Kırgız Destancılarında ve Destanlarında Rüya Motifi

152 Doç. Dr. Bayram DURBİLMEZ T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Mitolojik anlatılarda ve İslâmiyet öncesi destan parçalarında yaygın olarak görülen ve kut- lu sayılan çeşitli unsurlar ve simgeler genellikle mitolojik kökenlidir. İslâmlık döneminde oluşan destanlarda, özellikle de din konulu olanlardaki rüyalarda bu unsurlar ve simgeler kısmen bulun- makla birlikte, daha çok din büyükleri ve onların verdiği mesajlar yer alır. Genelde Türk destanlarında, özelde Kırgız destanlarında rüya motifi, destanın konusunu, olay örgüsünü ve sonucunu etkileyebilecek kadar önemlidir. Olayların başlayışı, gelişimi ve so- nuçlanışı rüyalarla ilgili olabilmektedir. Hatta destanlardaki rüya motifi çıkarıldığında olay zinciri arasındaki bağlayıcı halkalar da kopmuş olur. Destanın yapısına uygun olan ve simgelik anlam- larla ortaya çıkan rüyalar, bir yandan destanın en önemli halkasını oluştururken diğer yandan da anlatının sanat değerini arttırır (İşankul 2006: 369, Çelepi 2017: 79). Rüyaların mahiyetlerine göre görevleri ve işlevleri de değişmektedir. Türk halk edebiyatında rüya motifinin işlevi ve ma- hiyeti (The Nature and Function of the Dream Motif in Turkish Folk Literature) konulu bir bildiri sunan Ferial Ghazoul Hopkins’e göre, rüyaları mahiyetlerine göre altı başlık altında toplamak mümkündür: “1. Kehanet bildiren veya bir teamül koyan kutsal nitelik taşıyan rüyalar”, “2. Alegorik me- sajlı rüyalar”, “3. Kompleks tabiatlı rüyalar”, “4. Eğitici ve ders verici rüyalar”, “5. Âşık biyografileri etrafında teşekkül eden halk hikâyelerinde daima aynı şekilde ortaya çıkan rüyalar” ve “6. Hayal- rüya karışımı rüyalar” (Günay 1992: 89). Bunlardan ilkinde “bir nasihat veya emir” verilmektedir. İkincisinde rüya yorumcularının çözümleyebileceği “şifreli bir dil”e, simgelik bir anlatıma başvurulmaktadır. Üçüncüsünde ola- ğanüstü olaylar ve çözüm yolları görülür. Dördüncüsünde eğitici ve ders verici özellikler taşıyan hususlar yer alır. Beşincisinde âşık adayının zihninde yer etmiş bir “ilk örneğin” (arketip) tekrar- lanması sözkonusudur. Son sıradaki rüyalarda ise hayal unsurları bulunur (Günay 1992: 89). Bu rüyaların anlatılardaki görevleri ve işlevleri de aynı yazar tarafından yedi başlık altında sıralanır: “1. Bazı anlatım türlerinde rüya motifi saik durumundadır. Anlatım türünün başında ortaya çıkan rüyanın muhtevası hikâyenin yapısına tesir eder. Hikâye içindeki hareketler doğrudan doğ- ruya rüyadan neşet eder. 2. Âşık biyografileri etrafında teşekkül eden hikâyelerde rüya bu türün tamamında bazen yarısına kadar şekil değiştirme unsuru görevi görür. Rüya motifi sıkıntılı ve yeknesak bir hayatı yaratıcı ve hareketli bir hale dönüştürür. Bu hikâyelerde rüya motifi mihver durumundadır. 3. Rüya, hikâyeyi birbirine bağlamada çapraz ve tekrar edilen (leit motif) bir motif fonksi- yonuna sahiptir. Âşık hikâyelerinde âşık adayı rüyasında bir genç kız elinden bade içerken aynı anda genç kız da aynı rüyayı görerek âşık adayının elinden bade içer. Her ikisi de aynı tecrübeleri yaşarlar. 4. Rüya hikâyenin çatısını teşkil eder. Bunun yaygın örnekleri fıkra ve halk temaşası me- tinlerinde görülmektedir. Orta oyunlarında muhavere bölümünde anlatılan inanılmaz olaylar so- nunda rüya olarak açıklanır (Kavuklu Hamdi). 5. Hikâyenin tertibi doğrudan doğruya rüya motifine bağlıdır. Hayırlı rüya ismini taşıyan

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx