Kosova Türk Hikâyesinde Manevi Kültür Taşıyıcısı Olarak Anne Tipi

105 Kosova Türk Hikâyesinde Manevi Kültür Taşıyıcısı Olarak Anne Tipi Genel Konular Hikâyelerde, manevi kültür taşıyıcısı olarak da anne tipi ile karşılaşırız. Özellikle ‘Bayram- lar’ ele alınırken, günlük yaşantımızda kullandığımız kültürle ilgili kelimelerin aktarılmasında anne tipi karşımıza çıkar. Edebi eserlerde, kültür unsurlarının ele alınması, aynı zamanda Balkanlarda Türk varlığının, bir kanıtı, bir işareti olarak da değerlendirilebilir. Ele alınan eserlerde, çocukluk günlerinde yaşadıkları bölgede kutlanan şeker veya kurban bayramlarının kutlanış biçimlerine, çocukluk günlerindeki yoksulluğa ama aynı zamanda huzura dikkat çekerler. Kutlanan bayramları şöyle dile getirirler: “ Bayram ziyaretlerinde, Prizren Türkçesiyle ifade etmiş olursam, önce uli- ce’lerin (yani yaşlı kimselerin) bulunduğu akraba veya dostların evlerine gidilirdi. Bu, yaşlılara gösterilen saygının somut bir belirtisiydi. ‘’Babam yaşlılardan sayılırdı, öyle ki karşı komşu, akrabalar önce bizim eve gelirlerdi.’’ Erkeklerin ziyaretlerinin gerçekleştirildiği bayram günlerinden sonra, bir ay süren kadın bayram ziyaretleri başlar. Bugün kısmen devam eden bu geleneğe göre bayram günleri süre- since ziyaretler sadece erkekler tarafından gerçekleştirilir. ‘’Yine de, bayramlar söz konusu oldu mu, ilk aklıma gelen şey nedir biliyor musunuz? Annem. Bayram günlerinde evimize gelen erkek misafirlerin hepsi, annemin deyimiyle ‘efendi’ idi yani onlarla konuşmaya başlarken annem mut- laka ‘efendi’ kelimesini kullanırdı. Eve gelen her misafire ayrı ayrı ‘sağ mısın, iyi misin’ sorularını sorardı, sonra da misafirlere teker teker ‘efendi oğullarının’ ve ‘hanım kızlarının’ da sağ ve iyi olup olmadığı sorulurdu...” (YD. ,2003:156). Hiç değişmeyen dikkat çeken bir diğer şey de; Bayram günlerinde davulcunun sokakları gezmesi ve evlere girip para istemesidir. Bugün de bu bayramların kısmen bile olsa kutlandığını görebiliriz. Dolayısıyla eserlerinde yazarlar, Osmanlı Türk geleneğinin yaşatılması gerektiğinin altını çizer. Kosova’daki Türk varlığı- nın, geleneğin yaşatılmasının bir ürünü olduğu, aile ve toplum açısından incelenmesi gerektiğini vurgulamak gerekir. Bizler, Türk kültürünün gelenekli yapısının korunduğu böyle bir ortamın sü- rekliliğinin de korunmasını isteriz. Bayramlar aynı zamanda dayanışma günüdür. Bayram günleri maddi ve manevi değerlerin paylaşıldığı günlerdir. Eserlerde ele alınan (kadının) anne tipinin kültür alanında Türk varlığının korunması açısından önemine işaret etmek de gereklidir. Şiiri- mizin, türkümüzün okunması, Balkanlarda Türk kültürünün yaşatılması ve tanıtılması açısından annenin yeri ve önemine değinilip ele alınması gereklidir. Kadın, kültürel iletişimde özellikle diğer topluluklarla alışverişte önemli rol oynar. Hikâyelerde kadın tipi anne olarak çocuğuna şiir söyle- yen veya ev işleri yaparken Türkü yakan kadın tipleri olarak karşımıza çıkar. Kosova’nın yeniden yapılanma süreci içerisinde de “Prizren’in kültür hayatı burada yaşayan herkesin yararlanacağı bir kültür ortamını oluşturması” gerekliliğinin gün geçtikçe anla- şılmaya başlandığını görmek mümkündür. Çok kültürlü bir yapıya mevcut olan Prizren’de insanın (kadının) yaşadığı ortamda çok kültürlülüğe saygı duyulması gerekliliğine işaret ederken, kadını- mızın, zengin bir Türk kültürüne, yapıcı bir sürece bakılması gerektiğine dair bir tutum sergilediği görülebilir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx