Kreşinlerde (Hristiyan Tatarlarda) Ölüm ile İlgili Örf, Adet, Gelenek ve Ritüeller

196 Rasilya KARİMOVA T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Kreşinler, XVI-XVII. asırlar ile XVIII. asrın ilk yarısında iki ayrı grup hâlinde vaftiz edilerek Hristiyanlaştırılmış olan Tatarlardır. Etnografik bakımdan ve dil özellikleri bakımından Molkeev, Çistopol, Batı-Kam, Elabuga, Mengel, Bakalin ve Nogaybek olmak üzere yedi gruba ayrılırlar (Özkan, 2002:210). Eski Kreşinler Müslümanlardan farklı köylerde, bazen Ruslar ile aynı köylerde yaşamışlar, kendilerini her iki tarafın, Müslüman Tatarların ve Rusların, etkisinden korumaya çalışmışlardır. Ortodoks kilisesi ise Müslüman Tatarlara karşı Kreşinleri korumuştur. Şehirlerden uzak bir hayatı tercih eden Kreşinlerin bu sebeple sosyal ve ekonomik gelişimi daha yavaş olmuştur. Yeni Kreşinler (XVIII. asrın ilk yarısında zorla Hristiyanlaştırılan 3500 kişi), Müslüman Tatarların çoğunlukta olduğu köylerde yaşadıkları için onlardan çok farklılaşmamış, Müslüman Tatarlarla irtibatlı olduklarını bilerek varlıklarını devam ettirmişlerdir. Kreşin birliği XIX. asrın ikinci yarısında oluşmaya başlamıştır. Nikolay İlminskiy ve diğer- lerinin çalışmaları neticesinde ortaya çıkan Kreşin intelijensiyası XIX. asrın ikinci yarısından baş- layarak, Kreşinler Tatar değildir, ayrı bir millettir , şeklindeki fikri tedavüle sokmuşlardır. Bu görüş Rus idarecileri tarafından da desteklenmiştir (İsxakov, 2010:136-138). Günlük hayatta kendi bölgelerine has bir Tatar diyalekti ile konuşan Kreşinler yazı dili olarak Tatar edebî dilini kullanırlar. Rus dili devlet dili olarak eğitim sistemine girdiği için gençler arasında yaygın şekilde kullanılmaktadır. Dinî hayatta ise, XIX. asrın ortalarında Provoslav mis- yonerleri ve dilcileri tarafından işlenilip oluşturulan Kreşinlerin yazma kilise dili Kreşin Tatarcası kullanılmaktadır (Makarov, 2014: 28-29). 2. Kreşinlerde Ölüm ile İlgili Örf, Âdet, Gelenek ve Ritüeller 2.1. Ölüm Öncesi Geçiş dönemlerinin en önemlilerinden biri ölümdür. Bu durum Kreşinler için de geçerlidir. Onlar, Hz. İsa’nın öğretileri ve Ortodoks Hristiyan inancı doğrultusunda iyi bir insan olarak yaşayıp iyi bir insan olarak ölmek ve bu sayede öbür dünyada sonsuz cennete kavuşmak emelindedirler. Büyük kitleyi oluşturan Müslüman Tatarlar gibi Kreşinler de ruhun ölümsüz olduğuna inanırlar. 2.1.1. Ölümü Düşündüren Ön Belirtiler Hastanın zayıflayıp sararması (K.11), yiyip içme ve konuşmasının değişmesi olumsuz belirtiler olarak sayılır (K.6, K.11). Tavuğun horoz gibi ötmesi, saman yığınının yıkılması gibi hadiseler bunların ev sahiplerinden birinin öleceği şeklinde yorumlanır (Matveyev‘, 1899:33). Rüyada, ölen birinin yaşayan biri ile kol kola gezmesi hayattakinin öleceği şeklinde yorumlanır (K.6). Rüyada ahşap ev görmek, bir ölünün birini beklediğini görmek, ağaç kesmek ve kesilmiş ağacı bir eve taşımak, bulanık su görmek, bir insanın çok üzülmüş, sakin, konuş- maz halde, bembeyaz kıyafetler içinde görülmesi, kırmızı çamur, beyaz benekli gri at veya atın üstünde birinin gittiğini görmek, bal ve et yemek, çan sesi duymak, papaz görmek ölüme işaret sayılır (Matveyev‘, 1899:33).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTgx