım… Şimdi tarım işinde ben dışarıda vatandaşların ekinini işlerdim, anadın mı, orda harmanda çalışırdım, ordan istihkakımızı … alırdık. Sonra hayvancılığım da yoğudu. Ustalıkla da çalışırdım üç beş kuruş ta oradan kazanırdım, öyle öyle geçinirdim.” (K.K.6). “ (Ustalık için) Koylerimize gittik. Bu Aksaray koylerine, Kızılkaya, Gostük, Apsarı, Mamasın, anadın mı… Asar, Selime, İbrahisar (?), bu ortalarda çalıştık. Ev yapardık ev. Ev yapardık sade, başka bi şi yapmazdık. Cami işine gitmedik. Yani babam öyle şiylere kafa virmezdi fazla bi bu kemer işine şey ederdi.Koprü yapardık, çeşme getirirdik yani dışarılarda şöyle su çeşmesine evli … kunk olurdu, onları döşerdik. Onları getirirdik … Bi tane inek beslerdik. Onlan geçinir giderdik. Boş kalınca, inşaat olmayınca Tarla dutardım icarılan. Ondan ekerdim iki, üç, dört dönüm, yani bu inağımıza saman için, onlan vakit geçirirdim yani.” (K.K.8). kapı yapardı tahtadan şeyden, sandık yaparlardı, kapı pencere yaparlardı, bizim o kapının şeyini penceresini Macar İprahim yaptı.” (K.K.4). 6  “Yonucu ayrı. Onun işi taş yonmak. Buranın işi bitti mi ötekine. O yapıcı ustalar da burayı yapar. Hem gendimiz yonduk gendimiz yaptık. Fakat öyle ustalar var.” (K.K.4). “(İnşaat alanında) çıraklar işlerler ustalara getirirler ustalar da yapar. O aşağıda o ustaların elemanları varıdı. O ustanın elemanları yani çırak derlerdi ona. Onların vazifesi taş yonmaktı. Yani onlar da yapar düz duvar da esas ustanın adamlarıydı çıraklar. Yani onlar da yapardı duvarı yalnız kemer çatmayı beceremezlerdi.” (K.K.6). “Kara duvar ustası, kemer ustasıyım… Yani o kemer ustasılığını, kemeri çatardık öyle.” (K.K.8). 7  Ulusoy Binan Gelveri’de inşaatta çalışanları taşçı (taşı ocaktan getiren), tasarcı (kaba yonucu), yonucu (ince yonucu), usta (taşı yerine koyan) olarak tasnif etmektedir. Biz yerinde yaptığımız çalışmada “tasarcı” olarak bir meslek grubuna rastlamadık (Ulusoy Binan, 1994).

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy