Konya İlinde ‘‘Yenge Olma’’ Ritüeli

180 Miyase GÜZEL Her iki birey de ‘‘yeniden doğuş’’ yaşamaktadır. Burada özde bir değişme olmamaktadır. Kişilerin bu gecede işlevleri belirlenmiş ve onlara başka anlamlar da yüklenmiştir. Yeniden doğuş sürecine tanık olan her iki bireyin bu doğuşu fiziksel anlamda değil, ruhsal anlamda bir doğuştur. Bu yeniden doğuş resmedilmez ve tartılamaz. Jung’un da ifade ettiği gibi bu dönüşüm arketipler tarafından belirlenir. Kaynak kişilerin diğer ifadeleri ise şu şekildedir: Yengeler; İslam dinin de bir gereği olarak dinsel bir eylem gerçekleştirmeleri gerektiğini söyler. Damadın namaz kılması, gelinin de damat namaz kılarken onun ensesine bakması istenir. Buradaki temel düşünce ise ‘‘başına bakarsa ömür boyu başının üstünde, ayağına bakarsa da ömür boyu ayağının altında taşıyacağı’’ düşün- cesidir. El ele tutuşturulurken avuç içlerinin birbirine denk gelmesi istenmiştir. Özellikle erkeğin avuç içinin aşağı yöne bakması gerekmektedir. Beden dilinde ellerin bu şekilde tutulması ise erkeğin evlilikte daha baskın olacağı düşüncesidir. Yenge olmuş kişiler; gelinden, damadın ayağını öpmesini de istemiştir. İslam dininde de öpme ile ilgili çok farklı ritüeller vardır. El, ayak, alın, göz, kutsal kitap, Kâbe öpmek gibi çok sayıda öpme ritüeli İslami gelenek içerisinde yer almaktadır. 15 . Sevgi, saygı, minnet, özlem, mut- luluk vb. duygusal durumlarda görülen ‘’öpme’’ toplumsal bir dayanışma olarak eşler arasında da görülmektedir. Kocasının ayağının öpen kadın yeri geldiğinde elini, ensesini ve kolunu da öpmektedir. Başka bir ifade de ise yengeler, kaynak kişilerden bir su dolu sürahinin içine tükürmesi- ni ister. Sonrasında bu sudan damadın içmesi beklenir. Buradaki amaç ise kadının her zaman sözünün dinlenmesi gerektiğidir. Su kültünün bu gecede söz verici bir özellikte kullanılması du- rumu burada yaşatılmıştır. Devamında damadın çetnevir tepsisinde bulunan sigaradan yenge- lere ikram etmesi ve onlarında da sembolik olarak bu sigarayı yakmaları da gözlenen bir başka durumdur. Görüldüğü gibi yengelerin sadece iki genci tanıştırma ve ortamı yumuşatma amacı yoktur. Devamında ömürlerinin nasıl geçeceği konusunda da tayin ettikleri birkaç uygulama daha vardır. Kaynak kişilerin ifadeleri sonucunda yenge olmaya aday kişiler önceden değil, hemen o esnada belirlenmektedir. Nişan yüzüğünü takan kimsenin veya geline kına yakacak kişinin medenî durumu ve sosyal yaşantısı dikkate alınsa da burada dikkate alınmadığı gözlemlenmiştir. Kaynak kişilerin ifadesine göre, yenge olan bir kadının çocuğunun olmaması ve hatta kumasının bile olması bize; evlilikte ilk gece tecrübesini yaşamış olması yeterli, düşüncesini vermiştir. Sonuç Evlilik kararından düğün sonuna kadar tüm uygulamaların temel amacı, yeni evli çifte gü- zel bir gelecek tayin etmektir. Evlilik gibi yürütülmesi zor ve bir o kadar da kutsal olan bu kurumun kurulabilmesi için yaşanmış ve yaşanması muhtemel sorunları aşarak ilerlemek; hem gelin ve damat için hem de ilerde doğacak çocukları için gerekli kılınmıştır. Kan ise iki insanı kardeş yapa- bilecek kadar güçlü; aynı zamanda iki insanı düşman edecek şekilde önemli bir olgudur. Gerdek 15  SOYLU, Rasim, ‘‘Sanatta ve Kültürde Öpme Ritüelinin Göstergebilim Açısından İncelenmesi’’, Elektro- nik Sosyal Bilimler Dergisi , C.16, 2017, S.60, s.271.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx