Kırklareli’nde Kaybolmaya Yüz Tutmuş Bir Meslek - Çömlekçilik

330 Zekeriya KURTULMUŞ T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı dolu’dan gelen Türkler yerleştirilmiştir. An- cak 19.y.y. dan itibaren Türklerin yaşadığı Balkan Yarımadası’nda bağımsız devletle- rin kurulması ile başlayan, halkın “93 Har- bi” dediği 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile Balkan Yarımadası’ndaki kaybedilen topraklardan gelen göçmenler Kırklareli ve köylerine de yerleşmeye başlamışlardır. Bu göçler ve göçmenlerin Kırklareli ve köylerine yerleşmeleri 1912-1913 Bal- kan Harbi sonunda, 1924’lerdeki mübadele- de, 1935-1938 yılları arasında,1950, 1968, 1974 ve 1989 yıllarında da devam etmiştir. 1. KIRKLARELİ ÇÖMLEKÇİLİĞİNİN KISA TARİHİ Bu çalışmanın konusu her ne kadar ““Kırklareli’de Kaybolmaya Yüz Tutmuş Bir Meslek: Çömlekçilik”” olsa da Kırklareli’nde çömlekçiliğinin geçmişinin de bilinmesi bu çalışmanın daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Bu nedenle, “ Kırklareli’de Çömlekçiliğin Kısa Tarihi” adlı bu bölüm ü , Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve maddi katkılarıyla, 1993 yılında başlayıp halen devam eden Kırklareli arkeolojik kazılar ı Başkanı İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet ÖZDOĞAN’ın İlimizde devam ettirdiği Aşağıpınar ve Kanlıgeçit arkeolojik kazıları bulgularına göre hazırlamış olduğu bilgileri kendisinden derledim ve izinli olarak buraya aldım. Kilin su ile karıştırıldığında plastik olma özelliğini kazandığını insanlar Üst Paleolitik Çağın ortala- rından, yaklaşık olarak M.Ö. 25 bin yıllarından itibaren bilmekteydi. Kil o dönemlerde daha çok dal-örgü kulü- be duvarlarının sıvanması, ateş yer- lerinin yapımı, sepet gibi sazlardan örülen kapların geçirimsiz olması gibi basit işler için kullanılmaktaydı. O dö- nemde kil, çok ender olarak da küçük heykelcikler ve boncuk gibi süs eşya- sı yapımında kullanılmaktaydı. Kilin pişirilerek, içine konan suyu dışarı sızdırmayacak şekilde sertleşmesi, yeni bir tek- noloji olarak M.Ö. 7200-7000 yıllarında Anadolu ile Suriye’nin bazı kesimlerinde geliştirilmiş yeni bir teknolojidir. İlk başlarda “sulu aş” hazırlamak için kullanılan bu yeni teknoloji, hızla gelişmiş ve farklı amaçlara göre farklı kil hamurlarının hazırlanması ile çeşitlenmiştir. Başka bölgelere olduğu gibi Trakya’ya da bu yeni teknoloji Anadolu’dan göç ederek gelen ilk çiftçiler ile birlikte, yaklaşık olarak M.Ö. 6600-6500 yıllarında gelmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzMzNDcy