Ihlara Vadisi ve Çevresi Kırsal Yerleşmelerinde Yapı Sanatı ve Geleneksel Yapı Ustalığı

122 Mahmut DAVULCU T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı lelik yapıyordum. Bi iki evde çalıştım, o da dedi ki şu daşları filan, o yaşlıydı, yon dedi taşları dik çekiçle, külük çekiç vardı, onlarlan yondu. İşte gonye dutmayı öğ- retti, şagul tutmayı oğretti. Taşları yonduktan sonra yerine koyduk, o gergileri filan yonduk, çalıştık beraber. Askerden sonra, ellidokuzda mı geldim askerden, atmışta işte ustalığa başladım esas. Atmıştan sonra ora köye bi çeşme yaptık köprünün koluna Çeşme, taştan, kemer yaptık. Ondan sonra, o arada komşular çağırdı bizim evi yap, gittik yaptık onları, o zaman işte.” (K.K.4). 8.2. Tasarım ve Planlama Yapı ustalarının modern manada bir plan, program, proje ya da tasarıma ne ihtiyaçları vardır, ne de bunu gerçekleştirebilecek, bunu yürütebilecek ya da bundan faydalanabilecek bir donanım, organizasyon, altyapı ya da bilgi birikimine sahiptir. Bununla birlikte gene de hem ustanın hem de yaptıranın kafasında, meydana getirilecek mimari esere ilişkin bir tasarı bulunmaktadır. Fikri boyuttaki bu tasarı ya da taslak veya plan ustanın yaptıranla olan istişaresi sonucu biçim alacaktır. İnşaat alanına çakılan kazıklar ve çe- kilen ipler bu tasarının birebir ölçekte (ancak kısmen) toprağa çizilmiş halidir. Bununla birlikte mutabakata varılan bu tasarı da inşaat alanında harfi harfine uygulanmayacaktır. Yapısı gereği evrilmeye son derece müsait olan tasarı inşaat sırasında gerçekleştirilecek tadilatlarla gelişecek ve maddi hüviyete bürünecektir. Tasarının uygulanması sırasında ortaya çıkan kimi yeni ihtiyaç, zorluk, fırsat ya da imkânsızlıklar yeni çözümlere kapı açarak ustanın kafasındaki tasarının (tabi ki yaptıranın onayıyla) değişmesine neden olabilmektedir. Buna koşut şekilde evi yaptıran ailenin isteklerine göre de birçok değişiklik yapılabilecektir. 8.3. İhale Usulü Usta ile yaptıran arasında hiçbir yazılı anlaşma ya da sözleşme yapılmaz. Sözlü bir akit söz konusudur. Karşılıklı güven iki taraf için de geçerlidir. İşin nihayetinde yapılacak olan “helal- leşme” ve kul hakkı inancı bu güvenin kaynağını oluşturmaktadır. Yörede inşaat işlerinde yaygın olarak uygulanan ihale usulü götürü ya da kabala adı ve- rilen, bina sahibinin hiçbir şeye karışmadığı, ustaların ve işçilerin yevmiyelerinin ustabaşı tara- fından karşılandığı ve yapı sahibinin işin karşılığını işin başında, sonunda veya belirli taksitlerle ustabaşına ödediği bir çeşit ihale şeklidir. Götürü anlaşması binanın kaba inşaatı üzerinden yapı- labileceği gibi binanın tamamlanmış ve oturulur hali üzerinden de gerçekleştirilebilir. Yörede bir işi götürü usulü üstlenmek “kesmek” fiili ile ifade edilir: “ mesela burayı ikiyüz liraya kestik.” (K.K.4), “öyle bi ayrı fiyat keseriz.” (K.K.5). Yörede götürü usulünün yanı sıra zaman zaman yevmiyecilik de uygulamıştır. Binayı yaptıran kişinin, yevmiyeyle tuttuğu çalışanlarına yemek vermesi bir zorunludur. Ancak anlaşma ekmekli (yemekli) ya da ekmeksiz (yemeksiz) olarak yapılabilmekte, yemeksiz olarak yapılan anlaşmada yevmiye tutarı daha yüksek olmaktadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy