Karakalpak Kültüründe Tabu ve Örtmeceler

356 Prof. Dr. Ceyhun Vedat UYGUR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Konu üzerinde araştırma yapan araştırmacılar, “güzel adlandırma”nın zıddı olan “kötü ad- landırma”yı [dysphemism, gizli örtmece (Üstüner)] da örtmece kapsamında kabul etmişlerdir. 3 Tabu ve örtmeceler hakkındaki fikirleri dil bilimciler, genel olarak üç ana gruba ayırmak- tadır. Bunlar: 1. Örtmeceler, ilkel inanç ve düşünceler etkisinde meydana gelmiştir. Bu yüzden tabu ile örtmece arasında sıkı ilişki vardır. Bunların bir kısmı toplumun kültürel gelişmesine bağlı olarak ortadan kalkmıştır. 2. Örtmeceler, bir dil olgusu olarak pasif sözlüksel (leksik) tabakayı oluştururlar. 3. Örtmeceler, konuşma / yazma sırasında başvurulması gerekli olan bir üslup biçimi, ifade tarzıdır. Böylece örtmeceler, ilk etapta leksikolojinin sahasına girmiş kabul edilse de aynı zamanda üslup bilimin de sahasına girmiş olmaktadır. Tabular ve buna bağlı olarak ortaya çıkan örtmece dili / üslubu, bazen kalıcı bazen geçici özellik taşır. Genellikle dinî düşünceye dayalı olan veya dinî inancın parçası olan insan ve nes- nelerle ilgili tabular kalıcıdır. Bunun dışında insana bağlı, beşerî davranış, karakter ve unsurlara dayalı olan örtmece dili (leksikolojisi) geçici olabilmektedir. Ölüm, hastalık, müstehcenlik, cinsiyet organları veya onların aktiviteleri, yani toplumda ayıp sayılan şeyler; önceleri mahiyeti bilinmeyip tabu haline getirilen ancak sonraları tabuluktan çıkartılan bitki, hayvan ve eşyalarla ilgili oluşan örtmece söz ve ifadeler de geçici örtmeceler kapsamındadır. Tabuları, birkaç çeşide ayırmak mümkündür: Hayvan Tabusu : Türkler arasında bazı hayvanlar tabu olarak kabul edilir. Onların adının söylenmesi vb. eylemler, uğursuzluğa, felakete, ölüme sebep olur diye düşünülür. Bu yüzden onların adları doğrudan söylenmez. Örneğin aslen “ börü” adını taşıyan hayvana Türkiye Türk- çesinde kurt, dik kulak gibi isim verilmesi, bu kapsamdadır. Karakalpaklar arasında da benzer bir durum görülür. “Börü”nün bir adı kök jal (“boz yele” yani “erkek kurt”)dır. Kaskır sözü de kurt yerine kullanılır. Bir yılan türüne buzawbas denmesi de yılan tabusuyla ilgili olmalıdır. iyt tiy- (Bi- rinin gözü hastalanmak, gözü akmak) ifadesi ve çocuklara itbay (kötü adlandırma) şeklinde ad verilmesi de it tabusu ile ilgili olmalıdır. Türkiye Türklerinde de bu tür adlandırmalar mevcuttur. Konuyla ilgili olarak Gülensoy’un makalesine bakılabilir. 4 İnsan tabusu: Han, padişah, bey gibi halkı yöneten kişiler; yaşı ulu bilgeler, evliyalar (pirler), yeni doğan çocuklar, hastalar, ölüler, insan tabusunu oluşturan unsurlar olabilmektedir. Bitkiler, her türlü eşyalar/nesneler: İnsanların kişisel eşyaları, her türlü tehlike ve korku veren şeylerden korunma amaçlı kullanılan eşya ve malzemelerdir. Türklerde kayın ağacı nın kutsal kabul edilişi gibi. 3  Bk. Demirci, 2008: 29; Kröll, 1984: 12; Üstüner, 2009: 169; Bilginer, 2001: 445 vd. 4  GÜLENSOY, Tuncer (1999), “Türk kişi Adlarının Dil ve Tarih Acısından Önemi”, Türk Dili , S. 565, Ocak, Ankara.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx