Kosova Türk Hikâyesinde Manevi Kültür Taşıyıcısı Olarak Anne Tipi

99 Kosova Türk Hikâyesinde Manevi Kültür Taşıyıcısı Olarak Anne Tipi Genel Konular dirde kocasının yeğenini kendi kızından ayırmayıp, onu bir anne sevgisiyle büyüten kadındır. Süreyya Yusuf’un “Ali Ağa” isimli bir hikâye kitabının 1974 yılında yayınlandığını biliyoruz, ancak satışa çıkmadığı için kitaba ulaşamadık ve çalışmamızın dışında kalmıştır. Ama bu kitapta yer alan birçok hikâye 1982 yılında yayınlanan “Öyküler” isimli kitabında yer aldığını söyleyebili- riz. Yazar, Necati Zekeriya açıklaması şöyledir: Süreyya Yusuf, hayattayken bu kitapta yer alan “Ali Aga, Bayram Saatçi, Baba Seydi, Büyük Hala, Sabri’nin Ayrılışı, Umut, Testereci Orhan, Ana, Sevgi, Direniş ve Yanılgı” adlarını içeren, Ali Ağa adlı bir öykü kitabı yayınlanmıştı (1974). Fazla dizgi yanlışları nedeniyle kitap satışa verilmemişti (Yusuf, 1982: 11). “Küçük Ali”, Hasan Mercan’ın ilk çocuk hikâyeleri kitabıdır. Kitap, on dört başlık şeklinde bölümlerden oluşmaktadır. Bölümler halinde olan başlıklar birbirine bağlı tek bir hikâye olarak ele alınmıştır. Eserde, ilk olarak savaş ele alınarak, daha sonra barışın verdiği mutluluk dile getirilir. Hikâye kitabında yer alan, “Küçük Ali, Dostluk, Kız Kulesi Don’un Ölümü, Yangın, Don’un Ağbeyi, Dönüş, At Kılları, Eşsiz, Uçurtma, Tuhaf Mektup, Emel, Paçavra Bebek, Bekleyiş, Kıtır Tozu” gibi başlıklar aslında birer bölümdür, çünkü kitap tek hikâyeden oluşur. Hüseyin, Osman Ağa’nın oğludur. Babası tarafından savaşa gönderilir. Annesini, eşini, çocuklarını bırakıp dağa savaşmak için Partizanlara katılır. Savaş uzun sürer ama nihayetinde sona erer barışa kavuşurlar. Çocuklar tekrar Körağa Sokağı’nda oynamaya devam eder. Hasan Mercan eserinde, her gün yeni bir macera yaşayarak yeni oyunlar oynayan çocukların başından geçenleri anlatmıştır. Hikâyelerde kadın karakterler, yardımcı kahraman olarak ele alınmış. Kadın karakterler annelik duygusu ile ortaya çıkan ilk başta koruyucu, genelde öğüt verici, bilgilendirici karakterler olarak hikâyede işlenmiştir. Kadın karakterlerin hikâyede yer alan savaştaki olaylar çerçevesinde değil sadece anne olarak yer aldıkları görülür. Osman Ağa oğlu Hüseyin’i Partizanlara katılmasını ikna ederken, koruyucu anne özelli- ğiyle kitapta yer alan, eşi Adile Hanım oğlunu korumak amacıyla geçmişi ve şimdiyi kıyaslayarak söze başlar, oğlunun dağa çıkmasını istemez: “Dur ama” dedi. Sen askerliğe gittiğinde ormana kaçmamıştın ki… Neden Hüseyin kaça- cakmış? Adam: Zamanlar bir mi ki, karıcığım. Zamanlar bir mi ki… Biz değiştik, zaman değişti, dimi…? Bunu şimdi size anlatacak vaktim yok… Zamanla anlaşılır… Bizimki ancak böyle yapmalıdır.” (Mercan, 1969:5) Adile Hanım’a kocası tarafından ‘karıcığım’ olarak hitap edilmesinden, eşi tarafından say- gı gören bir kadın olduğu anlaşılır. Adile Hanım çocuğuna gelebilecek zararları düşünmekten tedirgindir. Çocuğu savaşa gideceği için üzgündür. Burada Adile Hanım’ın herhangi bir fiziksel özelliği verilmemiştir

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx