Ihlara Vadisi ve Çevresi Kırsal Yerleşmelerinde Yapı Sanatı ve Geleneksel Yapı Ustalığı

125 Ihlara Vadisi Ve Çevresi Kırsal Yerleşmelerinde Yapı Sanatı ve Geleneksel Yapı Ustalığı Maddi Kültür san belki duvar duvara yapan da, mesela komşunun şeyinden ayrı yapmak lazım. Arada boşluk bırakacan. Onun üstünden karı kürür, su akar, bilmem ne eder, kom- şunun evine zarar verir, onun ki sana zarar verir. Arada bi boşluk bırakılır ki o kar, yağmur yağınca o aradan erir gider. İşte arsasına göre boşluk bırkılır. Beş metre, üç metre, on metre…(Komşunun evinin içini gören pencere) Açamazdık onu. O zaman eskiden daha tek katlıydı. Eskiden komşunun evi gozükecek diyi tedbir alırlardı. Açmazlardı. Çünkü ailesi, çocuğu var. Şimdi eski komşular birbirini düşü- nürdü. Müslümanlıkta komşuya zulmetmek yasak. Hem gunah hem de yasak yani. Ben bi pencereyi korken bu komşunun havlısının gözükeceği tarafa koymazdım. Koyulmazdı. Ondan sonra her ihtimala karşı açık çıkar, çıplak çıkar, kadın çıkar, misafiri gelir, o tarafı boşluk tarafa bırakırdık. O da öyle ederdi, öteki de öyle ederdi. O birbirini yani kollardı. Şimdi ben binaya başlıyorum, hangi tarafa istersem pence- reyi bırakıyorum. Bana ne diyom. Şinci ben burdan pencereyi koyuyom, banga ne perdesini çeksin diyom.” (K.K.4). “(İki evin arasında) boşluk gerekir tabi. Ayrı olucan, ayrı olur, evin arasında boşluk bırakılır. Üç metre, beş metre (saçak payı). Gari arsanın gelişine göre. Belki de on metre bırakılır, arsa .” (K.K.8). Binanın cephesi ayarlanırken -kışların oldukça sert geçebildiği bu coğrafyada- kış gü- neşinden azami derecede yararlanabilecek şekilde konumlandırılması, arsa ve yol durumunun müsaade etmesi halinde kıbleye bakması tercih edilir. 9. Yapı Gelenekleri ve Mimari İle İlgili İnanışlar Başlı başına bir inceleme sahası olacak kadar geniş ve derin bir konu olan yapı gelenek- leri ve ritüeller yüzlerce yıl boyunca ayakta kalmayı başararak günümüze ulaşan, soyutlamalarla dolu kültürel unsurlardır. Kaynağını Eski Türk inançları ile Anadolu’nun eski kültürlerinden aldığı- nı değerlendirdiğimiz bu gelenek, ritüel ve uygulamaları inşaat öncesi, inşaat sırasında ve inşaat sonrasında olmak üzere kabaca üçe ayırabiliriz. Ihlara Beldesinde Perşembe ve Cuma, Uzunkaya’da ise Salı günü inşaata başlanmaya- cağına dair bir inanış tespit edilmiştir. Ihlara Beldesi ve Uzunkaya Köyü’nde inşaata bir dua ile başlanır. En yaygın geleneklerden birisi binanın temelleri yapılırken ya da kemerleri çatılırken bir kurban kesilmesi ve kan akıtılmasıdır. Bu kurban yapının ve inşaatta çalışan işçilerin kaza, bela görmemesi için kesilir, tehlikeler bu kurbanla uzaklaştırılır. Genellikle küçükbaş bir hayvan kurban edilir. Kurbanın eti ustalarca yenir, bazen komşulara da dağıtılır. Ihlara Beldesinde kurbanın ka- burgasının, Selime Beldesinde ise başının duvar içerisine yerleştirildiği tespit edilmiştir. “Kurbanı yedi koşe kor, attıktan sonra keserik. Yedinci koşede. Birden te- melde kestirmezdik. Bina yukselir, parencenin dengine gelir, şu parancenin (pen- cere) dengine gelir. Ondan sonra bi koşede keser, kanı koşeden aşağı akar. Ta- şın üstünde keser. Oraya kurbanı çıkarır bi koyunu, keserik, ondan sonra. Koyun keserik. Bazısı geçi keser. Yani bütçesine gore. Kurbanı yani adarlar, keserler.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy