Kosova Türk Hikâyesinde Manevi Kültür Taşıyıcısı Olarak Anne Tipi

90 Yrd. Doç. Dr. Elsev BRİNA LOPAR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Yani kadın karakter olarak anne tipi, otoriter değil, çocuklarına kocasının aracılığıyla sözünü dinletmeyi tercih eden tiptir: “Aynı anda karı koca birbirine bakıştı. Az sonra sofradan kalktılar. Canan’ın annesi baba ile kızı baş başa bırakmak gerektiğini düşünerek odadan çıktı. Yanına Canan›dan küçük olan oğullarını aldı. Baba ile kız odada yalnız kaldılar. Canan yüzünü buruşturmuş. Namaz kılar gibi, ellerini göbeğine dayamıştı.» (Ahmet İğciler, 1991: 10) Eserlerdeki anne tipinin fedakâr, sevecen, koruyucu, güven verici bir konumda bulunması, erkek kahramanların şefkat arayışlarından kaynaklanmaktadır. Bu noktada anne tipi ile sevgili tipinin çakıştığı da görülmektedir. Kosova Türk Edebiyatında hikâye ve roman türünde verilen eserlerde ele alınan anne tipleri çoğunlukla isimlerinin belirtilmediği tiplerdir. Ahmet İğciler›in hikâyelerinin çoğunda dikkati çeken bir diğer özellik de anne tipinde, kadının günlük hayatta birtakım hizmetleri yerine getirmek görevini de yürüttüğünü görürüz: “... Önünde çaylarla mum gibi duran gelinini görünce, torunlarının boynundan kenetlenmiş kollarını çekti. Birini sağında ötekisini solunda oturttu. Sonra yeni demlenmiş bir çaydan aldı.” (Ahmet İğciler, 1991: 64) “... Hamurlu ellerle balkona varan kadın uzaktan gelen Üzeyir’i görünce kızına şöyle dedi: Koş babandan müjdeyi al ...” (Ahmet İğciler, 1991: 27) Ahmet İğciler, sürekli çocuklarıyla meşgul olan anne tipine, çocuklara bakan yemek yedi- ren ev hanımı özelliğini yüklemiştir: “Anne ile oğul böyle konuşurken Kemal’in, küçük kardeşi Saffet uyanmış kapı önünde gö- ründü. Kemal onu görünce annesinden ayrıldı. Kardeşinin yanına vardı. Mahmur yüzlü kardeşini kucağına aldı. Terli boynunu öptü. Az sonra iki kardeşin yanına anneleri vardı. Saffet´i Kemal’den alarak yatak odasına götürdü. Çünkü elbise değiştirmesi gerekiyordu.” (Ahmet İğciler, 1991: 47) Ahmet İğciler›in, hikâyelerinde anne tipi, ‘elindeki yün işleri’, ‘elinde olan çamaşırlar’, gibi işlerle meşgul olan ev kadını olarak yer alır. Evdeki işlerle meşgul olan kadın karakter, ‘kocasına da meyveleri taşımakta yardımcı olan’ kadın olarak anlatılmıştır. Oysa eşinin kadına bazı işlerde yardımcı olduğundan bahsedilmemiştir. Yani evde birçok işin ortak değil, tek taraflı kadın tarafın- dan yapıldığını görürüz. Dolayısıyla Çağdaş Kosova Türk edebiyatında, ‘insanı içinde bulunduğu toplumsal çevrenin ürünü olarak duyan, düşünen tasarlayan bir varlık olarak’, hikâye ve roman- larda toplumsal gerçekçilik akımının etkisini görmek mümkündür. Ahmet İğciler hikâyelerinde, anne tipinin fiziksel psikolojik özellikleri üzerinde durmamıştır, sık sık kadının başındaki yazmasını düzelttiğini dile getirdiğinden anne tipini başındaki yazmasıy- la gözümüzde canlandırmamız mümkündür. Ahmet İğciler’ in “Yüreksiz Adam” isimli hikâye kitabında yer alan “Ana Yüreği” isimli hikâ- yede Şükran’ın annesi olan Naciye Hanım kızını seven, kızı için endişelenen bir annedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx